Ak Partili Çelik: Ygs Tartışmaları Bir Tezgah

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, YGS’de şifre tartışmalarının tezgah olduğunu belirterek, “Hükümete yönelik seçimden önce muhalefet adına bir operasyona dönüştürülmüştür.” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, YGS’de şifre tartışmalarının tezgah olduğunu belirterek, “Hükümete yönelik seçimden önce muhalefet adına bir operasyona dönüştürülmüştür.” dedi.



Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS)‘nda şifre iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de ÖSYM ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın, merkezi sınav yapan kurumlar olduğunu belirten Çelik, ÖSYM eski Başkanı Ünal Yarımağan’ın açıklamalarını eleştirdi.

Çelik, “Yaklaşık bir yıldan az bir zaman önce KPSS sınavında bir kopya skandalı ortaya çıkarıldı. Bu kopyayla birlikte ÖSYM’de bir yönetim değişikliğine gidildi. Eski başkan sayın Ünal Yarımağan hoca dün bazı basın yayın organlarına yaptığı açıklamada, maalesef kendisine yakışmayacak, bizi de herkesi üzecek açıklamalar yaptı. Korkusundan konuşamadığını ifade ediyor ama bu nasıl konuşamamaksa sözleri büyük bir gazetede çok rahatlıkla manşet olabiliyor. Unutmayalım sayın Yarımağan, bir skandaldan sonra görevi bırakmak zorunda kalmıştır. Sayın Yarımağan, AK Parti iktidara geldikten sonra da ÖSYM’yi yönetmeye devam etmiştir. Görevden alınmamıştır. Bugünkü YÖK yönetimi 3 yıl önce atanmış olmasına rağmen Sayın Ünal Yarımağan görevinde kalmıştır. Esas kadrolaşmadan söz edecek olursak ÖSYM’de başka türlü bir kadrolaşmanın olduğu maalesef gün gibi aşikardır ve ortadadır.” dedi.

ÖSYM yeni yöteminin, sınav güvenliğiyle ilgili çok daha ileri tedbirler aldığını ifade eden Çelik, şunları söyledi: “Bu YGS sınavında en ufak güvenliği ihlal eden herhangi bir olay yaşanmamıştır. Bir toplu kopya olayına rastlanmamıştır. Bireysel kopya teşebbüsüne rastlanmamıştır. Bu manada, sınavla ilgili olarak herhangi bir şaibe söz konusu olmamıştır. Ancak 1 milyon 700 bin öğrenciye, adaya özgü soru kitapçığı ilk defa bu dönem uygulamaya sokulmuştur. Yani 1 milyon 700 bin öğrenci sınava giriyorsa, 1 milyon 700 bin öğrencinin soruları aynı olmakla birlikte uygulanan algoritmadan dolayı hiçbir kitapçık dizaynı itibariyle soruların sıralanması itibariyle, şıkların sıralanması itibariyle birbirinin aynısı değildir. Bu, ilk defa uygulanmıştır. Bir öğrencinin yanındakine, önündekine, arkasındakine bakması mümkün değildir. Toplu kopya meselesi bununla birlikte halledilmiştir.”

“ACEMİLİK YAPTILAR”

Çelik, ÖSYM’nin, YGS’de başarılı olduğuna işaret ederek, “Bu kadar başarılı bir uygulama yapılmış olmasına rağmen, maalesef ÖSYM ana kitapçığı değiştirilerek, medyaya verilen kopyasında doğru şıklar sabit bırakılmış, yanlış şıklar serpiştirilmiş, değiştirilmiştir. Bütün medyaya verilen bu kitapçık, tek tip olduğu için öngörülemeyen bazı tartışmalar meydana gelmiştir. Bu bir acemiliktir, bu bir yanlışlıktır. Bu yanlışlığı savunmak mümkün değildir.” diye konuştu.

Çelik, bir öğrenciye şifre vermekle cevap anahtarını vermek arasında hiçbir fark olmadığına dikkat çekerek, “Öğrenci doğru cevabı bilirse 1 milyon 700 bin kitap internete konuyor. Hepsini incelediğiniz zaman eğer doğru cevapları bilirseniz kendinize göre şifreler bulabilirsiniz. 2009’da Sayın Ünal Yarımağan’ın ÖSYM Başkanı olduğu dönemle ilgili belge. Cevap anahtarına göre şifreleme yaparsanız. Birden 5’e kadar DCABE, DBAEC şeklinde sıralamalar var. Bu şifreye uyduğunuz zaman buradan 30 sorunun 18’ini doğru bulabilirsiniz. Bunu yapan kişi cevap anahtarını biliyor da onun için. Öğrenci doğru cevabı bilirse bunun bir anlamı var. Aksi taktirde yok. Dün gece sayın başkanla bir telefon görüşmesi yaptım. Sayın başkan 1 milyon 400 bin öğrencinin sınavının değerlendirildiği ve sıkıntıya rastlanmadığını ifade ediyor.“ şeklinde konuştu.

Medyanın, aileleriyle birlikte 20 milyon kişiyi ilgilendiren, insanı tedirgin etmemesi gerektiğini vurgulayan Çelik, “(Derhal sınav iptal edilmelidir), ‘Bu sınav şaibelidir’ şeklinde insanların kafasını niçin karıştırıyoruz. 18 Haziran’da ikinci sınav yapılacak. Gençlerimizin hayalleri ile niçin oynuyoruz. Onları niçin sıkıntıya sokuyoruz. Ülkenin cumhurbaşkanı, hükümet sözcüsü, milli eğitim bakanı bu konuyla ilgili gerekli açıklamaları yapıyor. Bu da medyamız bakımından ‘savcıya yapacak bir şey kalmadı’ diye değerlendiriliyor. Sayın cumhurbaşkanının tatmin olmuş olması, hükümet sözcüsünün tatmin olmuş olması, milli eğitim bakanının veya benim tatmin olmuş olmam, sayın savcının görevini yapmayacağı veya yapamayacağı anlamına mı gelir? Böyle bir şey olabilir mi? Savcı meseleye el koymuştur. İşin hassasiyeti vardır. Eminim ki işin tabiatı gereği, cumhuriyet savcılığı da buradan özellikle ricada bulunuyoruz. Eminim ki bu işi hızlandıracaktır ve birkaç gün içerisinde sonuç alacaktır.”

“HÜKÜMETE YÖNELİK LİNÇ KAMPANYASINA DÖNÜŞTÜRDÜLER”

Çelik, YGS ile ilgili sürecin, bazı muhalefet partileri ve onlar adına kalem oynatan bazı yazarlar tarafından bu hükümete yönelik bir linç kampanyasına dönüştürüldüğünü belirterek, şunları kaydetti: “Hükümete yönelik seçimden önce muhalefet adına bir operasyona dönüştürülmüştür. Buradan ben halkımıza sesleniyorum. Bu bir tezgahtır. Medyamızın da bu tezgahın içinde olmaması gerekiyor. Sayın ÖSYM başkanı, özellikle ana soru kitapçığının hafif değiştirilmiş versiyonu olan tek tip bir kitapçığın medyaya verilmesinden sonra öngörülemeyen tartışmaların yaşandığını, bunun bir yanlışlık olduğunu ifade etti. Bakın bir başka yanlışlıktan ve acemilikten söz etmek istiyorum. Bu yönüyle ÖSYM’yi ben de eleştiriyorum.”

"KIZ ÖĞRENCİLERE POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMIŞ"

Çelik, YGS’de İstanbul Eyüp’te bazı okullarda sadece kız öğrencilerin imtihana girmesinin ise kız öğrencilere yönelik pozitif ayrımcılıktan kaynaklandığını söyledi. Çelik, şunları ifade etti:

“Eyüp’te 70 bin öğrenci potansiyeli var. ÖSYM demiş ki 40 bin kişilik salon var. 30 binin Eyüp dışında sınava girmesi gerekiyor. Birileri kendi oturduğu mekanın dışında sınava girecekse, bu kızlar olmasın erkekler olsun, kızlara pozitif ayrımcılık uygulamak adına sisteme verilen komutta önce kızları yerleştir şeklinde komut verilmiş. Bilgisayara ne derseniz onu yapar. 17 okulda tamamı yerleştirilmiş. Burada ‘haremlik selamlık’ dendi. Başka şeyler dendi. Başörtülü olarak sınava girenlerin kulaklarına bir şey kondu mu? Var say ki koydu, ne diyecekti. 1 milyon 700 binin kitapçığı farklı.”

“ÜFLEME VE SUFLEMELERE KAPALI BİR SİSTEM”

Çelik, sınavda her adaya özel kitapçık hazırlandığını hatırlatarak, şunları kaydetti: “Bu dışarıdan üflemelere, sufle yapmalara kapalı bir sistemdir. Logaritma ile algoritma arasındaki farkı bilmeyen, kelli felli köşe yazarları ahkam kesiyor. Logaritma ile algoritma aynı şey değil. Konuyu bilmeden hükümete karşı partimize karşı bir linç kampanyası yürütülmeye çalışılıyor. Bütün bu tezgahlar boşa çıkmıştır, çıkacaktır. Tek bir öğrencimizin mağdur olması kendi mağduriyetimiz olarak tarafımızdan algılanır. Kendi öz kızımızın, oğlumuzun, Başbakan’ın kızının, oğlunun, benim kızımın, oğlumun mağdur olması neyse herhangi bir evladımızın mağduriyeti bizim için o anlamı taşır. Biz, herkesin hükümetiyiz. Bu açıdan sonuna kadar şaibelerin varsa üstüne gidilsin. Elde bir delil varsa bunun gereği yapılsın. Lüzumsuz yere bir kaşık suda fırtına kopararak tsunami dalgaları oluşturup insanları tedirgin etmeyelim. Panik, kötü bir şeydir. Toplumumuzun, paniğe değil huzura ihtiyacı vardır.”