Kaşar Peynirinin Orman Köylerinden Başlayan Yolculuğu
06.
11.2011 - Nadir Alp - Kırklareli`de geleneksel yöntemle kaşar peyniri üretimi yapan birkaç mandıradan birinin sahibi olan Vasıf Gürel, lezzetine lezzet katması için ağaç tezgahta ve soğuk hava deposunda beklettiği kaşar peynirini, en az 8 ay sonra tüketime sunuyor
Her yıl mevsimine göre nisan-mayıs aylarında kuzular doğumdan sonra analarından süt emmeye başladığı günlerde, kaşar üretiminin serüveni de başlıyor
Kırklareli`nin Değirmencik Köyü`nde 30 yıldır eski kaşar peyniri üretimi yapan Vasıf Gürel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu mesleğin son temsilcisi olduğunu iddia etti
Kırklareli`de 1980`li yıllarda sayıları 20 kadar olan mandıradan bu gün geriye 3 tane kaldığını ifade eden Gürel, mandıracıların sayısı azaldığı gibi küçükbaş hayvan sağımının da artık eskisi gibi yapılmadığını belirtti
Yaz sezonunda 3-4 ay süreyle orman köylerini gezerek topladıkları koyun sütlerini mandırada geleneksel yöntemlerle ustaların ellerinde işleyerek, kaşar peynirine dönüştürdüklerini anlatan Gürel, kaşarın olgunlaşması ve lezzetli olması için beklettiklerini kaydetti
Kaşar peyniri üretiminin bir sabır işi olduğunu vurgulayan Gürel, ``Ürettiğimiz kaşarı, yaklaşık bir yıl sonra piyasaya çıkarıyoruz. Lezzetine lezzet katması için ağaç tezgahta ve soğuk hava deposunda beklettiğimiz kaşar peynirini, en az 8 ay sonra tüketime sunuyoruz. Kaşarımızda süt, tuz ve mayadan başka bir şey yok. Kaşarımızın lezzeti Istıranca ormanlarındaki bitkilerle beslenen küçükbaş hayvanların sütünden geliyor. Kaşarımızı bir kez tadan bir daha bırakamıyor. Tam yağlı eski kaşarlarımız, `VG 410` markasıyla İstanbul`un en lüks semtlerinde satılıyor. Kırklareli`den Bursa, İzmir, Adıyaman ve Adana`ya kadar ürünlerimiz gidiyor. Kaşarın Türkiye`deki merkezi Kırklareli`dir. Elit firmalar, Kırklareli kaşarını satıyor. Peynirimiz en lüks semtlerde zenginlerin ve restoranların sofralarını süslüyor`` dedi
Gürel, Trakya kaşarının makbulünün renginin açık limon renginde olanı olduğunu ve buzdolabından çıkarıldıktan bir süre sonra tüketilmesi gerektiğini belirtti
Her biri 10-12 kilogram civarında olan kaşarın kilogramı 25-27 lira civarında satılıyor
(NA-ALİ)
Kaynak: AA
Her yıl mevsimine göre nisan-mayıs aylarında kuzular doğumdan sonra analarından süt emmeye başladığı günlerde, kaşar üretiminin serüveni de başlıyor
Kırklareli`nin Değirmencik Köyü`nde 30 yıldır eski kaşar peyniri üretimi yapan Vasıf Gürel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu mesleğin son temsilcisi olduğunu iddia etti
Kırklareli`de 1980`li yıllarda sayıları 20 kadar olan mandıradan bu gün geriye 3 tane kaldığını ifade eden Gürel, mandıracıların sayısı azaldığı gibi küçükbaş hayvan sağımının da artık eskisi gibi yapılmadığını belirtti
Yaz sezonunda 3-4 ay süreyle orman köylerini gezerek topladıkları koyun sütlerini mandırada geleneksel yöntemlerle ustaların ellerinde işleyerek, kaşar peynirine dönüştürdüklerini anlatan Gürel, kaşarın olgunlaşması ve lezzetli olması için beklettiklerini kaydetti
Kaşar peyniri üretiminin bir sabır işi olduğunu vurgulayan Gürel, ``Ürettiğimiz kaşarı, yaklaşık bir yıl sonra piyasaya çıkarıyoruz. Lezzetine lezzet katması için ağaç tezgahta ve soğuk hava deposunda beklettiğimiz kaşar peynirini, en az 8 ay sonra tüketime sunuyoruz. Kaşarımızda süt, tuz ve mayadan başka bir şey yok. Kaşarımızın lezzeti Istıranca ormanlarındaki bitkilerle beslenen küçükbaş hayvanların sütünden geliyor. Kaşarımızı bir kez tadan bir daha bırakamıyor. Tam yağlı eski kaşarlarımız, `VG 410` markasıyla İstanbul`un en lüks semtlerinde satılıyor. Kırklareli`den Bursa, İzmir, Adıyaman ve Adana`ya kadar ürünlerimiz gidiyor. Kaşarın Türkiye`deki merkezi Kırklareli`dir. Elit firmalar, Kırklareli kaşarını satıyor. Peynirimiz en lüks semtlerde zenginlerin ve restoranların sofralarını süslüyor`` dedi
Gürel, Trakya kaşarının makbulünün renginin açık limon renginde olanı olduğunu ve buzdolabından çıkarıldıktan bir süre sonra tüketilmesi gerektiğini belirtti
Her biri 10-12 kilogram civarında olan kaşarın kilogramı 25-27 lira civarında satılıyor
(NA-ALİ)