Chp, 4 Aralık'ta İzmir'de 'cumhuriyet, Demokrasi ve Özgürlük' Mitingi Düzenleyecek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Toplantısı sona erdi. Toplantının ardından Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, toplantıya ilişkin basın toplantısı düzenledi

Güler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu`nun Brüksel`de Avrupa Sosyalistler Partisi (PES) Kongresine katılımı ile ilgili bilgi verdi. Bu seyahatte bir dizi dikkate değer sonuç elde edildiğini belirten Güler, PES ve CHP`nin ortak bir çalışma yapma kararı verdiğini söyledi. Güler, "Bu ortak çalışmanın en temel sonucu bir ortak açıklama olacak. Ortak açıklama yapma, `tutuklu milletvekilleri, tutuklu gazeteciler, çok uzun tutukluluk süreleri, basın özgürlüğü açısından Türkiye`nin son derece kırık olannotu` temel olmak üzere temel hak ve özgürlükler problemi üzerine inşa olacak bir çalışmanın açıklaması. İkinci olarak da AB Komisyonu ile CHP`nin daha düzenli ve sürekli bir iletişim mekanizması oluşturması kararıdır. AB`nin Genişleme ve Komşuluk Politikaları`ndan sorumlu komiseri tarafından yapılan açıklama ile bu Brüksel`de karşı taraf ağzından da dile getirilmiş hedeflerden biridir. Bu ortak çalışmalara Ocak ayından itibaren başlanacak" diye konuştu

"BİZ BEKLERDİK Kİ DEZENFORMASYONA GÖSTERİLEN İLGİ KADAR GERÇEK HABERE DE İLGİ GÖSTERİLSİN" Kılıçdaroğlu`nun Brüksel gezisi sırasında Türkiye`de basın özgürlüğü problemi ile ilgili yeni bir olay daha yaşandığını belirten güler, orada Norveç Savunma Bakanı ile Kılıçdaroğlu arasında bir tartışma çıktığı haberi yayıldığını hatırlatarak, "O tarafımızdan yalanlandı. Ancak bu yalanlama ilginç şekilde tatmin edici gelmedi, öyle görünüyor. Ve yalanlamayı Norveç Savunma Bakanı da yazılı olarak yaptı. Bizim gözlemimiz şudur: Bizim yaptığımız yalanlama kuşkuyla karşılanırken, Norveç Savunma Bakanı`nınyaptığı yalanlama da ajanslarda, gazetelerin internet sitelerinde 2 saat kaldı ve sonra arşivi atıldı hızla. Oysa bu olayın iki tarafı görüşlerini açıklamışlar. Biz beklerdik ki basın mensuplarından, dezenformasyona gösterilen ilgi kadar, gerçek habere de ilgi gösterilsin" diye konuştu. İZMİR`DE `CUMHURİYET, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK` MİTİNGİ Güler, Türkiye`deki gelişmeleri hep birlikte dile getirmek ve buna karşı olduklarını dile getirmek üzere bir miting düzenleme kararı aldıklarını da belirterek, "4 Aralık 2011 Pazar günü saat 13.00`te İzmir`deyiz. İzmir`de `Cumhuriyet, Demokrasi ve Özgürlük` mitingindeyiz. Bu mitingde asıl olarak Çarşamba günü iddianamesiz, suçsuz bininci gününü dolduran Mustafa Balbay temelinde hakları talep edeceğiz" dedi. Mustafa Balbay`ın 30 Kasım`da tutukluluk süresinin bininci gününü dolduracağını belirten Güler,şöyle konuştu: "Bu demokrasi ayıbını gücümüz yettiği ölçüde dile getirdik, son derece etkili eylemlerle dile getirdik. Artık uluslararası dünya da Türkiye`de yaşanan haksızlığı gördü. AİHM yargıçları Türkiye`de yargılamayı sakatlayan bu uzun tutukluluk sürelerinin AİHM içtihatlarına aykırı düştüğü açıklamalarını yaptı. PES toplantılarında ve AB Komisyonu yeleri ile yapılan görüşmelerde bu uygulamaların kabul edilemeyeceği çok açık dile getirildi. Şimdi artık Türkiye`nin utancına dönüşmüş bu durumu ortadan kaldırmaküzere bir kez daha sesimizi İzmir`de 4 Aralık 2011 Pazar günü bir araya gelerek yükselteceğiz

Cumhuriyet, demokrasi ve özgürlük talebinde bulunacağız. Mustafa Balbay temsilcidir. Mustafa Balbay, Türkiye`de yargı alanında yaşanan adaletsizliğin temsilcisidir. Çok sayıda tutuklu milletvekilinin ve çok sayıda tutuklu gazetecinin temsilcisidir. Aynı zamanda 22 Kasım günü İzmir`de yaşadığımız gibi ne yazık ki neyle suçlandıklarını bilmeden hapiste tutulmaya devam edilen üst düzey belediyecilerin temsilcisidir. Biz Mustafa Balbay`ın bininci günün utancında AKP iktidarının Türkiye`deki bu bozuk karnesini bir kez daha haykıracağız

Burada bir şey söyleme zorunluluğunu duyuyoruz. Bunu bütün MYK üyesi arkadaşlarımla aynı şiddette hissediyoruz. Yaşadığımız tüm olaylar, gensoruları Cuma günleri yapmak, televizyonların yayında olduğu zamanlarda gözden kaçırmak, açıklamalar yapıldığında bu açıklamadan hoşnut değilse eğer iktidar partisi bunu çok kısa kamuoyunun gündeminde tutup sonra kaçırıvermek, bütün bunlar Türkiye`de çok ağır bir ihlalin, basın özgürlüğü ihlalinin örnekleridir. Siz basın mensuplarına böyle yüzyüze iken söylemeyigörev biliyorum. Basın özgürlüğü yalnızca yazılı ve görsel yayın yapan şirketlerle ilgili bir hak sorunu değildir. Basın özgürlü halkın yöneticiler ve yönetim hakkında haber alma özgürlüğüdür. Dolayısıyla TBBM üzerinde uygulanan bu bastırma operasyonu ve basın-yayın organları üzerinde çeşitli yöntemlerle uygulanan ve susturma operasyonu temelde Türkiye`nin özgürlük sorunudur. Basın özgürlüğü 4 Aralık 2011 mitinginde gündeme getireceğimiz bir diğer ana temamız olacak. Tüm basın-yayın organı sahiplerinden vemuhabirlerinden bu çağrıyı çok yakından hissederek duymalarını talep ediyoruz. Türkiye bu yanlıştan kurtarılmalı." Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güler, Dersim tartışmalarından sonra Hüseyin Aygün`ün ve ortak bildiri yayınlayan 12 CHP`li vekilden savunma istendiğinin hatırlatılarak, konunun bu toplantıda gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, "Karar alınmış; kararın süreci şu anda yaşanan Savunmalar henüz gelmedi" dedi

İzmir`deki mitinge Kılıçdaroğlu`nun katılıp katılmayacağının sorulması üzerine ise Güler, "Evet, genel başkanımızın başkanlığında yapılan bir miting olacak. Milletvekillerimiz orada cumhuriyet, demokrasi ve özgürlük diyen kitlenin önderliğini yapacaklar" dedi