'Bunlar toplumsal ve siyasal sorunlarımızın üstünü örtüyor'
Prof. Emre Kongar, Deniz Baykal'ın kendisini taciz ettiğini iddia eden İklim Bayraktar olayına ilişkin, "Çok ayıp çok çirkin. Bunlar toplumsal ve siyasal sorunlarımızın üstünü örtüyor, bunlar gerçek gündemi unutturuyor" dedi. Gazeteci Mehmet Barlas da, buna birilerinin çanak tuttuğunu ileri sürdü.
Prof. Emre Kongar, Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınan ve CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendisini taciz ettiğini iddia eden Oda TV muhabiri İklim Bayraktar olayına ilişkin, "Çok ayıp çok çirkin. Bunlar toplumsal ve siyasal sorunlarımızın üstünü örtüyor, bunlar gerçek gündemi unutturuyor" dedi. Gazeteci Mehmet Barlas da, buna birilerinin çanak tuttuğunu ileri sürdü.
NTV ekranlarında yayınlanan Yorum Farkı programın dün akşam ki bölümünde, Gazeteci Mehmet Barlas ve Prof. Emre Kongar, Avrupa Parlamentosunun Türkiye Raporu'nu değerlendirdi.
Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye Raporu'nun çok ağır uyarılar içerdiğini belirten Barlas, "İki yönü var Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'deki Ergenekon ve Balyoz davalarına bakış açısı bunlar olumlu. Diyorlar ki, Türkiye Balyozu ve Ergenekonu çabuk sonuca ulaştırmalı ve Türk demokrasisi bu şekilde yenmeli, bu destek. Fakat gazetecilerin gözaltına alınması, tutuklanması son Nedim Şener olayı raporda ciddi biçimde eleştirilere sebep olmuş. Zaten bu eleştiriler yüzünden de rapor Ankara'dan dış işlerinden tepki gördü" diye konuştu.
"BU RAPOR OLUMLU BİR GELİŞMEYİ İŞARET ETMİYOR"
Bu arada Türkiye'nin Kıbrıs tutumuna ilişkin bir takım uyarıları olduğuna işaret eden Barlas, "Türkiye'nin asker çekmeye hazırlanması isteniyor. Yani zaten Türkiye AB işikileri şu anda askıda duruyor. Bu raporda bu dönemde bir olumlu gelişmeyi işaret etmiyor" dedi.
Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunun ağır biçimde altı çizilerek vurgulanmış olduğuna dikkat çeken Barlas, "İçeriğe gelince Ergenekona ilişkin basınla bağlantılı davalar söz konusu" dedi.
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMASI TATSIZ BİR SAFHA OLUŞTURDU
"Bu arada bizim meslek açısında utanç verici gelişmeler var" diyen Barlas şöyle devam etti:
"Bir yöneticisinin şu an tutuklu olduğu bir internet sitesinin muhabiri olduğunu iddia eden bir hanım birtakım garip açıklamalar yapıyor. Ve sonuçta çıkan olay şu, Deniz Baykal'a dönük bir komplo girişimi var. CHP'nin sahip olduğu Halk tv'yi ele geçirmek üzere birtakım komplolar kurulmuş ve Deniz Baykal burada hedef alınmış. Yani Deniz Baykal'ın bütün hayatı adeta pamuk ipliğiyle birtakım skandalara bağlanmak istemiş. Maalesef benim eleştirmem gereken birşey, bu hanım Baykal'la görüştükten sonra iddialarını yeni genel başkan Kılıçdaroğlu'na da aktarmış. Ben olsam Kılıçdaroğlu'yla bu görüşmeyi yapmazdım bile. Ama empati kurmak kolay değil.
Bu arada keşke söylemeseydi, Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamaya göre, bu hanım sadece Deniz Baykal'a çamur atmakla kalmamış demiş ki, elimde başka bilgiler de var. Ak Parti'li bir üst düzey politikacıya ait. Kılıçdaroğlu'da Ak Parti'li yöneticinin adını açıklarım diye yani bu işe girmemesi gereken tatsız bir safha oluştu. Maalesef bizim meslek açısından hiç gazetecilikle ilgisi olmayan, çamurluk, şantajcılık, karanlık bir tabloyu yansıtan gelişme var."
"MEDYA'NIN BUNLARA YER VERMEMESİ LAZIM"
Belden aşağı politikanın utanç verici olduğunu ifade eden Kongar, "Ben daha önceki programlarda Deniz Baykal'a yönelik kaset çıktığında bundan dolayı istifa etmemesi gerektiğini söylemiştim. Bir politikacının özel hayatı veya iftira veya gerçek kimi ilgilendirir. Böyle birşey olabilir mi. Yani orada maalesef o da tabi politikacı hassas toplumun hassasiyetlerine karşı o da duyarlılık gösterdi istifa etti. Ama bunların başarıya ulaşması, bu komploların, heberlerin veya dedikoduların sonuç vermesi onları destekliyor. Buları yok saymak lazım ve medyanında bunlara yer vermemesi lazım. Bizim medya maşallah mal bulmuş magremi gibi atlıyor üstüne. Yazık günah ayıp. Bir de buradan beslenen köşe yazarları çıktı. Ne kadar ayıp şeyler" diye konuştu.
"BİRİLERİ BUNA ÇANAK TUTUYOR"
"Yalnız şöyle bir olay oldu son günlerde. Oda tv soruşturmasıyla başlayıp Nedim Şener'in tutuklanmasına kadar uzanan süreçte şu tartışıldı" diyen Barlas, "Gazetecilik asla tutuklanma sebebi sorgu sebebi olmamalı. Bazıları dediler ki, gazeteciliğin dışında başka işler var bu işte. Şimdi bu Oda tv olayında adını zikretmek istemediğim, kendisinin gazeteci olduğunu iddia eden hanımın televizyon televizyon dolaşıp ortaya attığı iddialar... Şimdi Deniz Baykal'ın yerine koyuyorum kendimi, ne kadar büyük bir haksızlık, ne kadar büyük bir saygısızlık. Yani buna hakikaten birileri çanak tutuyor" şeklinde konuştu.
Bunun üzerine söze giren Kongar, "İşte benim eleştirim bütün topluma. Yani onu televizyonlara çıkaranlar da, medya gazetesinde yer verenlere de... Yok sayacaksın. Bu utanmazca, bunlar ahlak dışı, siyaset dışı. Hangi niyetle yapılırsa yapılsın reddedilecek ve yok sayılacak şeyler" dedi.
Barlas da buna karşılık, "Bunu kabul edip, bir de 'Ak Parti'li de böyle biri varmış' diyen sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu çok yanlış buldum bu tür insanları kabul etmemek lazım, görüşmemek lazım" diye konuştu.
Görsel ve yazılı medyanın bunlara itibar etmemesi gerektiğini vurgulayan Kongar, "Çok ayıp çok çirkin. Bunlar toplumsal ve siyasal sorunlarımızın üstünü örtüyor. Bunlar ciddi sorunları konuşmamızı engelliyor, gerçek gündemi unutturuyor. Ve ayrıca da bir sürü insana haksızlık ediliyor" şeklinde konuştu.
BEYAZ GAZETE
NTV ekranlarında yayınlanan Yorum Farkı programın dün akşam ki bölümünde, Gazeteci Mehmet Barlas ve Prof. Emre Kongar, Avrupa Parlamentosunun Türkiye Raporu'nu değerlendirdi.
Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye Raporu'nun çok ağır uyarılar içerdiğini belirten Barlas, "İki yönü var Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'deki Ergenekon ve Balyoz davalarına bakış açısı bunlar olumlu. Diyorlar ki, Türkiye Balyozu ve Ergenekonu çabuk sonuca ulaştırmalı ve Türk demokrasisi bu şekilde yenmeli, bu destek. Fakat gazetecilerin gözaltına alınması, tutuklanması son Nedim Şener olayı raporda ciddi biçimde eleştirilere sebep olmuş. Zaten bu eleştiriler yüzünden de rapor Ankara'dan dış işlerinden tepki gördü" diye konuştu.
"BU RAPOR OLUMLU BİR GELİŞMEYİ İŞARET ETMİYOR"
Bu arada Türkiye'nin Kıbrıs tutumuna ilişkin bir takım uyarıları olduğuna işaret eden Barlas, "Türkiye'nin asker çekmeye hazırlanması isteniyor. Yani zaten Türkiye AB işikileri şu anda askıda duruyor. Bu raporda bu dönemde bir olumlu gelişmeyi işaret etmiyor" dedi.
Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunun ağır biçimde altı çizilerek vurgulanmış olduğuna dikkat çeken Barlas, "İçeriğe gelince Ergenekona ilişkin basınla bağlantılı davalar söz konusu" dedi.
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMASI TATSIZ BİR SAFHA OLUŞTURDU
"Bu arada bizim meslek açısında utanç verici gelişmeler var" diyen Barlas şöyle devam etti:
"Bir yöneticisinin şu an tutuklu olduğu bir internet sitesinin muhabiri olduğunu iddia eden bir hanım birtakım garip açıklamalar yapıyor. Ve sonuçta çıkan olay şu, Deniz Baykal'a dönük bir komplo girişimi var. CHP'nin sahip olduğu Halk tv'yi ele geçirmek üzere birtakım komplolar kurulmuş ve Deniz Baykal burada hedef alınmış. Yani Deniz Baykal'ın bütün hayatı adeta pamuk ipliğiyle birtakım skandalara bağlanmak istemiş. Maalesef benim eleştirmem gereken birşey, bu hanım Baykal'la görüştükten sonra iddialarını yeni genel başkan Kılıçdaroğlu'na da aktarmış. Ben olsam Kılıçdaroğlu'yla bu görüşmeyi yapmazdım bile. Ama empati kurmak kolay değil.
Bu arada keşke söylemeseydi, Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamaya göre, bu hanım sadece Deniz Baykal'a çamur atmakla kalmamış demiş ki, elimde başka bilgiler de var. Ak Parti'li bir üst düzey politikacıya ait. Kılıçdaroğlu'da Ak Parti'li yöneticinin adını açıklarım diye yani bu işe girmemesi gereken tatsız bir safha oluştu. Maalesef bizim meslek açısından hiç gazetecilikle ilgisi olmayan, çamurluk, şantajcılık, karanlık bir tabloyu yansıtan gelişme var."
"MEDYA'NIN BUNLARA YER VERMEMESİ LAZIM"
Belden aşağı politikanın utanç verici olduğunu ifade eden Kongar, "Ben daha önceki programlarda Deniz Baykal'a yönelik kaset çıktığında bundan dolayı istifa etmemesi gerektiğini söylemiştim. Bir politikacının özel hayatı veya iftira veya gerçek kimi ilgilendirir. Böyle birşey olabilir mi. Yani orada maalesef o da tabi politikacı hassas toplumun hassasiyetlerine karşı o da duyarlılık gösterdi istifa etti. Ama bunların başarıya ulaşması, bu komploların, heberlerin veya dedikoduların sonuç vermesi onları destekliyor. Buları yok saymak lazım ve medyanında bunlara yer vermemesi lazım. Bizim medya maşallah mal bulmuş magremi gibi atlıyor üstüne. Yazık günah ayıp. Bir de buradan beslenen köşe yazarları çıktı. Ne kadar ayıp şeyler" diye konuştu.
"BİRİLERİ BUNA ÇANAK TUTUYOR"
"Yalnız şöyle bir olay oldu son günlerde. Oda tv soruşturmasıyla başlayıp Nedim Şener'in tutuklanmasına kadar uzanan süreçte şu tartışıldı" diyen Barlas, "Gazetecilik asla tutuklanma sebebi sorgu sebebi olmamalı. Bazıları dediler ki, gazeteciliğin dışında başka işler var bu işte. Şimdi bu Oda tv olayında adını zikretmek istemediğim, kendisinin gazeteci olduğunu iddia eden hanımın televizyon televizyon dolaşıp ortaya attığı iddialar... Şimdi Deniz Baykal'ın yerine koyuyorum kendimi, ne kadar büyük bir haksızlık, ne kadar büyük bir saygısızlık. Yani buna hakikaten birileri çanak tutuyor" şeklinde konuştu.
Bunun üzerine söze giren Kongar, "İşte benim eleştirim bütün topluma. Yani onu televizyonlara çıkaranlar da, medya gazetesinde yer verenlere de... Yok sayacaksın. Bu utanmazca, bunlar ahlak dışı, siyaset dışı. Hangi niyetle yapılırsa yapılsın reddedilecek ve yok sayılacak şeyler" dedi.
Barlas da buna karşılık, "Bunu kabul edip, bir de 'Ak Parti'li de böyle biri varmış' diyen sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu çok yanlış buldum bu tür insanları kabul etmemek lazım, görüşmemek lazım" diye konuştu.
Görsel ve yazılı medyanın bunlara itibar etmemesi gerektiğini vurgulayan Kongar, "Çok ayıp çok çirkin. Bunlar toplumsal ve siyasal sorunlarımızın üstünü örtüyor. Bunlar ciddi sorunları konuşmamızı engelliyor, gerçek gündemi unutturuyor. Ve ayrıca da bir sürü insana haksızlık ediliyor" şeklinde konuştu.
BEYAZ GAZETE