Doç. Dr. Eren: Çocuklar Dikkatini Yaşının İki Katı Dakikada Toplayabilir

Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Eren, çocukların dikkatini yaşının iki katı dakikada toplayabildiiğini söyledi.

Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Eren, çocukların dikkatini yaşının iki katı dakikada toplayabildiiğini söyledi.

Mersin’in Silifke ilçesinde geçen yıl eğitime başlayan Özel Yıldırımhan Burak İlköğretim Okulu‘nun programında konuşan Doç. Dr. İbrahim Eren, "Örneğin, 10 yaşındaki bir çocuk dikkatini 20 dakikada toplayabilir. 5- 10 dakika ara verip daha sonra tekrar çalışmaya oturabilir. Ancak küçük çocuklar kendiliğinden tekrar çalışmaya oturmazlarsa yetişkinlerin onlara hatırlatması gerekir." dedi.

Eren, "Çocuk dikkatini ayrıntılara veremiyor, okul ödevlerinde, sınavlarda ve diğer etkinliklerde dikkatsizce hatalar yapıyorsa, üzerine aldığı görevlerde, oyunlarda dikkatini sürdürmekte güçlük çekiyorsa, onunla konuşurken dinlemiyormuş gibi görünüyorsa, uzun süreli zihinsel aktivitelerden kaçıyorsa, oyuncaklarını, ödevlerini, eşyalarını kaybediyorsa, faaliyetlere başlamakta zorlanıyorsa dikkat sorunundan söz edebiliriz." diye konuştu.

Sinir sistemi ve beyinde meydana gelen bazı rahatsızlıkların, metabolizmanın düzensiz çalışması ve organik gelişim bozukluklarından kaynaklandığını anlatan Eren, "Anne babanın boşanması, heyecan, öfke, korku, yanlış cezalandırma ve uzun süren hastalıklar bunlardan sayılabilir. Dikkat toplama bozukluğuna neden olan bu tür dış faktörler kolaylıkla tanınabilir ve ortadan kaldırılabilir. Fakat dikkat toplama problemlerine neden olan psikolojik koşullar olan içsel nedenler ise oldukça karmaşıktır. Bunlar, katı eğitim tutumu, aile yaşantısı ile ilgili problemler, erken çocukluk dönemindeki eğitim hataları, öğretmenin olumsuz tutumu, öğrencilere yönelik bireysel rehberlik hizmetlerinin yetersiz olması ve başarı konusunda baskı yapılması gibi nedenlerdir." şeklinde konuştu.

Eren şunları söyledi: “7 yaşından önce başlayan, çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine göre uygun olmayan dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve ataklıkla kendini gösteren nöro-psikolojik bir bozukluktur. Temel özelliği, kalıcı ve sürekli olan dikkat süresinin kısalığı, engellemeye yönelik denetim eksikliği nedeniyle davranışlarda ya da bilişte ortaya çıkan ataklık ve huzursuzluktur. Temel belirtileri ise ilkokul çağındaki çocukların yüzde 3-5’inde yani her 20-30 çocuktan birisinde görülüyor. Her sınıfta en az bir çocukta bu sorunun bulunma ihtimali var. Erkeklerde kızlara göre 3-4 kat daha fazla görülüyor. Çocukluklarında dikkat bozukluğu olanların yüzde 80’i ergenlikte, yüzde 30-65’i erişkinlikte de bu belirtileri taşır. Erişkinler arasında yüzde 1-2 sıklıkta görülür. Çocukta dikkat kusuru özellikle eğitim hayatının başlamasıyla belirgin hale gelir.”