Chp‘li Pazarcı: İkinci Boğaz, Montrö Boğazlar Sözleşmesi‘ni Olumsuz Etkiler
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Balıkesir Milletvekili ve emekli büyükelçi Prof.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Balıkesir Milletvekili ve emekli büyükelçi Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın açıkladığı çılgın projesinin, Türkiye‘nin ve bütün bölgenin düzenini sarsacağını iddia etti. Pazarcı, "Montrö Boğazlar Sözleşmesi‘ne göre ticaret gemilerinin geçişi serbest bırakılmıştır. Siz yabancı ticaret gemilerine, ‘Oradan geçme buradan geç‘ şeklinde bir yükümlülük yükleyemezsiniz." dedi.
Kendisinin uluslararası ilişkiler profesörü olduğunu belirten Pazarcı, projenin hukuki yönlerini değerlendirdi. Devletlerin kendi topraklarında böyle bir kanalı açma hakkına sahip olduğunu söyleyen Pazarcı, "Dolayısıyla hukuken bunun yapımının uluslararası sakıncası yok. Yalnız açacağınız kanal, Montrö Boğazlar Sözleşmesi‘ni olumuz etkileyecektir. Montrö Boğazlar Sözleşmesi‘ne göre ticaret gemilerinin geçişi serbest bırakılmıştır. Siz yabancı ticaret gemilerine, ‘Oradan geçme buradan geç‘ şeklinde bir yükümlülük yükleyemezsiniz. Ancak bir takım savaş gemileri, denizaltılar, uçak gemileri ve büyük zırhlı gemiler 15 bin tonun üzerindekiler, Karadeniz‘e kıyıdaş olmayan devletlere yasaktır. Karadeniz‘e onlar giremez." dedi.
Karadeniz‘e giren kıyıdaş olmayan devletlerin gemilerinin ise 21 günden fazla kalamayacağını dile getiren CHP‘li Hüseyin Pazarcı, kıyıdaş olmayan gemilerin toplam tonalitesin de 40 bin tonu aşamayacağını vurguladı.
"Şimdi bu kanalla ulusal yasalarımıza uyulacak hesabıyla hükümet, ‘Biz müsaade ediyoruz geçsin‘ demeye kalkarsa Montrö‘ye aykırı davranmış olur." diyen CHP Balıkesir milletvekili Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, "Karadeniz‘in güvenliği çerçevesinde en başta da bizim güvenliğimiz açısından çok gereklidir. Eğer Karadeniz birçok yabancı devletin gemileriyle ölçüsüz düzeyde genişlerse orada varlıklarını göstermeye başlarlarsa, Avrupa ile Asya arasında Karadeniz çok önemli bir geçiş noktasını oluşturuyor. Diplomasi ve ekonomi bakımından Karadeniz şuanda batının gözdesi bir alan. ‘Montrö‘yü nasıl delip geçebiliriz? düşüncesi içindeydi batılı ülkeler. Bugün ona çanak tutabilecek bir imkanı da bu hükümet düşüncesizliğiyle verebilir. Bu çok önemli. Türkiye‘nin ve bütün bölge düzeninin sarsılmasına yol açabilecektir. Eğer böyle bir kanal yapılır ve ‘Geçişe biz istediğimiz gibi müsaade ederiz.‘ şeklinde hareket edilirse. Bu yapıldığı andan itibaren Türkiye‘nin güvenliği de çok büyük riskler altına girecektir." diye konuştu.
Kendisinin uluslararası ilişkiler profesörü olduğunu belirten Pazarcı, projenin hukuki yönlerini değerlendirdi. Devletlerin kendi topraklarında böyle bir kanalı açma hakkına sahip olduğunu söyleyen Pazarcı, "Dolayısıyla hukuken bunun yapımının uluslararası sakıncası yok. Yalnız açacağınız kanal, Montrö Boğazlar Sözleşmesi‘ni olumuz etkileyecektir. Montrö Boğazlar Sözleşmesi‘ne göre ticaret gemilerinin geçişi serbest bırakılmıştır. Siz yabancı ticaret gemilerine, ‘Oradan geçme buradan geç‘ şeklinde bir yükümlülük yükleyemezsiniz. Ancak bir takım savaş gemileri, denizaltılar, uçak gemileri ve büyük zırhlı gemiler 15 bin tonun üzerindekiler, Karadeniz‘e kıyıdaş olmayan devletlere yasaktır. Karadeniz‘e onlar giremez." dedi.
Karadeniz‘e giren kıyıdaş olmayan devletlerin gemilerinin ise 21 günden fazla kalamayacağını dile getiren CHP‘li Hüseyin Pazarcı, kıyıdaş olmayan gemilerin toplam tonalitesin de 40 bin tonu aşamayacağını vurguladı.
"Şimdi bu kanalla ulusal yasalarımıza uyulacak hesabıyla hükümet, ‘Biz müsaade ediyoruz geçsin‘ demeye kalkarsa Montrö‘ye aykırı davranmış olur." diyen CHP Balıkesir milletvekili Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, "Karadeniz‘in güvenliği çerçevesinde en başta da bizim güvenliğimiz açısından çok gereklidir. Eğer Karadeniz birçok yabancı devletin gemileriyle ölçüsüz düzeyde genişlerse orada varlıklarını göstermeye başlarlarsa, Avrupa ile Asya arasında Karadeniz çok önemli bir geçiş noktasını oluşturuyor. Diplomasi ve ekonomi bakımından Karadeniz şuanda batının gözdesi bir alan. ‘Montrö‘yü nasıl delip geçebiliriz? düşüncesi içindeydi batılı ülkeler. Bugün ona çanak tutabilecek bir imkanı da bu hükümet düşüncesizliğiyle verebilir. Bu çok önemli. Türkiye‘nin ve bütün bölge düzeninin sarsılmasına yol açabilecektir. Eğer böyle bir kanal yapılır ve ‘Geçişe biz istediğimiz gibi müsaade ederiz.‘ şeklinde hareket edilirse. Bu yapıldığı andan itibaren Türkiye‘nin güvenliği de çok büyük riskler altına girecektir." diye konuştu.