Öcalan'ın desteği TUSIAD'ı ürküttü
Türkiye'de alanlarında uzman akademisyenlere hazırlatılan anayasa için “Bizim görüşümüz değil” diyen TÜSİAD'ı, Abdullah Öcalan'ın destek açıklaması korkuttu.
![Öcalan'ın desteği TUSIAD'ı ürküttü](https://images.beyazgazete.com/haber/2011/3/30/20110330_ocalan-in-destegi-tusiad-i-urkuttu.jpg)
Ağır toplar ağır basıyor
TÜSİAD yaptığı son açıklamayı değerlendiren Alarko Holding’in sahibi İshak Alaton ise, tarihin tekerrür ettiğini söyledi ve “TÜSİAD’taki ‘ağır toplar’ dediğimiz tipler... O ağır toplar ‘ağır’ basıyor” dedi. 1997 yılında Prof. Dr. Bülent Tanör tarafından hazırlanan ve TÜSİAD’ın arkasında durmadığı rapora atıfta bulunan Alaton, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarih tekerrür ediyor. İki adım ileri bir adım geri...Bir adım ileri bir adım geri. Nasıl kolayına geliyorsa...
Bülent Tanör ile yaşadık. Tanör’ün raporunu yerden yere vurdular, sonra ‘yönetim kuruluna ibra edilmedi’ diyerek, sahip çıkmadılar. Şimdi böyle bir durum yok. Ancak akademisyenlere para vererek TÜSİAD’ın bedel ödediği bu çalışmanının ürününe TÜSİAD yine sahip çıkmıyor. ‘Akademisyenleri bağlar’ diyor. TÜSİAD yönetimindeki Ümit Boyner ne kadar demokrat olursa olsun onun üstünde bir kuvvet var. Ağır toplar dediğimiz tipler.. O ağır toplar ‘ağır’ basıyor. Türkiye’de yaşanan Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz sahne de görünen Başbakan olmakla beraber arkalarındaki ağır kuvvet yaşam boyu iplerini çekiyor. TÜSİAD’ta da aynı durum. Ümit Boyner, Diyarbakır’a gitsin, eşiyle halay çeksin, yine TÜSİAD da, Türkiye de değişmek istemiyor. Tutucu kuvvetler, Türkiye’ye egemen. Biz cesaretimizi kaybetmiyoruz. Türkiye’yi değiştirmek için uğraşmaya devam ediyorum.”
Ne din kitabı ne Allahın kitabı
TÜSİAD’ın hazırladığı yeni anayasa çalışmasını olumlu bir çalışma olarak nitelendiren İshak Alaton, şunları kaydetti: “Olumlu bir rapor, faydalı bir rapor. ‘Hiçbir madde değiştirilmez değil’ diyor. Haklı da. Bu maddeleri yazanlar Allah’ın temsilcileri değil. İki kollu, iki bacaklı insanlar. Bu insanların 30 yıl önce yazdıkları, beni 30 yıl sonra bağlayamaz. Neden ben istediğim gibi bir anayasayı yazamayayım, 30 yıl önce bir takım adamların ortaya koyduğu yazılara neden bağlı kalma mecburiyetindeyim. Din kitabı da değil, Allahın kitabı da değil. Aynı mesajı başka kelimelerle de verilebilir.