Başbakan Erdoğan'dan Hataylılar'a büyükşehir sözü

Başbakan Erdoğan partisinin Hatay mitinginde halka seslendi. Muhalefet partilerini topa tutan Başbakan Erdoğan, "Siyaset iktidar için yapılır. Siyasette lokomotif olmanın mücadelesi verilir vagon olmanın değil. Ama bunlar vagon ve istismar siyaseti yapıyorlar" dedi. Erdoğan, Hataylılar'a seçimler sonrası yapılacak anayasa ile büyükşehir sözü verdi

Başbakan Erdoğan'dan Hataylılar'a büyükşehir sözü
12 Eylül referandumunda CHP, BDP ve BDP'nin AK Parti'ye karşı ittifak yaptıklarını belirten Erdoğan, "Bunlar tıpkı 12 Eylül'de olduğu gibi AK Parti'nin karşısında ittifak yaptılar. CHP lokomotif oldu, MHP ve BDP'yi yanına aldı bilinmeze doğru gidiyorlar. Arada bir makas değiştiriyorlar, raydan çıkıyorlar ama 3 kafadar meçhul istasyona doğru aheste aheste gidiyorlar" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar şöyle:

Bugünlerde gözünüzün Suriye'de olduğunu biliyorum. Orada yere düşen her bir canla sizinde canınızdan bir can koptuğunu biliyorum. Her zaman söyledim, ifade ettim. Suriye'li kardeşimizin acısı bizim acımızdır. Ortadoğu'yu yakından izlerken Balkanları da çok yakından takip ediyoruz. Oradan da umut verici sevindirici bir haber aldık. Bosna Hersek'te 19 Yıl önce 10 binden fazla müslümanı acımasızca katleden soykırım girişiminde bulunan azılı katil Mladiç yakalandı. Bütün bunlarla beraber. Bu tür katillerin bir daha cesaret bulamaması için Mladiç'in uluslararası mahkemelerde yargılanıp derhal cezalandırılmasını arzuluyoruz.

MHP Genel Başkanı çıkıyor, bizim dış politikamızı Ortadoğu politikamızı eleştiriyor. Ben bu eleştirileri zerre kadar ciddiye almıyorum. MHP Genel Başkanı'nın bir dış politika vizyonunun olmadığı ortada. Kendisine Şam'a kaç kere gittin? Kahire'ye Bağdat'a kaç kere gittin diye sormuyorum. Sayın Bahçeli'ye Üsküp'e Saray Bosna'ya kaç kere gittin diye sormuyorum, bunlardan vazgeçtim Sayın Bahçeli Allah aşkına sen bu Hatay'a kaç kere geldin onu soruyorum.

Ben başbakan olarak Türkiye'nin hakkını hukukunu savunurken 13 kez Hatay'a geldim. 3,5 Yıl Başbakan Yardımcılığı yaptın, Hatay'a kaç kez uğradın? Şu Hatay'a hangi eseri kazandırdınız? Aynı soruyu buradan CHP'nin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'na da soruyorum. 1 yıldır Genel Başkan değil mi? Şuana kadar İsrail'e selam çakmak adına dış politika adına hiç bir girişimi adımı yok. İsrail Medyası'na çıkıyor, Türkiye Başbakanı'nı eleştiriyor, gidiyor ben başbakan olsam Mavi Marmara'nın yola çıkmasını engellerdim diyor. CHP'nin dış politika vizyonu işte bu kadar. Onların ufku Tel Aviv'den öteye geçmez, geçemez. Refah Sınır Kapısı deseniz, yerini bilmezler. Şu vizeler kalktığı için Hatay'ın nasıl coştuğunu, bereketlendiğini göremezler. Türkiye Cumhuriyeti'nin ayyıldızlı bayrağını Ortadoğu caddelerinde nasıl dalgalandığını bilmezler. Geçen yıl şurada yanı başımızda Lübnan'da kardeşlerimizle buluştuk kucaklaştık. İnanın gözlerimiz doldu. Biz buraları hep kucakladık, kucaklıyoruz. Çünkü kardeşiz, başka yapacak bir şey yok.

Sayın Bahçeli durmadan milliyetçilik diyor, milliyetçilik, kafatasçılık değildir, ırkçılık değildir bu vatanı sevmektir. Ayırt etmeksizin sevmektir. Bizler, milliyetçiliği bugüne kadar nasıl anladık? Bu vatana hizmet olarak anladık. Bu MHP, CHP, Hataylı Cemil Meriç'in çok güzel ifade ettiği gibi 'Her ışığı yangın sanıp söndürmeye giderler'. Bunlar da karanlığa alışmışlar, yıldızlardan bile korkuyorlar. Ey Kılıçdaroğlu, Ey Bahçeli şu 1'in yanına sıfırları kimler koydu? 6 tane 0 koydunuz. Kılıçdaroğlu'nun şuan yanında çok sevdiği, milletvekili adayları falan var. Aynı zamanda milletvekili. Bunlar bu 0'ların akıl hocalarıydı. Eskiden milyonere zengin denirdi, 1 milyona tuvalete gidiyorduk. Ne oldu 6 sıfırı attık, şimdi 1 liraya gidiyor muyuz paramız değer kazandı mı? Artık herkes cebinde dolar, avro taşımıyor. Artık döviz büroları da kalmadı. Artık paramızın bir değeri var. Daha da güzel olacak. Milliyetçilik, ülkücü camiayı alıp CHP'nin yedeğine koymak hiç değildir. Milliyetçilik, 81 vilayete eser ortaya koymak, hizmet ortaya koymak, dünyanın her köşesinde soydaşa vatandaşa sahip çıkmaktır. Mesele budur. Bunların gözünü hırs bürüdü. Bunlar tıpkı 12 Eylül'de olduğu gibi AK Parti'nin karşısında ittifak yaptılar. CHP lokomotif oldu, MHP ve BDP'yi yanına aldı bilinmeze doğru gidiyorlar. Arada bir makas değiştiriyorlar, raydan çıkıyorlar ama 3 kafadar meçhul istasyona doğru aheste aheste gidiyorlar.

Hala iktidara talip değil, Sayın Kılıçdaroğlu hala muhalefete talip. Hedefi birinci parti olmak değil, hedef yüzde 40 yüzde 50'ler değil. Hedefi CHP'nin 2007'deki yüzde 20 hedefi. Onu kendisi için başarı sanıyor. Çıta bu. Hesap uzmanı ya, sınavı birincilikle kazandı ya ama sadece 20,9'a kadar saymayı biliyor. Yüzde 40'a 50'ye kadar sayamıyor. Siyaset iktidar için yapılır. Siyasette lokomotif olmanın mücadelesi verilir vagon olmanın değil. Ama bunlar vagon ve istismar siyaseti yapıyorlar.

Bu BDP CHP'den güç alıyor, onu parmağında oynatıyor, onunla işbirliği yapıyor rant elde ediyor. Bu BDP CHP'ye ve terör örgütüne sırtını dayadığı için insanlığı rafa kaldırıyor. İşte Hakkari Mitingi, biz gittik, dükkanları kapattılar, kapattırdılar. Hakkari'de CHP'nin aldığı oy 157. Ellerine Halk Partisi'nin bayraklarını tutuşturdular, o da konuştu. Hemen bir gün sonra BDP'nin eşbaşkanı açıklama yaptı. Hakkari'ye gelenler bizim mensuplarımızdı. Bunların içlerinde terör zanlısı olanlar da vardı birçok eylemlere katılanlar da vardı. Bundan da öte bir şey o da burada bir tane Türk Bayrağı yoktu. CHP'nin mitinginde 1 tane Türk Bayrağı yok. Çünkü, oradaki kitle CHP'nin değildi BDP'linin eline Türk Bayrağı'nı veremezsin. Onların bayrak noktasında sıkıntısı var. Onlar belediyenin bile kapısına Türk Bayrağı'nı asalım mı asmayalım mı bunun kararını veremediler. Biz yola çıkarken tek millet dedik, kim var bunun içinde, Türkü var, kürdü var, Arabı var, Lazı var, Çerkezi var, romanı var aklınıza ne gelirse. Farklı azınlıklar var. Hıristiyan, Musevi hepsi tek millet. İkincisi bu milletin bir bayrağı var. Bu bayrağın rengi şehidimizin kanıdır, hilal bağımsızlığımızın ifadesi yıldız şehidimizin simgesi. Onun için tek bayrak diyoruz. Ardından bir şey daha söylüyoruz. O da şu. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Buradan hareketle tek vatan diyoruz. 780 bin km karede tek vatan. Ameliyat yaptırmayız. İstedikleri hesabı yapsınlar bu vatan toprakları üzerinde asla ameliyat yaptırmayız. Dördüncüsü de tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti tek devlettir. Kılıçdaroğlu Hakkari'de yerel özerklik diyor. Yahu 1988 de bu çıktı. 8 tane buna muhalefet vardı. Daha sonra bizim dönemimizde biz o şartları ortadan kaldıran adım attık. CHP buna muhalefet etti. Şimdi ise geçiyor Ardahan'a diyor ben eyalet falan kastetmedim. Ondan sonra da ben yalan söylemem diyor. TV programında çıkıyor diyor YÖK'ü kaldıracağım, sonra da diyor ki bedelli askerlikten elde edilen geliri YÖK'e aktaracağım. Benim unuttuklarımı sen daha yeni söylüyorsun.

Ne diyor ben diyor Başbakan'ı mecliste görmüyorum diyor. Başbakanlar meclise geleceği zamanı bilir. Biz geldiğimizde de seni orada görmeyiz. Niçin Anayasa değişikliğinde orada yoktunuz diye sormak lazım. Bunlar dürüst değil. YÖK'ü kaldıracağım diyor, yarım saat sonra da bedelliden alacağımız parayı YÖK'e vereceğiz diyor.

Sevgili Hataylılar, sizinle farklı bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu yolculukta ter var, bu yolculukta nem var ama bu yolculukta zafer var. Dün, 27 Mayıs'tı. 1960 yılında yapılan o müdahalenin 51. yıldönümüydü. Dün memleketi Aydın'da ardından Muğla'da merhum Adnan Menderes ve yol arkadaşlarını bir kez daha rahmetle andık. Dün CHP'nin bir milletvekili var şuanda da İstanbul Adayı. Bu kişiyi özellikle benim kız öğrencilerim iyi tanır. Bu hanım üniversitede rektör yardımcısıyken ikna odalarında faşist baskı uygulayan bir hanım. O da bir profesör. Dün bir programa katıldı, 27 Mayıs Darbesi birçok kesimde ferahlık duygusudur. Bunu bugün kabul etmeyen varsa muhakkak demokrat partiyle bir ilişkisi vardır diyor. Ey Bay Kemal, bu mu yeni CHP! Doğru siz idamların yapıldığı zamanı bayram ilan ettiniz. Bunun neresi yeni. Bu yeni değil bu 1940 model CHP. Dün ezanı Türkçe okutan bir CHP vardı bugünde Allah'ın ayetine sinir bozucu diyen bir CHP var. Dün 1960 darbesine alkış tutan, Adnan Menderes'in idamına çanak tutan bir CHP vardı bugün aynı şekilde 27 Mayıs'a göbek atan bir CHP var. Dün ilmihallere tahammül edemeyen bir CHP vardı bugünde ne yazık ki Allah'ın ismini saygısızca kullanan bir CHP var. Kılıçdaroğlu'nun kendisi. Ne diyor 'Statükonun Allah'ı Ankara'da diyor. O eski siyasetçi de daha önce çıkıp başı bağlı kızlar gidip Suudi Arabistan'da okusun diyerek aynı zihniyeti ortaya koymuş.

Bir CHP tasarladılar, başına da Bay Kemal'i getirdiler. Bay Kemal gittiği her yerde Elma Şekeri dağıtıyor. Arkadaki kadro aynı, kafa aynı. Türkiye'de nasıl bir oyun oynanıyor bunu bu sefer görmenizi istiyorum. Şunu özellikle hatırlatmakta fayda var. Ne olur futbol takımı tutar gibi parti tutmayalım. Bu çok önemli. Futbol takımı tutar gibi parti tutmayalım. Bugüne kadar, CHP'ye oy vermiş olabilirler, MHP'ye oy vermiş olabilirler. Diyorum ki başımızı iki elimizin arasına alıp iyi düşünelim. Şu 8 yılda bu ülkede neler yapıldı? Çeteler eliyle şuanda siyasete rol çizmek isteyenler var. Diyorum ki şimdi uyanalım. Türkiye'de nasıl bir tuzağın kurulmak istendiğini görelim. Hatay bu noktada 12 Haziran'a hazır mı?