Ak Partili Vekiller: Chp Kimlik Bunalımı Yaşıyor
TBMM İdari Amiri ve AK Parti Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Zonguldak mitingindeki konuşması için “Farklı grupların etkisine giren, milletten beklediği ilgiyi göremeyen CHP kimlik bunalımı yaşıyor.” dedi.
TBMM İdari Amiri ve AK Parti Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Zonguldak mitingindeki konuşması için “Farklı grupların etkisine giren, milletten beklediği ilgiyi göremeyen CHP kimlik bunalımı yaşıyor.” dedi.
Ömer Faruk Öz, Cihan Haber Ajansı‘na yaptığı açıklamada, AK Parti’nin gündemini milletin, CHP’nin gündemini ise parti içindeki farklı grupların belirlediğini söyledi. Deniz Baykal ve Önder Sav’ın parti yönetiminden uzaklaştırılmasıyla CHP’nin kimlik bunalımı yaşamaya başladığını dile getiren Öz, şöyle devam etti: “AK Parti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gündemini milletin kendisi belirliyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündemini ise parti içinde var olan 8-10 farklı akım yönlendiriyor. Kılıçdaroğlu’nun gündemini kimin belirlediği meçhul. Bir taraftan Gürsel Tekin’in başı çektiği grup AK Parti’yi taklit ederek muhafazakar eğilimin arttığı izlenimini veriyor. Diğer taraftan ‘Kürtler eninde sonunda bizim kucağımıza oturacak’ diyen Hurşit Güneş gibiler konuşuyor. Diğer yandan Güneydoğu politikası üreten, ancak seçilme korkusuyla oradan aday olmayan Sezgin Tanrıkulu gibi İstanbul’a gidenler yön veriyor. Ayrıca Ergenekon sanıklarını listeye koyacaksınız diye ültimatom verenler var. Cihaner ve Haberal’ın listeye nasıl girdikleri herkesin malumudur. CHP milletten beklediği ilgili göremeyince böyle agresifleşiyor. Kılıçdaroğlu zaten bugünlere şişirilerek getirildi. Çakma Gandi olarak biliniyor. Ama bu sabun köpüğü gibi oldu. Sabun köpüğü gibi sönüp gidecek. Orijinal CHP Deniz Baykal ile Önder Sav gibilerdi. Şimdiki CHP kimlik bunalımı yaşıyor. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Kendileri olamıyorlar. Böyle agresifleşiyorlar. Ancak biz bunu millete havale ediyoruz. Ağzımızı bozmayacağız.”
Öznur Çalık ise Kılıçdaroğlu’nun ağzından çıkan cümlenin bir siyasi parti başkanına yakışmadığını ifade etti. Çalık, “Bir siyasi parti genel başkanının tavrına, ağzına yakışmayan kelimeler kullanmıştır. Kötü söz sahibine aittir. Kamuoyu bunu takdir edecektir. Kılıçdaroğlu döneminde SSK’nın adı ‘sıkıntılı sağlık kurumu’ olarak adlandırılmıştır. Bizim dönemimizde ise beşikten mezara kadar insanları kapsayan, Sosyal Güvenlik Kurumu adına yakışır bir kurum haline gelmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun sözlerini yakıştıramadım. Millet elbette bunu takdir edecektir.” diye konuştu.
"MUHALEFET PARTİLER GİTTİKÇE TAHRİK EDİCİ BİR TAVIR TAKINIYOR"
AK Parti Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı ise siyasetin belirli bir üslup ile yapılması gerektiğini belirtti. Muhalefet partilerinin, AK Parti’ye ilgi arttıkça agresifleştiğine işaret eden Fındıklı, “AK Parti’nin bu çerçevede yürüttüğü politikalarla Türkiye’nin partisi olduğu kamuoyu araştırmalarına yansıyor. Milletin iradesine herkesin saygı duyması gerekiyor. Muhalefet partilerinin de 12 Haziran’da çıkacak sonuca saygı göstermeleri gerekir. Muhalefet partilerinin bu dönemde gittikçe tahrik edici, agresif tavır takınmaları gözden kaçmıyor. Bu konuda biz sabırla 12 Haziran seçimlerine gideceğiz. Ancak diğer partilerin de (eğer bir devlet adamlığı veya liderlik kimliği) varsa bu konuda özen göstermeleri gerekir.” şeklinde konuştu.
Ömer Faruk Öz, Cihan Haber Ajansı‘na yaptığı açıklamada, AK Parti’nin gündemini milletin, CHP’nin gündemini ise parti içindeki farklı grupların belirlediğini söyledi. Deniz Baykal ve Önder Sav’ın parti yönetiminden uzaklaştırılmasıyla CHP’nin kimlik bunalımı yaşamaya başladığını dile getiren Öz, şöyle devam etti: “AK Parti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gündemini milletin kendisi belirliyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündemini ise parti içinde var olan 8-10 farklı akım yönlendiriyor. Kılıçdaroğlu’nun gündemini kimin belirlediği meçhul. Bir taraftan Gürsel Tekin’in başı çektiği grup AK Parti’yi taklit ederek muhafazakar eğilimin arttığı izlenimini veriyor. Diğer taraftan ‘Kürtler eninde sonunda bizim kucağımıza oturacak’ diyen Hurşit Güneş gibiler konuşuyor. Diğer yandan Güneydoğu politikası üreten, ancak seçilme korkusuyla oradan aday olmayan Sezgin Tanrıkulu gibi İstanbul’a gidenler yön veriyor. Ayrıca Ergenekon sanıklarını listeye koyacaksınız diye ültimatom verenler var. Cihaner ve Haberal’ın listeye nasıl girdikleri herkesin malumudur. CHP milletten beklediği ilgili göremeyince böyle agresifleşiyor. Kılıçdaroğlu zaten bugünlere şişirilerek getirildi. Çakma Gandi olarak biliniyor. Ama bu sabun köpüğü gibi oldu. Sabun köpüğü gibi sönüp gidecek. Orijinal CHP Deniz Baykal ile Önder Sav gibilerdi. Şimdiki CHP kimlik bunalımı yaşıyor. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Kendileri olamıyorlar. Böyle agresifleşiyorlar. Ancak biz bunu millete havale ediyoruz. Ağzımızı bozmayacağız.”
Öznur Çalık ise Kılıçdaroğlu’nun ağzından çıkan cümlenin bir siyasi parti başkanına yakışmadığını ifade etti. Çalık, “Bir siyasi parti genel başkanının tavrına, ağzına yakışmayan kelimeler kullanmıştır. Kötü söz sahibine aittir. Kamuoyu bunu takdir edecektir. Kılıçdaroğlu döneminde SSK’nın adı ‘sıkıntılı sağlık kurumu’ olarak adlandırılmıştır. Bizim dönemimizde ise beşikten mezara kadar insanları kapsayan, Sosyal Güvenlik Kurumu adına yakışır bir kurum haline gelmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun sözlerini yakıştıramadım. Millet elbette bunu takdir edecektir.” diye konuştu.
"MUHALEFET PARTİLER GİTTİKÇE TAHRİK EDİCİ BİR TAVIR TAKINIYOR"
AK Parti Malatya Milletvekili Mücahit Fındıklı ise siyasetin belirli bir üslup ile yapılması gerektiğini belirtti. Muhalefet partilerinin, AK Parti’ye ilgi arttıkça agresifleştiğine işaret eden Fındıklı, “AK Parti’nin bu çerçevede yürüttüğü politikalarla Türkiye’nin partisi olduğu kamuoyu araştırmalarına yansıyor. Milletin iradesine herkesin saygı duyması gerekiyor. Muhalefet partilerinin de 12 Haziran’da çıkacak sonuca saygı göstermeleri gerekir. Muhalefet partilerinin bu dönemde gittikçe tahrik edici, agresif tavır takınmaları gözden kaçmıyor. Bu konuda biz sabırla 12 Haziran seçimlerine gideceğiz. Ancak diğer partilerin de (eğer bir devlet adamlığı veya liderlik kimliği) varsa bu konuda özen göstermeleri gerekir.” şeklinde konuştu.