"Hanefi Avcı, Saldıray Berk‘e Kefil Olup ‘Birlikte Hareket Edelim‘ Dedi"

Islak imzalı belge davasında tanık olarak ifadesine başvurulan gizli tanık Efe, "Fethullah Gülen ve etrafındaki 5 kişi hakkında yakalama emri çıkacaktı, İlhan Cihaner’in araştırmasına göre Fethullah Gülen cemaatinin Türkiye’de 12 milyon mensubu varmış.

Islak imzalı belge davasında tanık olarak ifadesine başvurulan gizli tanık Efe, "Fethullah Gülen ve etrafındaki 5 kişi hakkında yakalama emri çıkacaktı, İlhan Cihaner’in araştırmasına göre Fethullah Gülen cemaatinin Türkiye’de 12 milyon mensubu varmış. Yakalama emri çıkınca da o 12 milyon insanı sokağa dökmeyi hedefliyordu. Bu şekilde de 12 Eylül benzeri bir ihtilalin ortaya çıkmasını sağlayacaktı." iddiasında bulundu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi‘nde görülen irtica ile mücadele eylem planı belgesine ilişkin davanın 19‘uncu duruşmasında gizli tanık Efe, daha önce Erzincan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı‘na verdiği ifade kapsamında şahit olduğu konuları anlatmaya devam ediyor.

    GÜLEN ÜZERİNDEN 12 EYLÜL BENZERİ İHTİLAL PLANLANIYORDU

Gizli tanık Efe "Fethullah Gülen ve etrafındaki 5 kişi hakkında yakalama emri çıkacaktı, Erzincan Askeri Savcılığı tarafından. İlhan Cihaner’in araştırmasına göre Fethullah Gülen Cemaatinin Türkiye’de 12 milyon mensubu varmış. Yakalama emri çıkınca da o 12 milyon insanı sokağa dökmeyi hedefliyordu. Bu şekilde de 12 Eylül benzeri bir ihtilalin ortaya çıkmasını sağlayacaktı. Bunu yaparken İlhan Cihaner tabi tek başına hareket etmiyordu. En büyük desteği Saldıray Berk’ten alıyordu. Nitekim 2009’un başlarında 3. Ordu‘da yapılan seminerin de içeriği direkt bununla ilgiliydi. Bütün hazırlıklar yapılmıştı. Bu seminere katılan 2 tane Başsavcı vardı. Biri İlhan Cihaner, diğerini söylemek istemiyorum. Başka bir ilin başsavcısıydı. İstanbul ve Ankara‘dan gelen general seviyesinde birçok kişi katıldı. 17 veya 16 ilin alay komutanı bu seminere katıldı. Bu seminer yaklaşık 3-4 gün sürdü. İlhan Cihaner’in hazırlamış olduğu tabiri caizse yemek, onların önlerine, onayına sunulacaktı ki daha sonra okeylendi olay." iddiasını dile getirdi.

DURSUN ALBAY VE ORADAKİ ALBAYLAR BENİM BAĞLANTILARIMI BİLMİYOR

3. Ordu‘da 2009 yılında yapılan darbe toplantısına katılan sivil kişilerin olduğunu tekrarlayan gizli tanık Efe, "Benim onlarla da çok sıkı diyaloğum vardı. Onlardan aldığım bilgi, İlhan Cihaner’in hazırlamış olduğu soruşturmayı onların önüne sunması. Dursun Albay ve yanındaki birkaç albaydan almış olduğum bilgiler doğrultusunda ben burada hani şu an bir Balyoz soruşturması var, onunla ilgili bir şeyin planın devreye sokulduğuna bizzat kendim şahit oldum. Sivil olan kişilerden biri bana şunu söyledi katılan kişilerden biri. Kendisi Erzincan Avcılar Federasyonu Başkanı Yaşar Baş’tır. O toplantıya katılmıştır. Cemaatleri hiç sevmez. Bana şunu söyledi; dedi ki bu AK Parti Hükümetinin dedi 2011 seçimlerinden önce bitireceklerdi işini. Oradan aldığım bilgiler ve değişik kaynaklardan aldığım bilgilere göre bu seçim döneminden önce ortalığı kana bulamayı düşünüyorlardı. Ben bunu ta 2 sene önceki ifademde belirttim 2011 seçimlerinden önce 2009 yerel seçimlerinde de uygulanmak üzere; 2011 seçimlerine 1 ay kala ortalığı kana bulayacaklardı. Eğer iktidar hakikaten tek başına iktidara gelirse ortalığı kana bulayacakları o seminerde konuşuldu. Bunu ben 2 sene önceki ifademde söyledim." iddiasını tekrarladı.

Söz konusu toplantıya katılan askerlerden bazılarını teşhis edemediğini belirten gizli tanık, bu isimlerden bir kaçını basında takip ettiği haberlerden gördüğünü söyledi. Tanık Efe, bunlardan birinin geçen hafta kırsalda öldürülen 3 tane PKK’lı cesedi otopsiden kaçırdığı iddia edilen Tumgeneral Bakıcı olduğunu ifade etti. Gazete oradan bir tümgenerali gördüğünü belirten tanık Efe, "Dedimki ilk defa görüyorum. Gazetede resmini görünce Mustafa Bakıcı Tümgeneral o da oradaydı. Fakat kendisini tanımadığım ve daha geçen hafta gördüğüm için şu anda da ilk defa söylüyorum. Orada ifademde yoktur. Mustafa Bakıcı da vardı. Sınırlar bölge komutanı olduğunu duydum. Daha yeni öğrendim. Bunun da kayda geçmesini istiyorum." dedi.

Olayı deşifre ettiğinin anlaşılması üzerine soruşturma yağmuruna tutulduğunu belirten tanık Efe, "21 ayrı soruşturma geçirdim. Cihaner, mesleğim nedeniyle Adalet Bakanlığı‘na sorması gerektiği halde Özel yetkili olduğu için sorma lüzumu hissetmeden hakkımda soruşturmalar açtı. O soruşturma içeriğinde silah kaçakçılığı, tarihi eser kaçakçılığı, ondan sonra izinsiz kazı yapmak, efendim rüşvet almak, işte haksız kazanç sağlamak şu bu hesapların kabarık olması var. Cihaner beni usulsüz olarak soruşturdu. Şu an hakkımda yürüyen hiçbir soruşturma yoktur. Hiçbir mahkeme yoktur, kovuşturma yoktur." diye konuştu.

Bu aşamada Kadir Özbek tarafından Ankara‘ya 2-3 kez çarıldığını belirten Efe, "Ali Ertosun‘u da çağırdı. Bana ‘Sen bizim gözümüzün nurusun. Bak sana güvendik, seni oraya yolladık. Sen İlhan abin ile beraber olmak zorundasın. Seni kandırmışlar. Sen oradaki onlara göre tezgahı ancak sen bozabilirsin.‘ diye bana fikir verdi. Ancak ben vicdanımın sesini dinlediğimi söyledim." dedi.

BENİ PKK‘YA ÖLDÜRTMEYE ÇALIŞTILAR

Bu görüşmelerin ardından PKK‘nın 7 bin 200 kişilik dağ kadrosunun bulunduğu bir ilçeye tayininin çıkarıldığını belirten Efe, "Beni oraya, ‘Bu adamı yok etsinler.‘ diye gönderdiler. Nitekim o da oldu, bir hakim arkadaşla beni zehirlediler. Temizlikçimin de kocasını öldürdüler." iddiasında bulundu.

Eski Erzincan Alay Komutanı Recep Gençoğlu’nun avukatının kendisini aradığını aktaran Efe "Bana ‘Biz sizi tanıyoruz. Siz işte milliyetçi bir insansınız, biz de milliyetçi insanız. Bakın siz Recep Gençoğlu hakkında şöyle şöyle diyorsunuz ama sizin ortak bir tanıdığınız var.‘ dedi. Telefonun ucunda abartmıyorum Eskişehir İl Emniyet Müdürü Hanefi Avcı vardı. Bizim Hanefi Avcı’yla 2003’ten beri tanışırız kendisiyle. Bana telefonda Hanefi Avcı ‘Saldıray Berk’e de Recep Gençoğlu’na da kefilim. Burada büyük bir tuzak var. Seni kullanmışlar, sen beyefendi bir insansın. Madem ülkene faydalı bir insan olmak istiyorsun. Gel beraber hareket edelim.‘ dedi. O dönemde bu olaylarla ilgili kitap yazıyordum. Halen şu an o kitap bilgisayarımda var. Kitap yazdığımı da nasıl öğrenmiş bilmiyorum. Kendisinin de kitap yazdığını belirtip ‘Gel sen yazmış olduğun kitapla ikisini birleştirelim senin bilgilerinle, benim bilgilerimi paylaşalım daha düzgün bir şey çıkartalım. Gel bu sevdadan vazgeç.‘ şeklinde Hanefi Avcı bana böyle bir ithamda bulundu." dedi.

Avcı’nın kendisine CD verdiğini de aktaran Efe "O CD’de şu an kim olduğunu söylemeyeceğim, Adalet Bakanlığı‘nda çok üst düzey bir bürokratın CHP Erzincan il başkanı, özel kuvvetlerden 2 tane Albay ve uluslararası uyuşturucu kaçakçısı olan kişi ile çekilmiş videolarını, videosunu bana verdi, Hanefi Avcı. O videoyu bana verdi, ben kim olduğunu anladım. Daha sonrada yapmış olduğu birkaç icraata evet dedim ya hakikaten böyleymiş bu şahıs. Şuan bunu söylemek istemiyorum yani bunu bana kimse söyletemez ama şunu söyleyeyim, mutlaka bir gün o CD ortaya yani birileri çıkartır, ben çıkartmam da birileri yargı mutlaka çıkaracaktır ortaya, ama öyle bir CD kesinlikle var, ben kendi gözlerimle gördüm o CD’yi. Böyle baskılar altında kaldım." şeklinde konuştu.