Egemen Bağış: "Kıbrıs Üzerinden Türkiye’nin Siyasetine Müdahale Etmek İsteyenler Hüsrana U

IHA007A1D2-SIY/10-ŞUB-0151-0E24- EGEMEN BAĞIŞ: "KIBRIS ÜZERİNDEN TÜRKİYE’NİN SİYASETİNE MÜDAHALE ETMEK İSTEYENLER HÜSRANA UĞRAYACAKTIR"- DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BAĞIŞ: - "TÜRKİYE İLE KIBRIS ARASINA NİFAK TOHUMLARI VE FİTNE SOKMAK İSTEYENLER BAŞARISIZ OLACAKTIR" - "KIBRIS’TAKİ ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN TEK NEDENİ KKTC DENİRKEN, ARTIK TÜM DÜNYA ÇÖZÜMÜ ENGELLEYENİN RUM TARAFI OLDUĞUNU GÖRMÜŞTÜR"- "TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE KKTC ARASINDAKİ İLİŞKİYİ BOZMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ, KİMSENİN DE HADDİ DEĞİLDİR"- "KKTC ÖZGÜRLÜK VE REFORM PARTİSİ GENEL BAŞKANI TURGAY AVCI: - "BU OLAYLARIN ALMANYA BAŞBAKANI’NIN RUM KESİMİNİ ZİYARETİYLE BAŞLADI"(FOTOĞRAFLI)ERHAN YILMAZİSTANBUL (İHA)- Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kıbrıs üzerinden Türkiye’nin siyasetine müdahale etmek, yeni bir takım kargaşa ve tartışma yaratmak isteyenlerin hüsrana uğrayacaklarını vurguladı. Bazı kesimlerin Türkiye ile Kıbrıs arasına nifak tohumları ve fitne sokmak istediklerini, ancak bunda başarısız olacaklarını belirten Bağış, "Kıbrıs’taki Rumlarla işbirliği halinde bu çabalara girenler yaptıkları hataların farkına varacaklardır" dedi. Bağış, Almanya’nın Münih İdari Mahkemesi’ninTürkiye ile ilgili verdiği vize kararını da kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Egemen Bağış, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Özgürlük ve Reform Partisi Genel Başkanı Turgay Avcı ile Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS) Ortaköy Ofisi’nde bir araya geldi. Görüşmeye ilişkin basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Bağış, "Turgay Avcı ile milli davamız için çalışma imkanımız oldu. Kendisi benle görüşmek istediğini söyleyince bende memnuniyetle kabul ettim. Sayın Avcı ile Türkiye ve KKTC’nin dostane ilişkilerini her zaman idrak etmiş birisidir" dedi.Kıbrıs’ta yaşanan olaylara değinen Bağış, bu günlerde Kıbrıs’ta farklı bir takım girişimler içinde bulunan kişiler olduğunu söyledi. Bağış, şöyle devam etti;"Bizim güzel bir sözümüz var; değirmen darısı bitince kendi taşını öğütürmüş. Kıbrıs üzerinden Türkiye’nin siyasetine müdahale etmek isteyenler, yeni bir takım kargaşa ve tartışma yaratmak isteyenler her zaman olduğu gibi hüsrana uğrayacaktır. 2002’den bu yana Türkiye pragmatik ve doğrucu bir politikayı adada yürütmüştür. Bir tane askerimizi bile oradan çekmemişizdir. Bütün dünyanın Türkiye ve KKTC’ye bakışını değiştirmiş bir iktidar var şuanda. Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün tek nedeni KKTC denirken, artıktüm dünya çözümü engelleyenin Rum tarafı olduğunu görmüştür. Bu kolay olmamıştır. Türkiye’nin bunun arkasında çok ciddi özverileri olmuştur. Sayın Başbakanımızın çok zekice stratejik yaklaşımı olmuştur. Gerek Annan Planı öncesi ve sonrası, uzlaşıcı tutum bütün dünyaya, hem Türkiye’nin hem de KKTC’nin barışçıl tavrını ve tutumunu göstermiştir. Rahmetli Aziz Nesin’in güzel bir sözü var; insanlar kendine verenden çok, kendinden verdiğine düşkündür. Hepimiz anne babamıza düşkünüzdür ama anne babalarçocuklarına daha düşkündür. Anneler evlatlarının ömrünün uzaması için tanrıya ’benim ömrümden al, çocuklarıma ver’ diye dua ederler. KKTC bizim yavru vatanımızdır. Bir anne kendi yavrusunun acı çekmesini istemezse, bazen hatalar ve haylazlıklar yapsa da onun sıkıntı yaşamasını kabullenemezse, Türkiye Cumhuriyeti açısında da KKTC böyledir. Bu ilişkiyi bozmaya kimsenin gücü yetmez, kimsenin de haddi değildir."Bağış, bazı kesimlerin Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasına nifak tohumları ve fitne sokmak istediklerini, ancak başarısız olacaklarını söyledi. "Kıbrıs’taki Rumlarla işbirliği halinde bu çabalara girenler yaptıkları hataların farkına varacaklardır" diyen Bağış, "Bugün oradaki askerlerimiz KKTC’deki vatandaşlarımızın güvenliği için oradalar. Oradaki istihdamı artırmak için önemli yatırımlar yapıyoruz" dedi.KKTC Özgürlük ve Reform Partisi Genel Başkanı Turgay Avcı ise ülkesinde yaşanan son gelişmelerden üzüntü duyduğunu ifade ederek "Ana vatan-yavru vatan ilişkisini kimsenin bozmaya gücünün yetmeyeceğini bir kez daha açıklamak istiyoruz. İki ülke arasındaki ilişkiler, iki devlet arasındaki ilişkiler gibi değil, siyasal, politik ilişkilerle sınırlı değil. İki ülke arasında ana vatan-yavru vatan ilişkisi vardır. Kıbrıs’ta üzüldüğümüzde ana vatan üzülür, ana vatanda üzüldüğümüzde yavru vatan üzülür. Hiçbirgücün marjinal gücün, azınlık güçlerin bu ilişkileri bozmaya gücü yetmeyecektir. Ancak 28 Ocak’ta miting alanında tertemiz insanlarımız vardı. Gerçekten KKTC hükümetinin politikalarını eleştirmek için oradalar. Hükümete karşı bir eleştiri için oradalar. Ama bunları kullanan, çirkin ve nefret duyduğumuz, hem askerimize karşı hem de Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Başbakan’a karşı açılmış pankartları reddediyoruz. Kesinlikle bu pankartların KKTC’yi temsil etmediğini tenzih ederim" dedi."BU OLAYLAR ALMANYA BAŞBAKANI’NIN RUM KESİMİNİ ZİYARETİYLE BAŞLADI"Kıbrıs’ta 28 Ocak’tan önce Rum kesimiyle, marjinal grupların bir arada olduğunu söyleyip, uyardıklarını anlatan Avcı, "Bu olaylar Almanya Başbakanı’nın Rum kesimini ziyaretiyle başladı. Merkel, Kıbrıs Türk’ünü aşağılayıcı cümleler kullandı ve KKTC’ye gelmedi. Bizim oradaki varlığımızı kabul etmemiştir. Unutmayalım ki Merkel’e tek tepkiyi Sayın Recep Tayyip Erdoğan vermiştir ve kendisi Kıbrıs’taki Türklerden Merkel’in özür dilemesi gerektiğini söylemiştir. Bu bizim için büyük bir güçtür. Yani SayınBaşbakan AB ile Türkiye ilişkilerini riske atarak o açıklamayı yapmış, bizi korumuştur. O yüzden 28 Ocak sonrası Sayın Başbakan’ın ifadelerinde farklı bir şey aramak yanlıştır. Sayın Başbakan Kıbrıs Türküne sevgisinden dolayı o üzüntüyü yaşamıştır" şeklinde konuştu.Avcı, Kıbrıs’ın su sorunuyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çok büyük bir yatırım yaptığını da belirterek, "İki ülke arasındaki ilişkileri bozmak, Rum yönetimine güç vermek için bazı sendikaları ağalarının, Rum yönetiminden beslenen bazı çevrelerin bu ilişkileri bozmasına izin vermeyeceğiz. Sayın Başbakan’ın bu protestocu azınlıklara karşı gösterdiği tepki onun en doğal hakkıdır" dedi.f’fcşkündür. Hepimiz anne babamıza düşkünüzdBaşbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarla ilgili soru sorulan Egemen Bağış ise, "Sayın Başbakanımızın çağrısı iki ülke arasında fitnecilere karşı bir uyarıdır" dedi.Bağış, Alman Mahkemesi’nin vize kararının sorulması üzerine de şöyle konuştu;"Bizleri mutlu eden bir karar. Ama yetkililerin bunu nasıl uygulayacaklarını görmemiz gerekir. Daha önce de böyle bir karar alınmıştı. Daha önce de bir kamyon şoförü kardeşimizin hukuk mücadelesi vermişti. Orada da Almanya’da serbest dolaşım hakkı mahkemece tescil edilmişti. Ama o karar sonrası vize muafiyet belgesi gibi bir belge icat ettiler. Yani vize yerine böyle bir belge alınmasını söylediler. Ama bu belgeyi almak vizeyi almaktan daha zor. Böylelikle yine bir vize uygulaması olmuş oldu. Mahkemeninkararını alman makamlarının nasıl uygulayacağını görmemiz gerek. Paraguay ve Uruguay gibi ülkeler AB üyesi ülkelere vizesiz girebilirken, bugün AB üyesi ülkeler Rusya, Moldova ve Ukrayna gibi ülkelerle vize muafiyet görüşmeleri yaparken Türkiye’yle bu anlaşmaların başlamamış olması zaten onların ayıbıdır. Bizim Sayın Başbakanımızın önderliğinde ortaya koyduğumuz dik duruş sayesinde AB üyesi ülkelerin içişleri ve adalet bakanlarından oluşan bir komite 24 Şubat tarihinde toplanıp, bu konuyu görüşme kararıalmıştır. Bunu komisyona vermelerini bekliyoruz. Diğer ülkelerle nasıl vize muafiyet anlaşmaları, görüşmeleri başlamışsa Türkiye ile de başlaması çok anlamlı olacaktır."