Balıkesir Barosu‘ndan Tutuklamalara Tepki
Balıkesir Barosu Başkanı Muzaffer Mavuk, Ergenekon soruşturması kapsamında gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösterdi.
Baro binasında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Çocuk Hakları Günü dolayısıyla bir basın toplantısı düzenleyen Balıkesir Barosu Başkanı Muzaffer Mavuk, yönetim olarak kadın ve çocuk haklarıyla alakalı çalışmalarını anlattı. Toplantının sonunda Ergenekon soruşturması kapsamında 11‘den fazla gazetecinin gözaltına alınıp tutuklanmasına tepki gösteren Mavuk, hükümeti eleştirdi. Yapılanların bir diktatörlük olduğunu ileri süren Mavuk, şöyle konuştu:
"Tutuklamaları hep beraber seyrediyoruz. 11 gazeteciyi geçti, artık korku imparatorluğu oluşturmak isteyenler yavaş yavaş diktatörlüğü getirmek istiyor. Ama bunu başaramayacaklardır. Bu şekilde yönetenler, eninde sonunda cezalarını bulacaklardır. İnsanların temel hak ve özgürlükleri olan yaşama hakkına dahi göz dikilen bir dönemdeyiz. Bizler bu dönemleri geçirdik ama genç arkadaşlarımız bunu görmedi. Bu bizleri yıldırmayacaktır, bu baskılar gelip geçicidir. Bunlara karşı mücadele etmek zorundayız,
görevimiz de üstelik. Bir delil yakalarsın, değerlendirirsin, suç olduğu tespit edilirse iddianameyi düzenlersin, dava açarsın. Ama dava devam ediyor, delil devam ediyor. Her gün bir delil çıkıyor, yok Balyoz‘da yeni delil, yok Eregenkon‘da yeni delil. Yeni tutuklamalar. Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Hukuk üstünlüğü olan demokratik hiçbir ülkede böyle bir olay düşünülemez. 14 Mart‘ta Balbay‘ın ikinci yılı dolacak. Hala orada yargılanan insanların niçin yargılandıkları bilinmiyor. Özellikle şu
anda iktidara muhalefet edenlerin tutuklandığı bir döneme geldik. Yazı yazmak, eleştirmek suç oldu. Biz de her zaman hazırız eleştirdiğimiz için. Ama biz hukukçu olarak hukuksuzlukları eleştirmek zorundayız."
Kaynak: İHA
"Tutuklamaları hep beraber seyrediyoruz. 11 gazeteciyi geçti, artık korku imparatorluğu oluşturmak isteyenler yavaş yavaş diktatörlüğü getirmek istiyor. Ama bunu başaramayacaklardır. Bu şekilde yönetenler, eninde sonunda cezalarını bulacaklardır. İnsanların temel hak ve özgürlükleri olan yaşama hakkına dahi göz dikilen bir dönemdeyiz. Bizler bu dönemleri geçirdik ama genç arkadaşlarımız bunu görmedi. Bu bizleri yıldırmayacaktır, bu baskılar gelip geçicidir. Bunlara karşı mücadele etmek zorundayız,
görevimiz de üstelik. Bir delil yakalarsın, değerlendirirsin, suç olduğu tespit edilirse iddianameyi düzenlersin, dava açarsın. Ama dava devam ediyor, delil devam ediyor. Her gün bir delil çıkıyor, yok Balyoz‘da yeni delil, yok Eregenkon‘da yeni delil. Yeni tutuklamalar. Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Hukuk üstünlüğü olan demokratik hiçbir ülkede böyle bir olay düşünülemez. 14 Mart‘ta Balbay‘ın ikinci yılı dolacak. Hala orada yargılanan insanların niçin yargılandıkları bilinmiyor. Özellikle şu
anda iktidara muhalefet edenlerin tutuklandığı bir döneme geldik. Yazı yazmak, eleştirmek suç oldu. Biz de her zaman hazırız eleştirdiğimiz için. Ama biz hukukçu olarak hukuksuzlukları eleştirmek zorundayız."