Taleplerimizin arkasındayız

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ''Bu taleplerimiz hükümet tarafından duyulana, buna karşı somut bir adım atılana kadar alanlardayız, meydanlardayız, taleplerimizin arkasındayız'' dedi.

Taleplerimizin arkasındayız
BDP ile Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) ''sivil itaatsizlik'' adı altında başlattığı oturma eyleminin, Büyükşehir Belediyesi Konukevi önündeki bölümüne son verildi.

Demirtaş, konukevi önünde yaptığı konuşmada, Kürt sorununun çözümünde son derece önemli 4 temel talep için oturma eylemi başlattıklarını söyledi.

''Anadilde eğitim, siyasi tutsakların serbest bırakılması, seçim barajının kaldırılması ve operasyonların son bulmasını'' istediklerini ifade eden Demirtaş, ''Biz (bir demokratik direniş süreci başlatıyoruz) dedik. Bu taleplerimiz hükümet tarafından duyulana, buna karşı somut bir adım atılana kadar alanlardayız, meydanlardayız, taleplerimizin arkasındayız'' ifadesini kullandı.

Taleplerinde ısrarcı olacaklarını, muhataplarının Başbakan ve hükümet olduğunu bildiren Demirtaş, meydanların halkın demokratik eylemine kapatıldığını, hartilerinin seçime girmesinin engellenmeye çalışıldığını öne sürdü.

''Tahrir Meydanı'na selam gönderip, bize panzer, gaz bombası gönderen Başbakan iyi bilmeli ki bu halk zaten yıllardır Tahrir Meydanı'nda özgürlüğünü arıyor. Taleplerini haykırıyor. Bu halk, zaten Tahrir ruhuyla alanlardadır. Ama siz tahrik ruhuyla bütün bu demokratik eylemleri provoke etmeye çalışıyorsunuz'' diyen Demirtaş, meydanların halka kapatılmamasını istedi.

Demirtaş, toplu mezarlara dikkati çekmek amacıyla 28 Mart'ta Batman'dan Siirt'e yürüyeceklerini belirterek, daha sonra 4 Nisan'da da Şanlıurfa yürüyüşü ile bir kez daha halkın demokratik iradesini ortaya koyacaklarına dikkati çekti.

Demirtaş, şöyle devam etti:

''Her geçen gün sesimizi hükümete duyurabilmenin, bütün demokratik yol ve yöntemi ile (ya özgürlük, ya özgürlük) şiarıyla, alanlarda çoğalarak büyümeye devam edeceğiz. Sembolik olarak kurulan demokratik çözüm çadırları etrafında taleplerimizi sahiplenmeye devam edeceğiz. Bu meydanda yasaklanan, el konulan, 2 gündür gözaltında olan çadırımızı da derhal geri istiyoruz. O çadır bu meydanda demokratik özgürlük şiarıyla kurulacaktır. Halkımızı da demokratik çözüm çadırları altında kendi taleplerini haykırmaya, daha güçlü sahiplenmeye davet ediyoruz. Demokratik çözüm çadırı aynı zamanda bu yol haritamızın, çözüm önerilerimizin tartışıldığı güçlü platformalar olacaktır. Iğdır'dan, İstanbul'a kadar, Hakkari'den Adana'ya, Mersin'e kadar her yerde bu çözüm çadırları, halkımızın el ele verdiği, taleplerini hükümete duyurmak için kullandığı birer mekan olacaktır. Bu nedenle hükümet, demokratik çözüm çadırlarına karşı, daha dikkatli, daha saygılı, daha demokratik bir yaklaşım göstermelidir. Bunu engellemek, demokratik eylemleri durdurmak, baskılamak, demokratik kanalları tıkamaktır. Hükümet böylesi bir yanlış içerisine, böylesi kritik bir dönemde girmeyi tercih etmemelidir. Bunun yerine bu somut taleplere karşı ciddi bir duruş, saygın bir duruş bekliyoruz. BDP ve DTK olarak bu sonucu alıncaya kadar hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.''