Ak Parti Milletvekili Tbmm‘de Konuştu

AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Avukat Yılmaz Tunç, CHP‘nin bazı gazetecilerin Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınmalarının araştırılmasına dair grup önerisi hakkında konuştu.

AK Parti Bartın Milletvekili Avukat Yılmaz Tunç, hukuk devletinde sıfatı ne olursa olsun, suç işleyenlerden hesap sorulması gerektiğini belirtti. Tunç, "Bazı basın mensupları hakkındaki soruşturmalar, yargı ile ilgilidir. Savcıların yürütmekte olduğu soruşturmaların, hakimlerin vermiş olduğu tutuklama kararlarının AK Parti hükümeti ile ilişkilendirmek doğru değildir. Hukuk devletinde sıfatı ne olursa olsun suç işleyenlerden hesap sorulabilmesi gerekir. AK Parti iktidarında medyada özgürlük ortamı sağlandı ve çok sesli medya ortaya çıktı. Demokrasinin hukuk yoluyla varlık kazandığı demokratik hukuk devletinde hukukun evrensel ilkelerine saygı, hak arama yollarının açık tutulması, kanun önünde eşitlik, bireysel hak ve özgürlüklerin korunması, devletin hukuka bağlılığının güvence altına alınması temel değerlerdir. Bu değerlerin hayata geçirilmesi anayasa, yasalar ve bağımsız bir yargıyla mümkündür. AK Parti kurulduğunda henüz daha iktidar olmadan, programıyla hukukun üstünlüğüne dayalı yönetim anlayışının teminatı olacağını ilan etmiştir. Kanunları hukuka, hukuku evrensel adalet ve insan hakları esaslarına dayandırmadıkça Türkiye‘nin gerçek bir hukuk devleti olamayacağını ve uluslararası camiada saygın bir yer edinemeyeceğini savunmuştur. AK Parti‘nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana toplumsal düzenin teminatı olan adalet sistemine azami ölçüde güvenin tesisini sağlayacak çok önemli adımlar atılmış, adalet hizmetlerinin yürütüldüğü fiziki mekânların iyileştirilmesi, teknolojinin adaletin hizmetine sunulmasıyla yetinilmemiş, başta ceza adalet sistemimiz olmak üzere mevzuatımız da çağın gerekleri ve hukukun üstünlüğü esas alınarak büyük bir değişim ve dönüşüme tabi tutulmuştur. Türkiye AK Parti iktidarıyla son 8 yılda bu değerleri güçlendiren tarihî bir hukuk reformu sürecine sahne olmuş ve bu süreç Anayasa reformuyla çok daha önemli bir noktaya gelmiştir. Anayasa‘mızda demokratik hukuk devletini güçlendiren, demokrasimizin standartlarını yükselten, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını tesis eden reform niteliğinde değişiklikler yapılmıştır. Hukuk devleti aleyhine suç işleyenlerin, ülkemiz ve milletimiz aleyhinde planlar yapanların, kaos planları yaparak, demokrasiye kastedenlerin, özgürlükleri ortadan kaldırmak isteyenlerin Bağımsız yargı önünde hesap vermeye başladı. Bir toplumdaki en önemli güven unsuru, toplum içinde yaşayan bireylerin kendi hak ve özgürlüklerine saygı duyulduğuna olan inançlarıdır. Bu inanç tüm sosyal ve iktisadi dinamikleri harekete geçiren temel güçtür. Ayrıca bireylerin hak ve özgürlüklerine saygı, demokratik bir siyasi rejimin toplum tarafından benimsenmesinin, toplumsal barış ve huzurun temel şartıdır. AK Parti bütün vatandaşlarımızın özgür haber alma ve düşüncelerini yansıtma hakkını esas kabul eder" dedi.

AK Parti Bartın Milletvekili Avukat Yılmaz Tunç, "Başta anayasa olmak üzere medyaya ilişkin tüm yasal çerçeve ele alınarak, medyanın ifade özgürlüğüne getirilen ve demokratik toplum düzeninin gerekleri ile bağdaşmayan yasakların kaldırılacağı, Yazılı ve görsel medyanın özgürlüklerinin, titizlikle korunacağı ve tekelleşmeye fırsat tanınmayacağı yönündeki taahhütler AK Parti‘nin 2001 yılında hazırlanan programında yerini almış, ve bu taahhüdün gereği 8 yıl içerisinde büyük ölçüde hayata geçirilmiş, medyada özgürlük ortamı sağlanmış, tekelleşme ortadan kalkmış, çok sesli bir medya ortaya çıkmıştır. Medyanın tek sesli olmasını isteyenler, çok seslilikten ve demokrasiden rahatsız olanlar, medyayı bir kısım nitelendirmelerle gruplara ayırmanın gayreti içerisinde olmuşlardır. Araştırma önergesinde ülkemizde yayın yapan çok sayıda televizyon ve gazetenin yandaş olarak nitelendirildiğini görmekteyiz, bu durum son derece yanlıştır. Basın özgürlüğü ile de bağdaşmamaktadır. Savcıların yürütmekte olduğu soruşturmaları, hakimlerin vermiş olduğu tutuklama kararlarını AK Parti hükümeti ile ilişkilendirmek doğru değildir. Hukuk devletinde sıfatı ne olursa olsun suç işleyenlerden hesap sorulabilmesi gerekir. Savcıların yürütmekte olduğu soruşturmaların, hakimlerin vermiş olduğu tutuklama kararlarının AK Parti hükümeti ile ilişkilendirmek doğru değildir. Hukuk devletinde sıfatı ne olursa olsun suç işleyenlerden hesap sorulabilmesi gerekir. AK Parti iktidarını kıyasıya eleştiren, yalan yanlış haberler yapan, yorumlar yapan çok sayıda gazeteci vardır, bunlar üzerinde hükümetin hiçbir baskısı bu güne kadar olmamıştır ve bundan sonra da olmayacaktır. Bazı gazetecilerin Türk Ceza Kanununa göre suç sayıldığı iddia edilen eylemleri için bağımsız yargının başlattığı soruşturmalardan AK Parti hükümetini sorumlu tutmak doğru değildir. CHP‘nin vermiş olduğu araştırma önergesinde bahsedilen konular yargıya intikal eden konulardır, yargı sürecini beklemeden, kimsenin suçlu ilan edilemeyeceği gibi, yasama organı olarak, yargının yürütmekte olduğu bir soruşturmaya müdahale ederek, suçsuz insanları gözaltına alıyorsunuz, tutukluyorsunuz şeklinde mahkemelere müdahale etmekte son derece yanlış, hukuk devleti ilkesine aykırı bir tutumdur" dedi.

Kaynak: İHA