Dersim Belgelerini Açıkladı Ankara

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dersim`de yaşanan olaylarla ilgili, ``Şimdi CHP kendi geçmişini güya bunlardan kurtaracak.

Onun için bana fatura kesmek istiyor. `Başbakan özür dilesin` diyor. Bütün bu işlerin banisi sizsiniz. Yani bizim devlet olarak özür dilememize mani birşey yok ama bu işin iradesini kullanan sizsiniz`` dedi

Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı`nda yaptığı konuşmada, Dersim olaylarıyla ilgili belgeler açıkladı. Başbakan Erdoğan, Dersim;e yapılan operasyonların, bir isyanın bastırılması olarak zihinlerde ve vicdanlarda meşrulaştırılmaya çalışıldığını söyledi. Erdoğan, bunu iddia edenlere karşı söyleyecek çok söz olduğunu ama ilk Meclis;te Dersim Mebusu olarak, bizzat Atatürk tarafından davet edilen Diyap Ağa`dan hiç kimsenin söz etmediğini dile getirdi

Dersim Operasyonları sonucunda tutuklanan ve asılan Seyit Rıza`nın, 1915 olayları sırasında, işgalci ordulara karşı savaştığından, dönemin valisi tarafından da ``din ve namusuyla bize hizmet etti`` diyerek şereflendirildiğinden kimsenin bahsetmediğini dile getiren Başbakan ERdoğan, ``Dersim`de, adım adım çerçevesi çizilmiş, bahaneleri hazırlanmış bir operasyon var. Çeşitli tarihlerde dersim raporları hazırlanıyor`` dedi

Bir raporu salondakilere gösteren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ``Bakın şu rapor sadece 100 adet bastırılarak, zata mahsus olarak, bu notla belli yerlere gönderilmiş bir rapordur

Sayın Kılıçdaroğlu, belge, arşiv bilmem ne bunlardan bahsetti. BAkınız, Başbakanlık`ın arşivi açıktır. Sayın Kılıçdaroğlu, görmek istiyorsan, inceleme yapmak istiyorsan buyurursun, görürsün, incelersin. Oranın ilkeleri ne ise o şartlar içinde bu konudaki bilgisizliğinin giderirsin.`` Dersim olayları sırasında orada asker olan Muhsin Batur`un anılarından da söz eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ``Muhsin Batur`un kim olduğunu biliyorsunuz değil mi? O dönemde başka partiler yok. Sadece CHP var. Şimdi CHP kendi geçmişini güya bunlardan kurtaracak. Onun için bana fatura kesmek istiyor. `Başbakan özür dilesin` diyor. Bütün bu işlerin banisi sizsiniz. Yani bizim devlet olarak özür dilememize mani birşey yok ama bu işin iradesini kullanan sizsiniz, siz... Sizin zihniyetiniz, CHP zihniyeti..

Buna eski defterleri karaştırmak denilmez, eğer eski defterleri karıştırmaya muhtaç biri varsa o da sizsiniz. Çünkü sen ne diyorsun? `Ben yeni CHP`yim` diyorsun. Madem yeni CHP`sin onu eleştir. eleştiremiyorsun

Daha geçenlerde anma törenleri yaptın. Ve bütün biraz sonra gelecek belgelerin, bu belgelerin altında imzası olan zat için anma törenleri yaptın

Dersim olayları sırasında orada asker olan Muhsin Batur, anılarında aynen şu ifadeyi kullanıyor: günlerden birgün emir geldi. tren yoluyla Elazığ;a vardık. Elazığ`da Tunceli içinde o zaman Bingöl, Erzincan da keza öyle... Oradan da ilk durak Pertek olmak üzere harekete geçtik. iki aya yakın Dersim;de görev yaptım. Okuyucularımdan özür diliyorum ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum

Üstad Necip Fazıl, Dersim;deki facianın tarihte bir benzerinin olmadığını ifade ediyor… Babalarını arayan ve yanına gitmek istediklerini söyleyen iki masum çocuk Hozat Kaymakamı tarafından süngületilerek babalarının yanına gönderiliyor. Kendisinin öğretmen ve köy halkıyla alakasız bir şahıs olduğunu iddia ederek, alevler içinden fırlamak isteyen bir genç, kalasla alevlerin içine itiliyor ve karşısında da sigara içiliyor. iktidar CHP iktidarı, zihniyet CHP zihniyeti.`` Hiçbir ismi, hiçbir konuyu, tarihi hiçbir olayı, bir istismar aracı, bir siyasi rant aracı olarak kullanmaya asla tenezzül ve tevessül etmediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ``Bu ülkenin büyümesinin, güçlenmesinin, dünyanın güçlü bir ülkesi olmasının önündeki en büyük engellerden biri, geçmişiyle, tarihiyle, tabularıyla ve korkularıyla yüzleşememesidir. Faili meçhullerle yüzleşmeden demokrasinin inşa edilemeyeceğini biliyorduk ve faili meçhullerle yüzleştik, yüzleşiyoruz. Siyasi vesayetle yüzleşmeden muasır medeniyetler seviyesine ulaşılamayacağını biliyorduk ve siyasi vesayetle yüzleştik, mücadele ettik, ediyoruz. Asimilasyonla, ret ve inkar politikalarıyla yüzleşmeden, söylenemeyenleri cesaretle ortaya koymadan Kürt meselesinin çözülmeyeceğini biliyorduk. Biz her şeyle yüzleştik ve çözüm için cesur adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz.`` Resmi tarihin anlattıklarıyla yetinmeyen bir neslin, bu kitabı okuyarak, o güne kadar hiç duymadığı, işitmediği, kendisine öğretilmeyen, anlatılmayan birçok meseleyi öğrenme fırsatını bulduğunu belirten Erdoğan, bu nedenle bu kitabın zaman zaman CHP tarafından yasaklandığını, toplatıldığını ve gençlikten uzak tutulmak istendiğini söyledi

Kendisinin ve yaşıtlarının da kulaktan dolma anlatılanların ötesinde, Dersim`le derli toplu ilk tanışmasının bu eserle olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, kimsenin konuşmadığı ve konuşmaya cesaret dahi edemediği Dersim meselesinin, merhum Üstad Necip Fazıl`ın kalemiyle bir nesle en doğru şekilde aktarıldığını ifade etti

-Alnını karışlarım- Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ``Üstad `alevi` dememiştir. Bakın burası çok önemli. Sayın Kılıçdaroğlu, sen niye demiyorsun? De, konuş, söyle. Dersim`li olduğunu söylüyorsun, güzel. Geçenlerde milletvekili arkadaşım Sayın Metiner sizin aşiretinizden bahsetti. Söyle, niye söylemiyorsun? Gocunma, anlat

Bakın burada Üstad `Kürt` dememiştir, `Ermeni` dememiştir... Necip Fazıl, Dersim`i ve Dersimlileri, din mazlumları sınıfına alarak, onlara sadece insan gözlüğüyle bakarak, insani bir trajediyi bizlere aktarmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu. Bak ben bunu konuşmuyorum ama sen beni gelip Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtmaya çalışıyorsun. Yazıklar olsun, sana yazıklar olsun. Türkiye Cumhuriyeti`nin Başbakanı Tayyip Erdoğan`ı Ermeni diasporasıyla aynı yere oturtacak olanın alnını karışlarım. Haddini bil diyorum, haddini bil diyorum.``
Kaynak: AA