Başbakan Erdoğan İzmirli İşadamlarıyla Bir Araya Geldi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidarda oldukları 8 yıl boyunca vizyon kavramının üzerinde durduklarını ve büyük düşünmekten bahsettiklerini söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidarda oldukları 8 yıl boyunca vizyon kavramının üzerinde durduklarını ve büyük düşünmekten bahsettiklerini söyledi. Bir günlük program için öğle saatlerinde İzmir‘e gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ege Sanayici ve İşadamları Derneği‘nin (ESİAD) istişare toplantısına katıldı. Egeli sanayici ve işadamlarına seslenen Başbakan Erdoğan, Türkiye‘de artık ileri demokrasi mücadelesinin yapıldığını, demokrasinin ise bir amaç değil araç olduğunu söyledi. İslam

ve demokrasinin aynı yerde olabileceğini belirten Erdoğan, demokrasi tecrübesini 50 yıla aşkın bir süredir içine sindirmiş bir Türkiye olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Tüm yönetim şekilleri, buna din de dahil hepsi tek amaca hizmet ederler o da insanın saadeti, refahı ve mutluluğudur. Biz şu anda yeni bir şey diyoruz. İleri demokrasi diyoruz. Bunu ileri taşımalıyız. İleri demokraside ne yapabilir. Buna çalışıyoruz. Şu an İslam dünyası, ‘demek ki İslam‘la demokrasi bir arada olabiliyormuş‘ diyor. Nerede

bu Türkiye‘de. Onun için sürekli gelip Türkiye‘de bu nasıl oluyor diye bizim partimizin çalışmalarını yakından takip eden ülkeler var. Bunu biz mutlulukla yapıyoruz ve hamdolsun buralara gelebildik diyoruz. Bunun daha iyi olacağına inanıyorum. Demokratik parlamenter sistemi benimsemiş bir ülke olarak ve bunu hücrelerine kadar sindirmiş bir ülke olarak adımını atacağız, ama istismarını yapmayacağız. Bunu yapanlar var onlara da fırsat verilmemesi lazım."

Türkiye‘nin ekonomik rakamları içinde İzmir‘in bugün arz ettiği manzaradan çok daha farklı bir yerde olmasını beklediğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Turizm destinasyonu itibariyle İzmir bir merkez değil mi, merkez. Ama çalışacağız. İhracat mı? İzmir bugünkünden çok daha fazlasını yapabilir. Doğrudan yatırım mı? İzmir bugünkünden çok daha fazlasını, kat kat fazlasını çekebilir. Turizm mi? İzmir Akdeniz‘in incisi olarak bugünkünden çok daha farklı bir yerde olabilir. Tabii ben bir Başbakan olarak

şunu hep söylüyorum, işin kolaycılığına kaçmayacağız. Vücudumuzu taşın altına sokacağız. Hiç kimse yaşanan sıkıntıları, problemleri sürekli Ankara‘ya, hükümete, partizanlığa bağlamasın.‘‘

Türkiye‘nin artık gündemi belirleyen bir ülke olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "En son Libya‘daki vatandaşlarımızı çok hızlı ve başarılı bir şekilde tahliye ettik. Ama birileri farklı farklı yaklaşımlar ortaya koydu. Kusura bakmayın, bekara karı boşamak kolay. Sorumluluk yok, mesuliyet yok. Söyledikleri, ‘dünya ne söylüyor bizim başbakan susuyor‘ diyor. Senin Başbakan‘ın ne zaman konuşacağını bilir. Orada benim 200‘ü aşkın yatırımcım var, girişimcim var. Onların yanında 30 bine

yakın mimarım var, işçim var, mühendisim var. Onlar bir defa ülkeme nasıl gelecekler. Aileleri bizi telefonla arıyorlar. Bunlar geri gelecek mi? Bu endişelerin muhatabı bunlar değil ki, rahatlar. Dünyanın 40‘a yakın ülkesinden telefon geliyor. Acaba bizim vatandaşlarımızı da siz tahliye eder misiniz? Hamdolsun biz oradaki vatandaşlarımızın tamamına yakınını tahliye ettik. Bunun yanında 10 bine yakın yabancıyı da tahliye ettik."

Etnik köken ile anayasal vatandaşlığın birbirine karıştırılmaması gerektiği mesajını veren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkede etnik kökenle anayasal vatandaşlığı birbirine karıştıran halkımıza dayatmaya çalışan bir siyasi anlayış var. Baktığınız zaman ABD‘nin yerlileri kimdir diye. Görüyorsunuz ki Kızılderililer. Ama gelin görün ki ABD‘li zenciler ülkeleri için atletizme katılıyor ve milli marşını söyletiyor. Ancak, Türkiye‘de Türk bayrağını görmeye tahammül edemeyenler var. Benim

Kürt kökenli vatandaşlarımın geneli böyle düşünmüyor. Onları istismar etmek isteyenler böyle düşünüyor. Kürt kökenli vatandaşlarımın geneli bayrağına vatanına saygılıdır. Şunu kabul etmeliyiz ki geçmiş zamanda devlet olarak doğuya yatırım yapamadık. Bunun özeleştirisini yapmalıyız. Ancak, biz Hakkari‘nin Yüksekovası‘na şimdi havalimanı yapıyoruz. Başkalarının kırıp döktüğü yerlere havalimanı inşa ediyoruz. Yol, su getireceksiniz ki medeniyetle tanışsınlar refah seviyesi yükselsin."

Hükümet olarak insanları ekonomik gelir olarak görmediklerini dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Biz insana homo ekonomikus olarak bakmıyoruz. Biz insan insanın kurdudur şeklindeki bir yaklaşımı asla benimsemiyoruz. İnsanların korkuları kaygılar bizim için ekonomik büyüme kadar hatta daha fazla önemlidir. Kendi yaşam tarzını tehdit altında hisseden vatandaşımın endişeleri çok önemlidir. Empati kurmak ve gereğini yapmak için yoğun çaba içindeyiz. Kitle partisi olamayan partiler mevcutla

yetinmek gibi bir yolu tercih ediyorlar. Batıda güneyde siyasi partiler korkularla kitleleri kendilerine bağlamaya çalışıyorlar. Diyorum ki partiler kitleleri şekillendirmesin, kitleler partileri şekillendirsin. Kitleler siyasi partilerin yolunu kendileri çizsin."

İzmir‘in EXPO adaylığı hakkında da görüşlerini bildiren Erdoğan "Expo‘nun İzmir için önemini biliyorum. Ankara‘da çok istekli bu konuda fakat İzmir‘in bu konuda tecrübesi var. Bunu değerlendireceğiz. Geçen sefer İzmir‘e haksızlık yaptılar. Umarım şimdi böyle bir haksızlıkla karşı karşıya kalmayız." dedi.

Kaynak: İHA