Bakan Eroğlu: Dere yataklarında yapılaşmalara izin vermeyin

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde önümüzdeki yıllarda yağışlarda artış beklendiğini belirterek, ilgililerden dere yataklarında yapılaşmalara izin vermemelerini istedi.

Bakan Eroğlu: Dere yataklarında yapılaşmalara izin vermeyin


Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından düzenlenen “Doğu Karadeniz Bölgesi Heyelan ve Taşkınları Sempozyumu” Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Prof. Dr. Osman Turan Kongre Merkezi’nde başladı. Sempozyumun açılışına Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Giresun Valisi Mustafa Yaman, Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı.

Bakan Eroğlu, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’de son 20 yılda 501 adet büyük taşkın meydana geldiğine işaret etti. Eroğlu, bu taşkınlarda 512 kişinin hayatını kaybettiğini, 582 bin hektarlık alanın da su altına kaldığını belirtti. Eroğlu, maddi zararların ise 2 milyar 100 milyon dolar olduğuna dikkat çekti.
Doğu Karadeniz’in de heyelan ve taşkınlar konusunda son derece önemli olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Türkiye’deki yağışlara baktığınız zaman Rize’de 2 bin 500 milimetre yağış düşerken Karaman’da 250 milimetre yağış düşüyor. Ayrıca, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün DSİ ile yaptığı çalışmaya göre, iklim değişikliği bu bölgeyi etkileyecek. Birçok bölgede yağışlar azalma gösterirken, burada yüzde 10 ila 20’ye varan bir artış olacağını gösteriyor. Yani yağışlar burada daha da artacak. Bunun yanında eskiden burada yağışlarda bir düzen vardı, gelecekte ise bu düzenin değişeceği ve daha çok ani yağışlar olacağı söyleniyor. Bunların da taşkınlara sebep olacağı çok açık. Dolayısıyla bu konuyu bütün kurumlar, ilgililer ve vatandaşlar da dikkate alması lazım.” dedi.

Bunun, bölgede yaşayan herkesin vazifesi olduğunu ifade eden Bakan Eroğlu, bakanlık olarak dere ıslahı, tensip bentleri, taşkın koruma barajları, su dengeleme tesisleri ve erozyonla mücadele gibi çalışmaları başlattıklarını dile getirdi.
Bakanlık olarak ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarının altını çizen Eroğlu, “Ama sadece biz değil, muhtarlara, belediyelere, kaymakam ve valilere, tabii ki vatandaşa da büyük vazife düşmektedir.” diye konuştu.
Bölgede arazinin yapısının bozulduğu tespitinde bulunan Eroğlu, taşkın ve heyelanların en önemli sebeplerini de şöyle sıraladı: “Derelerin işgal edilmesidir. Çarpık yapılaşma. Dereler üzerine birtakım çöp ve moloz dökülmesi. Yan tarafına fen ve sanat kaidelerine uygun olmayan şekilde, dereyi işgal ederek yol yapılması. Uygun olmayan menfez ve köprü gibi bir takım sanat yapıları. Bunların çoğunun maalesef kesitleri yeterli değil. Heyelanların temel sebebi de arazi yapısının bozulması.”

Vatandaşta da hassasiyet olmadığına değinen Eroğlu, muhtarlar, belediye başkanları ve valileri dere yataklarına yapı yaptırmamaları konusunda uyardı. Dere işgalini kesinlikle kabul etmeyeceğine dikkat çeken Eroğlu, tabiatın bir gün mutlaka kendisinden alınanı geri alacağını ifade etti.
Bakan Eroğlu, Doğu Karadeniz’de 471 adet taşkın koruma tesisini tamamladıklarını, 14 bin 302 hektarlık alanı taşkından kurtardıklarını, 709 adet meskun mahallin taşkından korunmasını sağladıklarını söyledi.
Ağaçlandırma ve erozyonla mücadele seferberliği başlattıklarını hatırlatan Bakan Eroğlu, son 3 yılda 1 milyon 500 bin hektar alanda ağaçlandırma yaptıklarını kaydetti. Eroğlu, 2011 yılında da 480 bin hektarlık alanda çalışma yaparak, 300 milyon fidanı toprakla buluşturmayı hedeflediklerini belirtti.
Bakanlık olarak sadece ellerini değil, başlarını taşın altına koymaya hazır olduklarını vurgulayan Eroğlu, yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı: “Heyelan ve taşkın riski altındaki yerlerde kentsel dönüşüm yapması. Dere üzerlerindeki kaçak yapıların kaldırılması. Yanlış dizayn edilmiş köprü ve menfez ile sanat yapılarının tespiti ve kaldırılması. Ağaçlandırma ve erozyonla mücadele çalışması. Bu konuda istediğiniz kadar fidan temin etmeye hazırız. Bir diğeri de daha gelişmiş erken uyarı sistemlerinin kurulması ve vatandaşın bilgilendirilmesi.”
Mahalli sorumlulardan derelere sahip çıkmasını isteyen Bakan Eroğlu, konuyla ilgili geçtiğimiz yıl yayımlanan genelgeye aykırı hareket edenler hakkında gerekli cezai ve idari işlemi yapacaklarının altını çizdi.

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık da bölgede son yıllarda yağışın şekli ve nevinde yaşanan değişime dikkat çekti. Kızılcık, eskiden daha geniş alanda etkili olan yağışların, şimdi mevzi ve yoğun yağış şeklinde görüldüğünü dikkat çekerek, “Bizler de bu değişen koşullara göre çözüm geliştirmek ve önlem olmak zorundayız.” dedi.

Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu ise taşkın ve heyelanlar konusunda vatandaşlarda davranış, kurumlarda ise hazırlık sorunu olduğunu dile getirdi. Hacımüftüoğlu, şöyle konuştu: “Felaketler yaşanmadan çok iyi bir hazırlık, esnasında etkin müdahale ve sonrasında da hızlı inşa edici bir yöntem uygulanmalı. Bunu yaptığımız taktirde kayıpların önüne geçmiş, vatandaşın sıkıntısını da hızlı gidermiş oluruz.”

DSİ Genel Müdürü Haydar Koçaker de “Yerleşim alanlarının gelişigüzel artması neticesinde tabii yanın değişmesi, nehir üzerindeki mühendislik yapıları, havzalardaki hızlı yapılaşma neticesinde akış katsayısı ve debinin artması, uygun olmayan zirai faaliyetler ve orman alanlarının yok edilmesi, doğal afetlerin ve sellerin artmasının en büyük sebepleri arasındadır.” dedi.