Bm‘den Libya‘daki Taraflara Ateşkes Çağrısı
Başbakanlık, BM Güvenlik Konseyi‘nin Libya ile ilgili aldığı kararda taraflara ateşkes çağrısı yapıldığı belirtilerek, "bu yöndeki adımların hiç zaman kaybedilmeden hemen şimdi atılmasını ve halkın değişim ve dönüşüm taleplerinin karşılanmasını önemle beklediklerini" bildirdi.
Başbakanlık Basın Merkezi‘nden yapılan açıklamada BM Güvenlik Konseyi‘nin 17 Mart 2011 tarihinde Libya‘daki durum hakkında 1973 sayılı kararı kabul ettiği bildirildi. BM Şartının 7. Bölümü altında benimsenen kararın bağlayıcı bir nitelikte olup tüm ülkeler bakımından uygulanması zorunlu hükümler içerdiği kaydedilen açıklamada, "Kararda, Libya‘daki taraflara derhal ateşkes çağrısı yapılarak şiddetin ve sivillere yönelik saldırıların tamamen sonlandırılması talep edilmektedir. Libya‘da sivil halkın
korunması için gerekli tüm önlemlerin alınması, bu meyanda, Libya hava sahasının insancıl amaçlı olanlar hariç tüm uçuşlara kapatılması hükümlerine yer verilen kararda, yabancı işgal güçlerinin her hangi bir şekilde Libya topraklarının her hangi bir bölümünde bulunamayacakları vurgulanmaktadır" denildi.
Kararda, insani yardımların süratle ve engelsiz olarak geçişinin temin edilmesi için gerekli önlemlerin alınması gereğinin altının çizildiği, Libya halkının meşru beklentilerini karşılayacak bir çözümün bulunması için çabaların artırılması ihtiyacına işaret edildiği, bu bağlamda, BMGS tarafından atanan Özel Temsilcinin ve Afrika Birliği‘nin atadığı Yüksek Düzeyli Komite‘nin çabalarına destek beyan edildiği kaydedildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Kararda ayrıca, 1970 sayılı BMGK kararında tesis edilen silah ambargosunun uygulanması ve Libya‘ya ait varlıkların dondurulmasını hükmünün kapsam alanının genişletilmesi hakkında hükümlere de yer verilmektedir. Türkiye, en başından beri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika‘daki gelişmelere ilişkin her adımın uluslararası meşruiyet zemininde atılması gerektiğini söylemiştir. Yine en başından itibaren, halkın değişim ve dönüşüm taleplerinden yana olmayı ahlaki ve vicdani bir sorumluluk olarak görmüştür. Bu
çerçevede, halkların meşru beklentilerinin karşılanmasını mümkün kılacak demokratik dönüşümlerin barışçıl yöntemlerle gerçekleşmesi ve bu tür taleplere karşı şiddet kullanılmaması en temel beklentimizdir. Libya bağlamında, Arap Ligi‘nin 12 Mart tarihinde BMGK‘ne yaptığı uçuşa yasak bölge ihdası yönündeki çağrıyı yürekten desteklediğimizi en üst düzeyde yaptığımız beyanla açıklamıştık. Aynı zamanda, dost ve kardeş Libya‘da yabancı müdahaleye karşı olduğumuzu kayda geçirmiştik. Bu çerçevede, akan kanın ve
sivillere yönelik şiddetin biran önce durdurulmasını ve derhal ateşkes sağlanmasını istiyoruz. Bu yöndeki adımların hiç zaman kaybedilmeden hemen şimdi atılmasını ve halkın değişim ve dönüşüm taleplerinin karşılanmasını önemle bekliyoruz."
Kaynak: İHA
korunması için gerekli tüm önlemlerin alınması, bu meyanda, Libya hava sahasının insancıl amaçlı olanlar hariç tüm uçuşlara kapatılması hükümlerine yer verilen kararda, yabancı işgal güçlerinin her hangi bir şekilde Libya topraklarının her hangi bir bölümünde bulunamayacakları vurgulanmaktadır" denildi.
Kararda, insani yardımların süratle ve engelsiz olarak geçişinin temin edilmesi için gerekli önlemlerin alınması gereğinin altının çizildiği, Libya halkının meşru beklentilerini karşılayacak bir çözümün bulunması için çabaların artırılması ihtiyacına işaret edildiği, bu bağlamda, BMGS tarafından atanan Özel Temsilcinin ve Afrika Birliği‘nin atadığı Yüksek Düzeyli Komite‘nin çabalarına destek beyan edildiği kaydedildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Kararda ayrıca, 1970 sayılı BMGK kararında tesis edilen silah ambargosunun uygulanması ve Libya‘ya ait varlıkların dondurulmasını hükmünün kapsam alanının genişletilmesi hakkında hükümlere de yer verilmektedir. Türkiye, en başından beri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika‘daki gelişmelere ilişkin her adımın uluslararası meşruiyet zemininde atılması gerektiğini söylemiştir. Yine en başından itibaren, halkın değişim ve dönüşüm taleplerinden yana olmayı ahlaki ve vicdani bir sorumluluk olarak görmüştür. Bu
çerçevede, halkların meşru beklentilerinin karşılanmasını mümkün kılacak demokratik dönüşümlerin barışçıl yöntemlerle gerçekleşmesi ve bu tür taleplere karşı şiddet kullanılmaması en temel beklentimizdir. Libya bağlamında, Arap Ligi‘nin 12 Mart tarihinde BMGK‘ne yaptığı uçuşa yasak bölge ihdası yönündeki çağrıyı yürekten desteklediğimizi en üst düzeyde yaptığımız beyanla açıklamıştık. Aynı zamanda, dost ve kardeş Libya‘da yabancı müdahaleye karşı olduğumuzu kayda geçirmiştik. Bu çerçevede, akan kanın ve
sivillere yönelik şiddetin biran önce durdurulmasını ve derhal ateşkes sağlanmasını istiyoruz. Bu yöndeki adımların hiç zaman kaybedilmeden hemen şimdi atılmasını ve halkın değişim ve dönüşüm taleplerinin karşılanmasını önemle bekliyoruz."