Chp‘li Bulgun: Mahkeme Süreci Bitmeden Balbay‘ın Aday Yapılması Yanlış Oldu
CHP‘de 1969 yılından beri siyaset yapan ve yedi defa İzmir il başkanlığı görevinde bulunan Ekrem Bulgun, Ergenekon sanıklarının milletvekili adayı gösterilmesine sert çıktı.
CHP‘de 1969 yılından beri siyaset yapan ve yedi defa İzmir il başkanlığı görevinde bulunan Ekrem Bulgun, Ergenekon sanıklarının milletvekili adayı gösterilmesine sert çıktı. Mahkeme bitmeden Mustafa Balbay‘ın aday yapılmasının yanlış olduğunu açıklayan CHP‘nin ‘ağabeyi‘ Bulgun, "Bölgemizden aday olan Mustafa Balbay‘ı severim ama bir mahkeme safhası var. Bu mahkeme bitmeden aday yapılması bence erken olmuştur. Öte yandan bu durum, çok farklı bir tepkiyi de gündeme getirdi. İçeride 60 tane gazeteci var, bir tek Balbay yok. Şimdi, ‘Niçin diğer gazeteciler de aday yapılmıyor?‘ deniyor." şeklinde konuştu.
Balbay gibi Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Haberal ve tutuksuz sanık Sinan Aygün‘ün CHP‘den milletvekili adayı olmalarını, "Başbakan Erdoğan‘ın eline verilmiş bir koz olarak" nitelendiren Bulgun, bu isimlerin suçsuz olduğuna ve yargılama sonunda beraat edeceklerine inandığını belirtti. CHP‘nin milletvekili aday adaylarının, dokunulmazlığın kalkması için oy vereceğine yemin ettiğini, kendisinin de imzaladığını hatırlatan Bulgun, şunları söyledi: "İktidar olmak istiyoruz. İlk işimiz, dokunulmazlığı kaldırmak değil mi? Kaldırdık, bu arkadaşlar milletvekili, ne olacak? Geri gitmeyecekler mi? Dokunulmazlıkları olmayacağına göre tekrar hapse girecekler. Biz bu arkadaşları seviyoruz. Bu arkadaşlarımızın da milletvekili olmalarını isteriz ama durum bu, biz beraat etmelerini istiyoruz. ‘Mahkeme hızlandırılsın ve beraat etsinler, o zaman partimizde nerede görev varsa veririz‘ demek lazımdı. Demek ki ya biz iktidar olmayı düşünemiyoruz ya da dokunulmazlığın kaldırılması konusunda ikilemde kalıyoruz. Cezaevinde yatanlar niçin milletvekili adayı olur? Oradan çıksınlar diye. Bu arkadaşların aday olmalarına karşı değilim ama beraat etmeden olmalarını partimiz adına doğru bulmuyorum, çünkü AKP bunu çok iyi kullanıyor. Öyle de oldu, Başbakan, ‘Ne istediklerini şimdi anladık.‘ dedi."
CHP İzmir eski İl Başkanı Ekrem Bulgun, suskunluğunu "www.yerelgundem.com" internet sitesine bozdu. Deniz Baykal‘a yakınlığı ile bilinen ve genel seçimde aday adayı olduğu halde aday gösterilmeyen Bulgun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun, "Mevcut kadro ile devam edemezdik, bu bir devrimdir." sözüne farklı bir açıdan yaklaştı. Buna saygı duyduğunu ifade ederek, "Fakat neticesinde devrimin başarıya götürülmesi lazım. Devrim başarılı olursa CHP büyümeye devam eder. Olası bir başarısızlık CHP‘yi bölmez. CHP, beklenen başarıyı yakalayamazsa genel seçim sonrası kurultaya gidebilir, hattâ Deniz Baykal, tıpkı geçmişte yaşandığı gibi yeniden genel başkan olabilir." dedi.
Bulgun, övgüler yağdırdığı Baykal‘ın, seçim bölgesi olan Antalya‘da hiçbir zaman yapmadığı çalışmayı yapacağını söyledi. İzmir milletvekili aday listesinin, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel‘in istekleri doğrultusunda hazırlandığını savundu. "CHP‘nin İzmir adayları içerisinde bulunan 13 kişiyi ben bile tanımıyorum." diyen Bulgun, İl Başkanı Tacettin Bayır‘a göndermede bulundu: "Ben şu anda il başkanı olsaydım, listeler açıklanır açıklanmaz istifa ederdim. ‘Buyurun, ben bu işin altından kalkamam, gücüm yetmez. Gücü olan insan gelsin.‘ derdim. Bu tabloda bu işin altından kalkmak kolay değil. Allah yardımcısı olsun." Bulgun, seçimde örgüte büyük iş düştüğünü kaydederek, milletvekili adaylarına teker teker İzmir‘in gezdirilmesini önerdi.
‘BAYKAL, KILIÇDAROĞLU‘NDAN DAVET BEKLEDİ‘
Aday listeleri açıklanmadan önce Deniz Baykal ile son 15 gün içinde birkaç defa konuştuğuna da değinen Ekrem Bulgun, "Deniz Baykal‘a, ‘Kılıçdaroğlu ile konuştunuz mu, konuşacak mısınız?‘ diye sordum. ‘Ben davet bekliyorum. Benimle konuşacaklarını tahmin ediyorum.‘ dedi ancak Kılıçdaroğlu ve kurmayları, çağırıp konuşmadı. Konuşmadıkları için de Baykal, en yakın arkadaşı için bile ricada bulunmadı." dedi. Baykal‘ın bu tavrının da doğru olmadığını aktaran Bulgun, eski genel başkanın bunu bir pazarlık kabul ettiğini, ricada bulunmanınsa fayda getirmeyeceği kanaatine vardığını belirtti. Baykal‘ın partinin mevcut yönetimiyle konuşmasını arzu ettiğini anlatan Bulgun, "Kendisine, ‘Gidin konuşun. Sizin kıramayacağınız, bu partiye her zaman yararlı olmuş, dışişleri sorumlusu olan Onur Öymen gibi bir insanı ben göremiyorum. Bu tip insanları listeye koydurmanız gerekir.‘ şeklinde sözler söyledim ama, ‘Konuşurlarsa söyleyeceğim.‘ dedi. Aslında konuşmuş olsaydı, beş on isim girseydi de bugün çok fazla bir şey değişmezdi. Deniz Baykal‘ın bir komploya kurban gittiğini artık bilmeyen yok. Baykal, 1971‘den beri hayatını partiye adamış bir insandır ancak yasaklı olduğu dönemlerde bir iki avukatlık davasına bakabildi. Eşi çalışıyordu, onun sayesinde çocuklarını okutabildi. Aç kalmadılar ama tüm hayatı, CHP‘sine hizmet etmekle geçti." diye konuştu.
Balbay gibi Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Haberal ve tutuksuz sanık Sinan Aygün‘ün CHP‘den milletvekili adayı olmalarını, "Başbakan Erdoğan‘ın eline verilmiş bir koz olarak" nitelendiren Bulgun, bu isimlerin suçsuz olduğuna ve yargılama sonunda beraat edeceklerine inandığını belirtti. CHP‘nin milletvekili aday adaylarının, dokunulmazlığın kalkması için oy vereceğine yemin ettiğini, kendisinin de imzaladığını hatırlatan Bulgun, şunları söyledi: "İktidar olmak istiyoruz. İlk işimiz, dokunulmazlığı kaldırmak değil mi? Kaldırdık, bu arkadaşlar milletvekili, ne olacak? Geri gitmeyecekler mi? Dokunulmazlıkları olmayacağına göre tekrar hapse girecekler. Biz bu arkadaşları seviyoruz. Bu arkadaşlarımızın da milletvekili olmalarını isteriz ama durum bu, biz beraat etmelerini istiyoruz. ‘Mahkeme hızlandırılsın ve beraat etsinler, o zaman partimizde nerede görev varsa veririz‘ demek lazımdı. Demek ki ya biz iktidar olmayı düşünemiyoruz ya da dokunulmazlığın kaldırılması konusunda ikilemde kalıyoruz. Cezaevinde yatanlar niçin milletvekili adayı olur? Oradan çıksınlar diye. Bu arkadaşların aday olmalarına karşı değilim ama beraat etmeden olmalarını partimiz adına doğru bulmuyorum, çünkü AKP bunu çok iyi kullanıyor. Öyle de oldu, Başbakan, ‘Ne istediklerini şimdi anladık.‘ dedi."
CHP İzmir eski İl Başkanı Ekrem Bulgun, suskunluğunu "www.yerelgundem.com" internet sitesine bozdu. Deniz Baykal‘a yakınlığı ile bilinen ve genel seçimde aday adayı olduğu halde aday gösterilmeyen Bulgun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun, "Mevcut kadro ile devam edemezdik, bu bir devrimdir." sözüne farklı bir açıdan yaklaştı. Buna saygı duyduğunu ifade ederek, "Fakat neticesinde devrimin başarıya götürülmesi lazım. Devrim başarılı olursa CHP büyümeye devam eder. Olası bir başarısızlık CHP‘yi bölmez. CHP, beklenen başarıyı yakalayamazsa genel seçim sonrası kurultaya gidebilir, hattâ Deniz Baykal, tıpkı geçmişte yaşandığı gibi yeniden genel başkan olabilir." dedi.
Bulgun, övgüler yağdırdığı Baykal‘ın, seçim bölgesi olan Antalya‘da hiçbir zaman yapmadığı çalışmayı yapacağını söyledi. İzmir milletvekili aday listesinin, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel‘in istekleri doğrultusunda hazırlandığını savundu. "CHP‘nin İzmir adayları içerisinde bulunan 13 kişiyi ben bile tanımıyorum." diyen Bulgun, İl Başkanı Tacettin Bayır‘a göndermede bulundu: "Ben şu anda il başkanı olsaydım, listeler açıklanır açıklanmaz istifa ederdim. ‘Buyurun, ben bu işin altından kalkamam, gücüm yetmez. Gücü olan insan gelsin.‘ derdim. Bu tabloda bu işin altından kalkmak kolay değil. Allah yardımcısı olsun." Bulgun, seçimde örgüte büyük iş düştüğünü kaydederek, milletvekili adaylarına teker teker İzmir‘in gezdirilmesini önerdi.
‘BAYKAL, KILIÇDAROĞLU‘NDAN DAVET BEKLEDİ‘
Aday listeleri açıklanmadan önce Deniz Baykal ile son 15 gün içinde birkaç defa konuştuğuna da değinen Ekrem Bulgun, "Deniz Baykal‘a, ‘Kılıçdaroğlu ile konuştunuz mu, konuşacak mısınız?‘ diye sordum. ‘Ben davet bekliyorum. Benimle konuşacaklarını tahmin ediyorum.‘ dedi ancak Kılıçdaroğlu ve kurmayları, çağırıp konuşmadı. Konuşmadıkları için de Baykal, en yakın arkadaşı için bile ricada bulunmadı." dedi. Baykal‘ın bu tavrının da doğru olmadığını aktaran Bulgun, eski genel başkanın bunu bir pazarlık kabul ettiğini, ricada bulunmanınsa fayda getirmeyeceği kanaatine vardığını belirtti. Baykal‘ın partinin mevcut yönetimiyle konuşmasını arzu ettiğini anlatan Bulgun, "Kendisine, ‘Gidin konuşun. Sizin kıramayacağınız, bu partiye her zaman yararlı olmuş, dışişleri sorumlusu olan Onur Öymen gibi bir insanı ben göremiyorum. Bu tip insanları listeye koydurmanız gerekir.‘ şeklinde sözler söyledim ama, ‘Konuşurlarsa söyleyeceğim.‘ dedi. Aslında konuşmuş olsaydı, beş on isim girseydi de bugün çok fazla bir şey değişmezdi. Deniz Baykal‘ın bir komploya kurban gittiğini artık bilmeyen yok. Baykal, 1971‘den beri hayatını partiye adamış bir insandır ancak yasaklı olduğu dönemlerde bir iki avukatlık davasına bakabildi. Eşi çalışıyordu, onun sayesinde çocuklarını okutabildi. Aç kalmadılar ama tüm hayatı, CHP‘sine hizmet etmekle geçti." diye konuştu.