Engelli Annesi, Aynı Kaderi Paylaşan Annelere Işık Tuttu

Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen tanıtım toplantısına Vali Ramazan Sodan, Milli Eğitim Müdürü Hasan Alaköse, Halk Eğitim Müdürü İdris Zengin, engelli çocuğu bulunan aileler ile engelli çocuklar katıldı. Toplantıda katılımcılara, Adıyaman Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd.Doç.Dr. Nuray Düzova tarafından ’Engelli Olmayı Biz Seçmedik’ başlıklı bir sunum yapıldı. Kampanyanın Türkiye genelinde 81 ilde yürütüldüğünü hatırlatan Vali Sodan, "Projenin amacı engelli bireylerin eğitimle topluma kazandırılmasıdır. Engelliler topluma kazandırıldığı zaman problemlerin birçoğu ortadan kalkacaktır. Engellileri eve kapatmakla sorun çözülmüyor. Engelli bireylerin eğitimi zor ama sabırla olabilecek bir durum. Sabırla problemlerin üstesinden gelebiliriz. Engelli bireylerin eğitimleri için bizde üzerime düşen çabayı göstereceğiz. Kampanya kapsamında Adıyaman’da 984 engelliyeulaşılmış bunlardan 451’ine eğitim verilmektedir. Ebeveynlere eğitime gösterdikleri ilgi için teşekkür ediyorum" dedi. Kampanyayla ilgili çalışmaların sürdüğünü dile getiren Milli Eğitim Müdürü Hasan Alaköse ise, "Cumhurbaşkanlığı’nın desteği ve Hayrünnisa Gül hanımefendinin himayesinde sürdürülmekte olan engelli vatandaşlarımızın eğitimine yönelik kampanyayla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Engelli çocuklarımızın eğitim almaları bizim için çok önemlidir. Çocuklarımızı eğitim almaları için mutlaka kurumlarımıza göndermemiz gerekmektedir. Yavrularımızın eğitimine çok önem vererek süreci iyi takip etmeliyiz" diyekonuştu. Toplantıda engelli çocuğu bulunan 2 anne de söz aldı. Selin adında otizm rahatsızlığı bulunan biz kız evladına sahip olduğunu söyleyen anne Ülkü Canlı, "Ben de her anne gibi başlarda bu durumu kabullenmek istemedim ama gördüm ki kabullenmemenin bana ve kızıma bir faydası yok. İlk önce işe bu durumu kabullenerek başladım. Aile olarak sevgi, ilgi, hoşgörü ve başıboş bırakmayarak bunun yanında hocalarımızdan eğitim desteği alarak her zaman kızımızın yanında olduk. Tabii ki bunun yanında doktora da gittik veşimdi Selin’deki gelişmeye doktoru bile inanmıyor. Doktorumuz bu durumun ancak sevgi ve eğitimin karşımı sonucu ortaya çıkabileceğini söyledi. Ben küçük şeylerle büyük işler başarılabileceğini gördüm. Mesela Selin tuvalete gidemiyordu bunun için bir şey yapmam gerekiyordu. Çünkü kızımın bunu öğrenmesi gerekiyordu. Ben de onun dünyasına girerek tuvaleti balonlarla süslü parlak malzemelerle süslemeyi, kızımın ilgisini çekecek hale getirmeyi düşündüm ve yaptım. Ve kızım artık kendi başına tuvalete gidebiliyor.Bu yıl devlet okuluna yazıldı. Birinci sınıfa başladı. Okumayı tam çözmese bile harfleri tanıdığını görmek bile bizim için harikaydı. Ben inanıyorum ki kızım okuma yazmayı da öğrenecek. Benim ailelere tavsiyem çocuklarınıza karşı sevgiyi, şefkati ve ilgiyi eksik etmeyin" dedi. Diğer bir engelli annesi de Ayfer Kalay’dı. Kalay konuşmasında, down sendromlu 17 yaşındaki oğlundan bahsetti. Kalay, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Oğlum engelli olarak dünyaya geldiğinde deyim yerindeyse sudan çıkmış balık gibi ne yapacağımızı bilemedik. İlk zamanlar ona nasıl davranacağımızı da bilmiyorduk. Diğer çocuklara göre çok hastalanıyor ve daha geç büyüyordu. Yürümesi, konuşması hep daha geç oldu. Ne misafirliğe gidebiliyorduk ne de misafir ağırlayabiliyorduk. Eşim ve ben hayatımızın artıkeskisi gibi olmayacağını düşünüyorduk. Moral ve motivasyonumuzu kaybetmeye başlamıştık. Günler böyle geçerken okula çağına geldiğinde oğlumun bu tür çocuklar için açılan Eğitim ve Uygulama Okulu’na kayıt yaptırdım. Okulumuzda hem çocuğumun hem veli olarak bizlerin aldığı eğitimle birlikte hayatımızda çok şeyler değişti. Oğlum artık öz bakımını büyük oranda gerçekleştiriyor ve basit düzeyde okuma yazmayı ve toplama çıkarmayı yapabiliyor. En azından artık misafire nasıl davranılması gerektiğini biliyor. Özürlüçocuğu olan anne-babalar benim ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır. Bazen bu eğitimi almasaydık biz yalnız başımıza oğlumuza ne öğretebilirdik diye düşünüyorum da herhalde hiçbir şey öğretemezdik" diye konuştu.