Çocukları Yetiştirirken Ne Aşırı Korumacı Ne De Aşırı Hoşgörülü Olun

Eğitimci-Araştırmacı Cihangir Önal, aşırı korumacı olan anne babaların çocuklarının kendi ayakları üzerinde durmakta zorlanacağını söyledi.

Çocukları Yetiştirirken Ne Aşırı Korumacı Ne De Aşırı Hoşgörülü Olun
Aşırı hoşgörülü de olmamak gerektiğini belirten Önal, "Yanlış yaptığı zaman bir daha yapmaması için tenkit edeceğiz. Fakat baskıcı olurken, evlatlarımızı idare ederken aynı işi biz yaparsak iki yüzlü yetişmesine sebep oluruz." dedi.

Ankara’nın Polatlı ilçesinde eğitim veren Özel Maltepe Dershanesi öğrenci velilerine, ‘Anne baba ve çocuk iletişimi’ konulu seminer düzenledi.

13 Eylül Kültür Merkezi`ndeki seminere, Polatlı Maltepe Dershaneleri Müdürü Orhan Çolak, Altay Şubesi Müdürü Alparslan Selek, veliler, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Seminerde Eğitimci-Araştırmacı Cihangir Önal anne ve babalara, aile içerisinde iyi bir iletişim kurmanın yollarını anlattı. Önal, en zor şeyin eğitimcilik olduğunu söyledi. Anne ve babanın eğitimcilik işine girdiğini belirten Eğitimci-Araştırmacı Cihangir Önal, kendilerinin yaptığı işin adının rehberlik olduğunu ifade etti. Önal, “İnsan üç kez kişilik değişikliğine uğrar. 2,5 yaşında çocukluk, ergenlik ve ileride yaşlandığı zaman kadınlarda menopoz erkeklerde andropoz dönemidir.” dedi.

Deneme sınavına girerek 260- 270 puan alan bir öğrenciden 500 puan almasını beklemenin zor olduğunu anlatan eğitimci-araştırmacı Cihangir Önal, az yere basarak yürümek gerektiğini belirtti. Önal, “İnsanın zihinsel, duygusal ve bedensel olmak üzere üç temel yönü vardır. Bedensel yönüyle ilgilenirseniz atletik bir insan olur. Zihinsel yönüyle ilgilenirseniz, her şeyi bilen bir insan gerekir. Bu yüzden bir yönüyle ilgilenmemek gerekir. İyi adam her yönü gelişmişten çıkıyor. Adam olması için uğraşmak lazım.” diye konuştu.

‘Rehberlik ceza amaçlı yapılırsa yarı açık ceza evine döner. Sadece bilgi aktarma işi de değil’ diyen eğitimci-araştırmaca Cihangir Önal, rehberliğin eğitim işi olduğunu vurguladı. Rehberlikte temel amacın sağlıklı, topluma yararlı, kendini yetiştirmiş bir kişi olması için yardımcı olmak olduğunu aktaran Önal, onları hayata tutunacak şekilde yetiştirmek gerektiği tavsiyesinde bulundu.

Anne babaların yaygın tutumları hakkında bilgiler aktaran Önal konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Aşırı korumacı olan anne babaların çocukları kendi ayakları üzerinde durmakta zorlanır. Aşırı hoşgörülü de olmamak gerekli. Sınırlı olarak yanlış yaptığı zaman bir daha yapmaması için tenkit edeceğiz. Baskıcı olurken, evlatlarımızı idare ederken aynı işi biz yaparsak iki yüzlü yetişmesine sebep oluruz. Kontrol mekanizmasının olması lazım. Çocuk ayırma her ne kadar günümüzde olmasa da dikkat etmek lazım. Öğretilmiş çaresizlik ve öğrenilmiş çaresizlik konularında da dikkat etmemiz gerekiyor. Millet olarak gocundurarak iş yaptırmayı seviyoruz. Ama yeni nesil böyle görmüyor, bunu algılasak iyi olur. Çocuklarımıza böyle davranırsak büyük arıza veriyoruz demektir.”
15-18 yaş aralığındaki gençlerin yetişkin birey olarak algılanmak istediğini dile getiren Cihangir Önal, onu eğitmenin yolunun iletişim kurmak olduğunu, doğru yöntem varken, yanlış yöntemin tercih edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi. Seminer sonrası 13 Eylül Kültür Merkezi girişinde katılımcılara kokteyl verildi.