Bakan Çelik’in Sudan Temasları

Devlet Bakanı Faruk Çelik, Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir ile dün akşam Hartum’da yaptığı görüşmeyi uçakta Türkiye’ye dönerken basın mensuplarına değerlendirdi. Görüşmede Mısır’da yaşanan olayların gündeme geldiğini ve Beşir’in bu olayların doğal olduğunu söylediğini belirten Çelik, Beşir’in, "halkın bu derece dikkate alınmadığı, hatta muhalefetin de dikkate alınmadığı, seçimlerin usulüne göre yapılmadığı bir süreç yaşandığı, dolayısıyla bunun halkın tepkisine dönüştüğü" şeklindeki sözlerini aktardı.Çelik, Sudan’daki referandumdan da bahsettiklerini belirterek, Sudan’ın bu referandum sürecini başarıyla atlattığını, sorun beklenmediğini kaydetti. Referandumdan büyük ihtimalle "ayrılık" kararı çıkacağı tahmini yapan Çelik, Beşir’den de bu izlenimi aldıklarını kaydetti. "Beşir’in uluslararası kamuoyundaki insan hakları karnesinin çok da iyi olmadığının" hatırlatılarak, Mısır ile ilgili halka destek çıkan bu tür değerlendirmeler yapmasının bir çelişki olup olmadığının sorulması üzerine Çelik, şunlarısöyledi:"Şöyle bir sıkıntı olsa olay çok farklı yorumlanabilir; bir sorun var, sorun yaşanmış, bazen kilitlendiği noktalar olmuş sorunların, katliamlar olmuş, çok şeyler olmuş, yani gerek Darfur’da, gerekse diğer yerlerde. Ama şimdi çözüme dönük, Darfur’da barışa ve referandum sürecine katkı sağlayan bir lider konumunda. Dolayısıyla diğerlerinden ayırmak gerekiyor, yani bir farklılık arz ediyor."Çelik, Beşir’in süreci bilinçli ve dirayetli yönettiğine şahit olduğunu belirterek, referandum sonuçlarından da endişe duymadıkları izlenimi aldığını kaydetti. Görüşmede Türkiye ile Sudan arasındaki yaklaşık 250 milyon dolarlık ticaret hacmini artırmak gerektiği hususunu da ele aldıklarını belirten Çelik, iki ülke arasındaki potansiyelin yüksek olduğunu, hacmin artmaması için bir neden bulunmadığını ifade etti. ANKARA’DAKİ PATLAMALAR Bakan Çelik, Ankara’daki patlamalarla ilgili olarak da, bir işletmenin çalışan ve işletmenden oluştuğunu anımsatarak, sorumluluğun genel itibariyle yönetimlerde olduğunu kaydetti. Çelik şunları söyledi: "Kayıt dışı işletmeler var ise olay olmadan önce bunların çaresine bakmak için vatandaşların da sorumluluğu var. Kayıt dışı işletme söz konusu ise üretilmemesi gereken risk oluşturan bir madde üretiliyorsa ve vatandaş bunun farkına vardıysa mutlaka bildirmesi gerekiyor. Bu bildirildi ise ve idare bu konuda bir işlem yapmamışsa tabii ki idare suçludur." Vatandaşların kendilerini bu işin dışında tutmaması ve ihbar etmeleri gerektiğini söyleyen Çelik, bu görevi yapmak için artık geç kalınmış anlamına gelmediğini bildirdi Çelik, "Yeni facialar beklememizin bir anlamı yok ki. Varsa şüphelendiğimiz işletmeler bunu bir dilekçeyle bir telefonla ilgililere bildirmek gerekiyor. Bildirdiğiniz halde eğer yönetimler, bakanlıklar, sorumlu kişiler bir işlem yapmıyorsa o zaman yüzde yüz sorumlu yönetimlerdir, bu tartışmasız bir şey" diye konuştu. Çelik, Sudan’a gidiş amacının Bakanlığının bünyesindeki kurumlar ve sivil toplum kuruluşlarınca yapılan katkıları bizzat yerinde görmek olduğunu, İHH’nın TİKA’nın katkılarıyla 26 bin kişiye katarakt ameliyatı yaptığını, Kimse Yok Mu Derneği’nin de 6 bin 500 katarakt ameliyatı gerçekleştirdiğini belirtti. Sağlık Bakanlığı ve Kızılay’ın ortaklaşa işlettiği Darfur sahra hastanesinin 2006’dan bu yana 450 bin kişiyi tedavi ettiğini belirten Çelik, TİKA’nın pek çok başka alanda da Sudan’da faaliyetlerinindevam ettiğini bildirdi. Çelik, "Bu çalışmalar orada yer etmiş, Türk milleti heyecanını uyandırmış. Afrika’da çok yakın geçmişte olmayan, olamaz denilen Türkiye’nin çok güçlü bir şekilde girdiğini görmemiz açısından bu ziyaret önemliydi" dedi.