MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı, CHP‘nin hazırladığı Kürt sorunu raporunda, Türk millî kimliği yerine "Türkiyelilik" üst kimliği ifadesini kullanmasına tepki gösterdi. Bölükpaşı, partisinin İzmir il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında AK Parti ve CHP‘ye yönelik sert eleştirilerde bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu‘nun genel başkanlığa gelmesinden sonra "yeni CHP" denen oluşumla AK Parti arasında dışa yansıyan bir ‘‘kayıkçı kavgası‘‘ olduğunu öne sürerek, buna rağmen millî birlik ve bütünlüğü ilgilendiren konularda ortak zeminde buluşma yönünde ciddi bir hareketlenme görüldüğünü aktardı. MHP Genel Başkan Yardımcısı, PKK‘ya genel af, Kürtçe‘nin eğitim dili olması, mahalli idarelere yetki devri adı altında muhtariyet modelleri arayışına gidilmesi gibi aslında PKK‘nın da genel talepleri olan konularda CHP‘nin duruşunu eleştirdi. Bölükbaşı, "Bu hususlar, Sayın Başbakan Erdoğan‘ın PKK açılımının da nihai hedefleridir. Sayın Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP‘nin de aynı çizgiye gelmekte olduğunu Türk milleti hem üzüntüyle hem ibretle izlemektedir." dedi.Kılıçdaroğlu‘nun, referandum kampanyası sırasında Tunceli‘deki mitingde, "PKK‘ya genel affa hazırız." dediğini hatırlatan Deniz Bölükbaşı, "Kurultaydan sonra oluşan yeni parti meclisinde, bugüne kadar savunduğu görüşler PKK‘nınkilerle birebir örtüşen, bu yönde sivil bir militan gibi çalışan Diyarbakır Barosu eski Başkanı Sezgin Tanrıkulu, insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcılığı görevine getirildi." şeklinde konuştu. Bölükbaşı, Van‘daki toplantıda Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve Tanrıkulu‘nun beyanlarıyla CHP‘nin "Kürt Sorununa Çözüm" raporuna değindi. Bunun, yeni CHP‘nin millî birlik ve beraberlikle ilgili konularda nerede durduğuyla ilgili giderek derinleşen soru işaretleri oluşturduğunu savunan Bölükbaşı, şunları söyledi: "Yeni CHP, Kürtçe‘nin millî eğitim sistemi içine alınmasına sıcak baktığını ifade etmiştir. Van toplantısında son halini alan bu yeni Kürt sorunu raporunda, Türk millî kimliğinin değiştirilerek Türkiyelilik kavramının üst kimlik olarak ele alınmasının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Yeni bir yerel yönetim reformu çerçevesinde belediyelerle valilikleri birleştireceklermiş. Bu, belediye başkanları gibi valiler de seçimle gelecek demektir. Bunu kabul ederseniz, Türkiye‘de eyaletler sisteminin hukuki ve siyasi altyapısını hazırlamış olursunuz."Konuşmasında AK Parti‘yi de eleştiren MHP Genel Başkan Yardımcısı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın, seçim kampanyasını sertleştirme ve gerginlik eksenine oturtma konusunda bir strateji belirlediğini iddia etti. Deniz Bölükbaşı, "Sayın Başbakan, siyasi ihtirasları uğruna kanun dışı yollara sapar da bu kampanyayı çok sert bir zemine oturtursa bilsin ki misliyle mukabele görecektir. MHP, kendisine pabuç bırakacak değildir." dedi. Bölükbaşı, 106 gün sonra sandıklar açıldığı zaman Erdoğan‘ın siyaseten tasfiye edildiğinin görüleceğini ve yargı önünde PKK açılımının hesabını vereceğini öne sürdü.Bölükbaşı, Balyoz darbe planı davası sanıklarından emekli Korgeneral Engin Alan‘ın MHP‘den milletvekili adaylığına ilişkin bir soru üzerine ise Genel Başkan Devlet Bahçeli‘nin bu konuda değerlendirmede bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi: ‘‘Sayın Genel Başkan‘ın açıklamalarını benim yorumlamam, izahı olmayan bir garabet teşkil eder. Mahkeme süreçleri de devam etmektedir. Ne olacağını da hep beraber göreceğiz. Davanın yürüyüş biçiminden de hukuk adına herkes çok ciddi endişeler taşımaktadır. Sayın Engin Alan hakkında iddia düzeyinde değil, gerçek olarak kanıtlanmış hususlara bakmak lazım. Alan, 4,5 yıla yakın Özel Kuvvetler Komutanlığı döneminde, ondan önce ve sonra terörle mücadelede unutulmaz hizmetleri olan, değerli ve kahraman bir komutandır. Aday adayı olmak, aday olmak ve seçilmek kısmet işidir. Engin paşanın aday olmasına mani bir husus yoktur."
