10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü

AK Parti Kilis Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ahmet Salih Dal, 1948`de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi`nin, "insan haklarının anayasası" olarak değerlendirilmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu söyledi.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü
Dal, insanın doğuştan sahip olduğu kişisel hak ve özgürlüklerinin, her insanın yasa önünde eşit olduğunu, işkenceye ve kötü muameleye tabi tutulamayacağını belirterek, "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi`nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu`nca kabulünün 63. yıldönümü olan bugün, insanların doğuştan, eşit bir şekilde sahip oldukları hakları ifade eden uluslararası bir belgenin kabul edilişinin kutlandığı bir gündür. İnsan hakları, bütün ülkelerin gündemindedir. Bütün ülkelerin hükümetleri, insan haklarıihlallerine meydan vermemeyi başlıca görev olarak kabul etmek durumundadır. Türkiye`deki anayasal sistem, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasal görüş, felsefi inanç, din, mezhep veya başka bir ayrım gözetmeksizin tüm yurttaşların yasa önünde ayrıma maruz kalmadan eşitliği ilkesine dayanır. Ancak insan haklarının korunması görevi, hükümetlerin tek başlarına başarabileceği bir görev değildir. Bu görev, bütün kuruluşların ve bütün insanların işbirliğini gerektirir. Bu çerçevede, insan hakları bilincinin,bireylerde, sivil toplum kuruluşları ve medyada bulunması büyük önem taşımaktadır. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu 1990 yılından bu yana temel olarak bir Meclis izleme mekanizması olarak çalışmaktadır. Komisyon, Türkiye`de insan hakları alanındaki uygulamaların Anayasa, mevzuat ve Türkiye`nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara ne kadar uygun olduğunu incelemektedir" dedi. Türkiye`de insan haklarına yönelik olarak yapılan çalışmalardan bazı örnekler veren Dal sözlerini şöyle sürdürdü: " 2004 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile ölüm cezası da kaldırılmıştır. İnsan haklarını koruma mekanizmaları içinde son dönemde yapılan en önemli düzenleme Anayasa`da yapılan değişiklik ve yeni bir kanunla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının tanınmış olmasıdır. Yeni Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Kanunu farklı dil ve lehçelerde yayın yapılmasına izin vermektedir. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ile özel TV ve radyo kanalları, yurttaşlar tarafından gündelikyaşamda geleneksel olarak kullanılan dil ve lehçelerde yayın yapmaktadır. Özürlüler Kanunu 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. Anılan Kanunun 4. maddesi özürlülere karşı ayrımcılığı yasaklamakta ve özürlülük temelindeki ayrımcılığa karşı mücadelenin özürlülere yönelik tüm politikaların temelini oluşturduğunu belirtmektedir. İnsan haklarının korunup geliştirilmesi, bireylere onurlu bir yaşamın tüm koşullarını sağlaması yönüyle, kamu düzeninin, huzurun ve esenliğin teminatıdır. Hükümetimiz döneminde yapılan buiyileştirmeler, milletimiz, sivil toplum kuruluşları ve medyamızın da destekleriyle devam edecektir. Tüm kurum, kuruluş, bireyler ve medya tarafından, insanların, insan hakları konusunda bilgilendirildiği, insan hak ve özgürlüklerinin herkes için tüm yönleriyle korunup hayata geçirildiği bir dünyaya ulaşılması dilekleri ile başta Kilis halkı olmak üzere tüm vatandaşlarımızın 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü`nü kutluyorum."
Kaynak: İHA