İzcilik Federasyonu`ndan Çadırda Yaşama Kılavuzu
``Gece soba yakmak zorunda kalırsanız mutlaka soba nöbetçisi koymalısınız`` ANKARA (A.
A) - 04.11.2011 - Hüseyin Doğru - İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, Van depremi sonrası oluşturulan çadır kentlerin insanların alışık olmadığı bir hayat tarzı olduğunu ve gerekli önemler alınmadığı takdirde hayati tehlikeler doğurabileceği uyarısında bulundu
Hasan Dinçer Subaşı, ``Deprem Sonrası Önlemler ve Çadırda Yaşama Kılavuzu`` adıyla yaptığı açıklamada, doğal afetler sonrasında yaşanan can kayıplarının azımsanamayacak kadar küçük olmadığını ve alınması gereken güvenlik önlemlerini de kamuoyuyla paylaşmak istediklerini söyledi
``Doğal afetler sonrası afetzedeler bir müddet genellikle çadırda yaşamak zorunda kalırlar. Alışık olunmayan bu hayat tarzı bazen hayati tehlikeler doğurabilir. Bu tehlikelerin başında yangın gelir`` uyarısında bulunan Subaşı, şunları kaydetti: ``Afet sonrasında çadır kurulan alanlar zaruretten dolayı iyi seçilemeyebilir. Afetlerde kurulum şartları, gerekli güvenlik önlemlerinin göz ardı edilmesine neden olabilir. Bu yüzden çadır alanlarını su basabilir. Çok yakın kurulan çadırlarda başlayabilecek yangınlar birbirine hızla sirayet edebilir. Afet bölgelerinde en ideal çadır kurma yeri olarak spor sahaları görülür. Ancak bu sahaların çoğu suni çimdir, yani halı sahadır. Halı sahaların bir petrol türevi olduğu asla akıldan çıkarılmamalıdır. Afetzedelerin buna dikkat etmeden halı üstünde ateş yaktıkları, mangal ve semaver yaktıkları gözlenmiştir. Bu durum halı sahayı tutuşturacağından dolayı bütün bir çadır kenti tehdit eder.`` -``Katalitik sobalar tehlike``- Çadır kentlerde belli aralarla yangın söndürücüler bulundurulması gerektiğini ve su kovalarının konulmasını isteyen Subaşı, kullanılmış peynir, zeytin ve yağ tenekelerinden yararlanılabileceğini dile getirdi
Normal şartlarda çadır içine yanıcı hiçbir şey sokulmayacağını anlatan Subaşı, elektriğin olmadığı durumlarda çadırda mumun çadır tabanına bırakıldığını ve devrilmesi durumunda çimlerden dolayı yangın riski ortaya çıkacağını söyledi
Subaşı, mumun mutlaka yanmaz bir zemine koyulması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: ``Çadırları ısıtmak için kullandığımız katalitik sobalar aynı zamanda büyük bir tehlikedir. Kullanılan katalitikte, alev söndüğünde veya oksijensiz kaldığı zaman kendiliğinden kapanmak üzere emniyet tertibatı olabilir. Bu emniyet tertibatlarına güvendiği için birçok insan hayatını kaybetmiştir. Çadıra girdiğinizde en ufak bir gaz kokusu varsa çadırı tamamen havalandırmadan katalitiğinizi sakın yakmayın. Çadırda yanıcı bir cisim varsa en az bir kişi gözünü bundan ayırmamalıdır. Gece yatarken katalitik sobanın sönmesinin yanı sıra tüpün de kapalı olduğundan emin olmalısınız. Gece soba yakmak zorunda kalırsanız mutlaka soba nöbetçisi koymalısınız. Bildiğiniz gibi nöbet en çok ikişer saat ve en az iki kişi ile tutulmalıdır. Tek kişi nöbet tutarken uyursa çadırda kalanlar yine aynı tehlikelere maruz kalırlar.`` -``Uyurken katalitiğe çarpabilirsiniz``- Katalitik, tüplü ve elektrikli ısıtıcıların çadırın tentesine yakın tutulmaması gerektiğini belirten Subaşı, ``Çadırda soba yanarken uyuyanlar, uyurken katalitiğe çarpıp yönünü tenteye döndürüp yangına sebep olabilirler. Katalitik sobanın baktığı yön, çadır duvarlarına uzak olmalıdır. Çadırda dolaşırken katalitiğe çarpıp yönünü çevirmemek için gerekli önlemler alınmalıdır`` diye konuştu
Subaşı, soba karşısına kurutmak için eşya koyulmaması gerektiğini anlatarak, ``Islak eşyalarınızı sobanın alevinden etkilenip yanmayacak bir uzaklığa koymalısınız. Tabii bu eşya kurutma işinin çadır içinde rutubeti artıracağını unutmamak gerekir`` dedi
Çadırda normal soba kullanılması durumunda ise Subaşı, ``Çadırın tabiatı gereği sallandığını unutmamak gerekir. Bu sallantı soba borularında açılmaya, akabinde düşmelerine neden olur. Bu yüzden boruların ek yerleri ve özellikle sobaya girdiği nokta sık sık kontrol edilmeli, gevşemeler varsa yeniden yerine oturtulmalıdır. Boruların çadırdan çıktığı noktalar tehlikelidir, yangına karşı iyi izole edilmelidir. Sobanın bu noktaya uzak olması borunun daha az ısınıp yangına sebep olmamasını sağlar`` uyarısında bulundu
-Astımlı hastalar- Çadırlardaki rutubetin de insan sağlığı açısında zararlığı olduğu uyarısında bulunan Subaşı, şunları anlattı: ``Uzun süre böyle bir ortamda kalan sağlıklı insanlar bile hastalanabilir. Özellikle astımlı hastaların bulunmaması gereken ortamlardan biridir. Havanın çok rutubetli olduğu zamanlarda çadırda yaşayanların nefesleri problem olur. Gerek insan nefesi, gerekse kaynayan suyun buharı yüzünden çadırın tavanında damlalar birikir. Böyle durumlarda veya havanın iyi olduğu günler çadırı havalandırmanız gerekir. Rutubeti hissettiğinizde sobanızı yakmak, yanıyorsa biraz daha canlandırmak gerekir.`` Rutubetin, çadır içindeki elektronik ev eşyaları için de zararlı olacağını belirten Subaşı, ``Böyle ortamlarda kullandıktan sonra cihazın soğumasını bekleyin. Cihaz soğuduktan sonra üstünü yünlü ya da pamuklu bir örtüyle kapatın`` dedi
İnsanların her an yağmur yağacakmış ve fırtına çıkabilecekmiş gibi hazır bulunması gerektiğini belirten Subaşı, çadırlardaki yaşama yönelik uyarıları şöyle sıraladı: -Boruların yangına sebep olmaması için tenteden uzak olması gerekir, fakat bu da çadır sakinlerinin başını çarpıp devirmesine sebep olabilir. Buna engel olmak için masa, sandalye, mutfak malzemesi gibi üstünden atlanmayacak malzemeleri soba borularının altına yerleştirmek, buralardan geçişi engellemek gerekir
-Borunun ucundan çıkacak kıvılcımların çadırı yakmaması için çadırın dışında kalan kısım uzun tutulmalıdır
-Soğuk kış gecelerinde çadırda daha sıcak bir ortamda geceleyebilmek için, çadırda kalabalık yatmak daha iyidir
-Çadır içindeki ısıyı yükseltmek için sobayı hızlı olarak yakmayın, ısı zaten kaybolacaktır. En iyi yakış tarzı az ve devamlı yakmaktır
-Yangında öncelikle tedbirler- -Çadırın kapısının karşısına denk gelen çadır duvarının dibine güvenli bir biçimde bir bıçak bırakılmalıdır. Çadırdaki herkes bunun yerini bilmelidir. Olası bir yangın esnasında kapıdan çıkılamıyorsa, tenteyi kesip çıkmak için bu bıçak kullanılacaktır
-Yanan çadır söndürülmeye çalışılmamalıdır, içeride bulunan kişiler hemen dışarı çıkmalıdır
-Yanan çadırı ayakta iken söndüremezsiniz. Çadır ipleri sökülmeli veya kesilmelidir. Çadırın yere devrilmesi sağlanmalı, sonra söndürülmeye çalışılmalıdır
-Yağmur durumunda- -Çadırın dış tentesi yok ise naylondan bir örtü ile kaplanabilir. Ancak çadırın üstüne örtülen naylon hiçbir şekilde tenteye değmemelidir. Rüzgar, güneş, kar ve yağmurdan etkilenip gevşeyecek bir örtünün tenteye değmemesi için arada yeteri kadar boşluk bulunmalıdır
-Çadırın tentesi bez brandadan ise yahut kazıklara gerdirme ipleri keten ipler ise yağmur başladığında ipler biraz gevşetilmelidir. Branda ve ipler ıslanınca çekeceği için, ya kazık yerinden çıkar, ya ip kopar ya da çadır yırtılır
-Çift tenteli çadırdaysanız iç ve dış tentelerin birbirine değip değmediği kontrol edilmelidir. İç ve dış tenteler birbirine değmemelidir. Çadırı gererek iki tente arasında boşluğun kalması sağlanmalıdır
-Çadırın içinden tenteye değen hiçbir şey olmamalı. Tenteye içerden değen her şey suyu çadıra alır
-Yağmur durup da çadır kuruyunca ipler tekrar gerilmelidir
-Çadırın tamamen su geçirmez olması düşünülemez, her çadır eskidikçe su geçirir. Bunu düşünerek içeri giren suları kurutmak için kurulama bezleri önceden hazır edilmelidir
-Çadırın tavanından damlayacak su çok önemli değildir. Önemli olan çadırın tabanından su almaması, yani dışardan gelen sel sularını almamasıdır. Yani çadır kurulacak yer su birikecek bir alan olmamalıdır
-Kar yağması durumunda- -Yerlerde biriken karları toplayıp çadırın etrafında bir, bir buçuk metre yüksekliğinde duvar yapılırsa içerisi daha sıcak olur
-Bu duvar çadıra yarım veya bir metre mesafede yapılmalıdır
-Çadırın tavanında biriken karları, bir sopa vasıtasıyla vurarak devamlı dökmek gerekir
-Dökülen karlar, kar duvarı ile çadırın arasındaki boşluğu kapatır. Bunun için dışarı çıkınca bu ara temizlenip dökülen karlar, kar duvarını yükseltmekte kullanılabilir ya da uzağa atılmalıdır
-Rüzgara karşı- -Rüzgar çıkınca çadırın ipleri iyice gerdirilmelidir. İplerin gerginliği sık sık kontrol edilmelidir. Çünkü rüzgar ipleri zamanla gevşetir. Rüzgarda salınan çadır yırtılmaya mahkumdur
-Şiddetli rüzgarlarda çadır kapısını çok açmadan girip çıkılmalıdır
-Çadır içinde hareket- -Ayakkabılar için çadır içinde kapının çok yakınında bir ayakkabılık yapılabilir. Bu basit ayakkabılık yere yayılmış bir çöp torbasından ibaret olabilir. Ayakkabı dışarıda bırakılmamalı, hava güzel olsa da içeri alınmalıdır
-Islak ayakkabılar hemen soba yanına getirilmeli, kuruduktan sonra ayakkabılığa koyulmalıdır
-Soğuğun eteklerden geleceğini düşünerek, yatarken çocuklar ortada bulundurulmalıdır
-Soğuğun çoğunun yerden geldiği unutulmamalıdır. Altınıza yaydığınız battaniye sayısı üstünüze aldığınızdan fazla olmalıdır
-Çadır içi dar bir alandır. Elbiseler, yatak, yorgan çok çabuk rutubetlenir ve kokar. Bunlar hava soğuk da olsa güneşli havalarda çıkarıp güneşe yayılmalıdır
(HD-GKH)
Kaynak: AA
Hasan Dinçer Subaşı, ``Deprem Sonrası Önlemler ve Çadırda Yaşama Kılavuzu`` adıyla yaptığı açıklamada, doğal afetler sonrasında yaşanan can kayıplarının azımsanamayacak kadar küçük olmadığını ve alınması gereken güvenlik önlemlerini de kamuoyuyla paylaşmak istediklerini söyledi
``Doğal afetler sonrası afetzedeler bir müddet genellikle çadırda yaşamak zorunda kalırlar. Alışık olunmayan bu hayat tarzı bazen hayati tehlikeler doğurabilir. Bu tehlikelerin başında yangın gelir`` uyarısında bulunan Subaşı, şunları kaydetti: ``Afet sonrasında çadır kurulan alanlar zaruretten dolayı iyi seçilemeyebilir. Afetlerde kurulum şartları, gerekli güvenlik önlemlerinin göz ardı edilmesine neden olabilir. Bu yüzden çadır alanlarını su basabilir. Çok yakın kurulan çadırlarda başlayabilecek yangınlar birbirine hızla sirayet edebilir. Afet bölgelerinde en ideal çadır kurma yeri olarak spor sahaları görülür. Ancak bu sahaların çoğu suni çimdir, yani halı sahadır. Halı sahaların bir petrol türevi olduğu asla akıldan çıkarılmamalıdır. Afetzedelerin buna dikkat etmeden halı üstünde ateş yaktıkları, mangal ve semaver yaktıkları gözlenmiştir. Bu durum halı sahayı tutuşturacağından dolayı bütün bir çadır kenti tehdit eder.`` -``Katalitik sobalar tehlike``- Çadır kentlerde belli aralarla yangın söndürücüler bulundurulması gerektiğini ve su kovalarının konulmasını isteyen Subaşı, kullanılmış peynir, zeytin ve yağ tenekelerinden yararlanılabileceğini dile getirdi
Normal şartlarda çadır içine yanıcı hiçbir şey sokulmayacağını anlatan Subaşı, elektriğin olmadığı durumlarda çadırda mumun çadır tabanına bırakıldığını ve devrilmesi durumunda çimlerden dolayı yangın riski ortaya çıkacağını söyledi
Subaşı, mumun mutlaka yanmaz bir zemine koyulması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: ``Çadırları ısıtmak için kullandığımız katalitik sobalar aynı zamanda büyük bir tehlikedir. Kullanılan katalitikte, alev söndüğünde veya oksijensiz kaldığı zaman kendiliğinden kapanmak üzere emniyet tertibatı olabilir. Bu emniyet tertibatlarına güvendiği için birçok insan hayatını kaybetmiştir. Çadıra girdiğinizde en ufak bir gaz kokusu varsa çadırı tamamen havalandırmadan katalitiğinizi sakın yakmayın. Çadırda yanıcı bir cisim varsa en az bir kişi gözünü bundan ayırmamalıdır. Gece yatarken katalitik sobanın sönmesinin yanı sıra tüpün de kapalı olduğundan emin olmalısınız. Gece soba yakmak zorunda kalırsanız mutlaka soba nöbetçisi koymalısınız. Bildiğiniz gibi nöbet en çok ikişer saat ve en az iki kişi ile tutulmalıdır. Tek kişi nöbet tutarken uyursa çadırda kalanlar yine aynı tehlikelere maruz kalırlar.`` -``Uyurken katalitiğe çarpabilirsiniz``- Katalitik, tüplü ve elektrikli ısıtıcıların çadırın tentesine yakın tutulmaması gerektiğini belirten Subaşı, ``Çadırda soba yanarken uyuyanlar, uyurken katalitiğe çarpıp yönünü tenteye döndürüp yangına sebep olabilirler. Katalitik sobanın baktığı yön, çadır duvarlarına uzak olmalıdır. Çadırda dolaşırken katalitiğe çarpıp yönünü çevirmemek için gerekli önlemler alınmalıdır`` diye konuştu
Subaşı, soba karşısına kurutmak için eşya koyulmaması gerektiğini anlatarak, ``Islak eşyalarınızı sobanın alevinden etkilenip yanmayacak bir uzaklığa koymalısınız. Tabii bu eşya kurutma işinin çadır içinde rutubeti artıracağını unutmamak gerekir`` dedi
Çadırda normal soba kullanılması durumunda ise Subaşı, ``Çadırın tabiatı gereği sallandığını unutmamak gerekir. Bu sallantı soba borularında açılmaya, akabinde düşmelerine neden olur. Bu yüzden boruların ek yerleri ve özellikle sobaya girdiği nokta sık sık kontrol edilmeli, gevşemeler varsa yeniden yerine oturtulmalıdır. Boruların çadırdan çıktığı noktalar tehlikelidir, yangına karşı iyi izole edilmelidir. Sobanın bu noktaya uzak olması borunun daha az ısınıp yangına sebep olmamasını sağlar`` uyarısında bulundu
-Astımlı hastalar- Çadırlardaki rutubetin de insan sağlığı açısında zararlığı olduğu uyarısında bulunan Subaşı, şunları anlattı: ``Uzun süre böyle bir ortamda kalan sağlıklı insanlar bile hastalanabilir. Özellikle astımlı hastaların bulunmaması gereken ortamlardan biridir. Havanın çok rutubetli olduğu zamanlarda çadırda yaşayanların nefesleri problem olur. Gerek insan nefesi, gerekse kaynayan suyun buharı yüzünden çadırın tavanında damlalar birikir. Böyle durumlarda veya havanın iyi olduğu günler çadırı havalandırmanız gerekir. Rutubeti hissettiğinizde sobanızı yakmak, yanıyorsa biraz daha canlandırmak gerekir.`` Rutubetin, çadır içindeki elektronik ev eşyaları için de zararlı olacağını belirten Subaşı, ``Böyle ortamlarda kullandıktan sonra cihazın soğumasını bekleyin. Cihaz soğuduktan sonra üstünü yünlü ya da pamuklu bir örtüyle kapatın`` dedi
İnsanların her an yağmur yağacakmış ve fırtına çıkabilecekmiş gibi hazır bulunması gerektiğini belirten Subaşı, çadırlardaki yaşama yönelik uyarıları şöyle sıraladı: -Boruların yangına sebep olmaması için tenteden uzak olması gerekir, fakat bu da çadır sakinlerinin başını çarpıp devirmesine sebep olabilir. Buna engel olmak için masa, sandalye, mutfak malzemesi gibi üstünden atlanmayacak malzemeleri soba borularının altına yerleştirmek, buralardan geçişi engellemek gerekir
-Borunun ucundan çıkacak kıvılcımların çadırı yakmaması için çadırın dışında kalan kısım uzun tutulmalıdır
-Soğuk kış gecelerinde çadırda daha sıcak bir ortamda geceleyebilmek için, çadırda kalabalık yatmak daha iyidir
-Çadır içindeki ısıyı yükseltmek için sobayı hızlı olarak yakmayın, ısı zaten kaybolacaktır. En iyi yakış tarzı az ve devamlı yakmaktır
-Yangında öncelikle tedbirler- -Çadırın kapısının karşısına denk gelen çadır duvarının dibine güvenli bir biçimde bir bıçak bırakılmalıdır. Çadırdaki herkes bunun yerini bilmelidir. Olası bir yangın esnasında kapıdan çıkılamıyorsa, tenteyi kesip çıkmak için bu bıçak kullanılacaktır
-Yanan çadır söndürülmeye çalışılmamalıdır, içeride bulunan kişiler hemen dışarı çıkmalıdır
-Yanan çadırı ayakta iken söndüremezsiniz. Çadır ipleri sökülmeli veya kesilmelidir. Çadırın yere devrilmesi sağlanmalı, sonra söndürülmeye çalışılmalıdır
-Yağmur durumunda- -Çadırın dış tentesi yok ise naylondan bir örtü ile kaplanabilir. Ancak çadırın üstüne örtülen naylon hiçbir şekilde tenteye değmemelidir. Rüzgar, güneş, kar ve yağmurdan etkilenip gevşeyecek bir örtünün tenteye değmemesi için arada yeteri kadar boşluk bulunmalıdır
-Çadırın tentesi bez brandadan ise yahut kazıklara gerdirme ipleri keten ipler ise yağmur başladığında ipler biraz gevşetilmelidir. Branda ve ipler ıslanınca çekeceği için, ya kazık yerinden çıkar, ya ip kopar ya da çadır yırtılır
-Çift tenteli çadırdaysanız iç ve dış tentelerin birbirine değip değmediği kontrol edilmelidir. İç ve dış tenteler birbirine değmemelidir. Çadırı gererek iki tente arasında boşluğun kalması sağlanmalıdır
-Çadırın içinden tenteye değen hiçbir şey olmamalı. Tenteye içerden değen her şey suyu çadıra alır
-Yağmur durup da çadır kuruyunca ipler tekrar gerilmelidir
-Çadırın tamamen su geçirmez olması düşünülemez, her çadır eskidikçe su geçirir. Bunu düşünerek içeri giren suları kurutmak için kurulama bezleri önceden hazır edilmelidir
-Çadırın tavanından damlayacak su çok önemli değildir. Önemli olan çadırın tabanından su almaması, yani dışardan gelen sel sularını almamasıdır. Yani çadır kurulacak yer su birikecek bir alan olmamalıdır
-Kar yağması durumunda- -Yerlerde biriken karları toplayıp çadırın etrafında bir, bir buçuk metre yüksekliğinde duvar yapılırsa içerisi daha sıcak olur
-Bu duvar çadıra yarım veya bir metre mesafede yapılmalıdır
-Çadırın tavanında biriken karları, bir sopa vasıtasıyla vurarak devamlı dökmek gerekir
-Dökülen karlar, kar duvarı ile çadırın arasındaki boşluğu kapatır. Bunun için dışarı çıkınca bu ara temizlenip dökülen karlar, kar duvarını yükseltmekte kullanılabilir ya da uzağa atılmalıdır
-Rüzgara karşı- -Rüzgar çıkınca çadırın ipleri iyice gerdirilmelidir. İplerin gerginliği sık sık kontrol edilmelidir. Çünkü rüzgar ipleri zamanla gevşetir. Rüzgarda salınan çadır yırtılmaya mahkumdur
-Şiddetli rüzgarlarda çadır kapısını çok açmadan girip çıkılmalıdır
-Çadır içinde hareket- -Ayakkabılar için çadır içinde kapının çok yakınında bir ayakkabılık yapılabilir. Bu basit ayakkabılık yere yayılmış bir çöp torbasından ibaret olabilir. Ayakkabı dışarıda bırakılmamalı, hava güzel olsa da içeri alınmalıdır
-Islak ayakkabılar hemen soba yanına getirilmeli, kuruduktan sonra ayakkabılığa koyulmalıdır
-Soğuğun eteklerden geleceğini düşünerek, yatarken çocuklar ortada bulundurulmalıdır
-Soğuğun çoğunun yerden geldiği unutulmamalıdır. Altınıza yaydığınız battaniye sayısı üstünüze aldığınızdan fazla olmalıdır
-Çadır içi dar bir alandır. Elbiseler, yatak, yorgan çok çabuk rutubetlenir ve kokar. Bunlar hava soğuk da olsa güneşli havalarda çıkarıp güneşe yayılmalıdır
(HD-GKH)