(özel Haber) - Deprem Tahmincisi Genç Van`ı Yine Uyardı

Zonguldak`ın Ereğli ilçesinde, sekiz yıldır jeoloji bilimiyle ilgili araştırma yapan Timuçin Özat, ilerleyen aylarda Van`da yeni depremlerin yüksek olasılıkla yaşanacağını iddia etti.

(özel Haber) - Deprem Tahmincisi Genç Van`ı Yine Uyardı
Özat, 23 Ekim 2011 günü 7.2 büyüklüğünde meydana gelen Van depremini aylar önce tahmin etmişti.Timuçin Özat, İHA`ya 10 Kasım 2010 ve 11 Şubat 2011`de demeç vermişti. 9 Kasım`da Edremit Van`da meydana gelen 40 kişinin ölümüne yol açan 5.6 büyüklüğündeki depremi de sosyal paylaşım sitesinde 20 saat önceden duyurduğu ortaya çıkan Özat, son verilere göre önümüzdeki aylarda yeni depremlerin yüksek olasılıklarla yaşanabileceğini iddia etti. Kdz. Ereğli`de yerel bir gazetede sayfa editörü ve muhabir olarak görev yapan 25 yaşındaki Timuçin Özat, Van depremini yüzde 80 olasılıkla aylar öncesinden tahminederek iki kez demeç vermiş ve yıkıcı nitelikte beklediği sarsıntının 2011 yılının sonlarına doğru yaşanabileceğini işaret etmişti. Elindeki deprem verilerine göre, yeni sarsıntılar beklediğini iddia eden Özat, şöyle konuştu: "7.2`lik deprem ve ardından yaşanan orta büyüklükteki hareketlenmeler bölgede sismik bir kriz oluşturdu. Bölge fay demetiyle dolu ve kırık hatları bazı günler anormalleşen sarsıntılarla uyarılıyor. En geç Mart 2012 tarihine kadar Van Bitlis hattında orta şiddetin üzerinde münferit birdeprem olasılığı oldukça yüksek gözüküyor." 2012 ve 2013 yıllarının deprem yılları olacağını belirten Özat, 2012-2013 yıllarında İç Ege, Doğu Anadolu ve İran`da depremlerin zirveye ulaşacağını bunu bir çok bilimcinin de söylediğini kaydetti.Bazı dönemler magmanın etkinliğinin arttığını anlatan Özat, sözlerini şöyle sürdürdü: "O zamanlarda depremlerde de artış yaşanıyor. Ülkemizde oluşan sık ve yıkıcı depremler, levha hareketleri sonucu Arap ve Afrika levhalarının Anadolu`yu kırık hatları boyuna itelediğinin (yılda ortalama 20-25 mm) ve Anadolu`nun altındaki magmanın çok aktif olduğunun göstergesi. 2012-2013 yıllarında magmanın aktifliğinin artacağı açıklandı. Bu durumda gerginliğin uç noktalara ulaştığı bölgelerde gerilim boşalmaları büyükihtimalle yaşanacak. Türkiye ve çevresi de bu durumdan belirgin derecede etkilenecek izleniminde. Özellikle İç Ege (Denizli-Aydın hattı, Manisa-Kütahya hattı), İzmir, Göller yöresi (Burdur-Isparta) Doğu Anadolu (Varto-Muş-Bingöl hattı, Van-Bitlis hattı ve Iğdır çevresi) bölgelerinde büyüklüğü 5.3 -6.3 arasında yüzde 84-87 olasılıklarla deprem beklenmektedir."Şubat ayında en geç Mart ayına kadar Van Gölünün güney ve orta kısımları ve Bitlis-Adilcevaz hattında büyüklüğü 5.3-5.7 arasında münferit (bağımsız) bir hareketlenme beklediğini anlatanÖzat, şunları söyledi: "Orta büyüklüğe ulaşan salınımlar bölgedeki gerilim boşalana kadar devam edecek izleniminde, günlük mikro deprem dizileri gerilim transferine işaret ediyor. Bölgede sismik bir kriz söz konusudur." 9 Kasım 2011 tarihinde yine Van`ın Edremit ilçesinde meydana gelen depremi de bir paylaşım sitesinde duyurduğunu hatırlatan Özat, şöyle konuştu: "9 Kasım`da Van`ın Edremit ilçesinde, 5.6 büyüklüğünde olan depremi sosyal paylaşım sitemde 20 saat önceden `3 hafta içerisinde büyüklüğü 5.7`ye kadar ulaşabilecek deprem beklediğim` konusunda iki kez uyarıda bulundum. Bu uyarımı dikkate alan birkaç Vanlı yurttaşımız o süre içerisinde hasarlı evlerine girmediğini bildirdi ve bir vatandaşımızda bana ulaşarak ilkdepremde hasar gören evinin ikinci depremde yıkıldığını ve benim uyarımı görerek evine girmediğini söyledi. Bunların hepsinin kaydı söz konusu sitemde var."Güncel ve aylık olarak tespitlerini sosyal paylaşım sitesinde periyodik olarak yayınlamaya karar verdiğini anlatan Özat, şu konulara değindi: "En azından birilerine faydam dokunuyor. Ancak, o depremde de maalesef yıkımlar sonucu 40 yurttaşımız daha vefat etti. Artık enkaz görüntülerine bakamaz oldum. 2012`nin ilk yarısında da Varto-Muş`ta 5.5 civarında bir gerginlik boşalması bekliyorum. Depremde hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah`tan rahmet, ailelerine sabır ve tüm Vanlılara geçmiş olsundileklerimi iletiyorum. Halkımız ve devletimiz elinden geleni yapıyor. 2012`nin özellikle 2. yarısında İç Ege`de yoğun deprem aktivitelerinin başlamasını bekliyorum. Aydın`ın orta ve doğu ilçeleri ile Denizli`nin kuzeyi en riskli hat ve burada yaşayan vatandaşlarımız depremlere alışkın. Bu süreç içerisinde orta şiddetli depremlere hazırlıklı olmak gerekiyor." 2012 yılında Kahramanmaraş`ta deprem olacağını yineleyen Özat, bu depremin 2012 yılının ikinci yarısında meydana geleceğini söyledi. Depremle ilgili Kahramanmaraş`tan sürekli arandığını belirten Özat, şunları söyledi: "Şu konuya açıklık getirmekte yarar var. Kahramanmaraş`taki bazı yerel gazeteler 2012`nin Ocak ayında deprem olacağını yazmış. Ben görmedim ama bana oradaki vatandaşlardan bazıları dedi. Her gün arıyorlar, asla tedirginlik oluşturmak istemem. Oranın yetkililerinin de olası depreme karşıhazırlık yapmaya başladığını öğrendim. Bu fay 2012 olmasa da sonunda kırılacak. Bu bilimsel bir gerçek. Ben şu anki bilimsel veri ve olasılıklara göre tespit yapıyorum. Bilimcilerimizi de ayrı ayrı dinliyorum. Soruyorum. Kahramanmaraş (Türkoğlu), Adıyaman (Gölbaşı) hattında beklediğim ve daha önce açıkladığım deprem riski için 2012`ye işaret ederek, bilimsel veri ve araştırmalarımın sürdüğünü ifade etmiştim. Ancak, Kahramanmaraş ve çevresinde bana ulaşan yüzlerce vatandaş, Ocak ayına kadar deprem olacağıkonusunda söylenti yayıldığını aktarıyor. Ben 2012`nin deprem eşik yılı olacağını tekrar ifade ederek konuyla ilgili araştırmaların Aralık sonunda daha da netleşeceğini tekrar belirtiyorum. Hatay hattında da deprem riski var ancak zamansal süreç konusunda tarihi kaynaklarda eksiklik var. Kahramanmaraş içinde bu geçerli, bölgeyi Doğu Anadolu fayı ve kolları tehdit ediyor. Türkoğlu-Gölbaşı hattı 1513`ten beri küçük depremlerin dışında suskun. Ancak, bu hattın Elazığ ve Adıyaman`da yaşanan depremlerle birliktehareketlendiği gözlemlendi." Bölgede küçük depremlerde artış olduğunu anlatan Özat, şunları söyledi: "bunlar sığ olarak diri fay ve çevrelerinde kümeleniyor. Son aylarda bölgede mikro deprem kümelenmelerinde belirgin gözlemledim. Bu depremler büyük kırılmadan önce muhtemelen belirgin derecede azalacak. Bazı faylar böyle bir davranış sergiliyor. Bir ay sonra daha net tespitlere ulaşacağıma inanıyorum. Bazı bilgilere ulaşmakta güçlük çekiyorum. Veri olarak daha geniş bilgi akışına sahip olsam çok daha sağlıklı tespit yapabilirim.Bölgedeki vatandaşlar hafif depremlerde de tedirgin olduklarını söylüyor. Kişisel tedbirler bile çok önemli, bazen bilmediğimiz şeylerden çok korkarız. Deprem konusunda bilinçli olarak, depremden önce deprem anında nasıl davranış modeli sergileyeceğimizi aile bireyleri ve arkadaşlarımızla konuşup, bunları zaman zaman uygulayabiliriz. Zaten uzmanlarımızda bunları altını çizerek ifade ediyorlar. Depreme evde, uykuda, markette, sokakta, arabada ve sinemada da yakalanabiliriz. Soğukkanlılığımızı koruyarak neyapabileceğimizi bilirsek korkularda azalır. Vatandaşlarımızın çoğu da yapılarına güvenmiyor. Binalarını ve zeminlerini kontrol ettirebilirler. Bununla ilgili kurumlar var. Kahramanmaraş`taki yapıların yüzde 60`ının olası depremde ağır ve orta derecede hasara maruz kalabileceği zaten yıllar önce yetkililer tarafından açıklanmıştı. Deprem olunca deprem konusu gündeme geliyor ve günlük hayat şartları da buna eklenince deprem yine unutuluyor ta ki bir sonraki vurana kadar." Marmara Denizi ve çevresinde de 2012 yılında deprem beklediğini belirten Özat, Marmara Denizi ve çevresinde özellikle Gemlik körfezinde 2.7`nin altında deprem kümelenmelerinin arttığını söyledi. Özat, bu gerginliğin 2012`nin 2. yarısında orta büyüklükte bir sarsıntıyla sonuçlanabileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "2006`da da benzer kümelenmeler vardır ve 17-20 Ekim 2006`da Gemlik körfezi ve Manyas`ta 5.2 büyüklüklerinde iki ayrı deprem oldu. Geçen senede benzer durum oluştu ve Tekirdağaçıklarında 25 Temmuz`da 5.2 büyüklüğünde deprem yaşandı. Yine benzer depremcikler var. Bunlar gerginlik artışının göstergesi ve büyük ihtimalle orta şiddetteki bir hareketlenmeyle sonuçlanacağı izlenimini veriyor. Büyük deprem demiyorum. Ama hesaplamalara göre, önümüzdeki yılın 2. yarısında bölgeyi sallayacak bir deprem yüksek ihtimalle gerçekleşebilir." Depremleri nasıl bildiğine yönelik soruları da yanıtlayan Özat, Türkiye`de ve diğer ülkelerde bilim adamları ve üniversiteler tarafından yürütülen deprem konusundaki araştırmaları günü gününe takip ederek, istatistikleri ve günlük mikro aktiviteleri kayda aldığını bildirdi.Özat, yıllardır yaptığı gözlem ve araştırmalar sonucunda bilimsel bir yöntem geliştirdiğini ifade ederek şöyle konuştu: "Son 2 bin 500 yılda meydana gelen tarihsel depremlerle depremlerin büyüklük olarak ölçüldüğü aletsel dönem olarak nitelendirilen 1900 yılından sonra meydana gelen 5.5 ve üzerindeki deprem aktivitelerini inceledim. Her gün Türkiye genelinde onlarca mikro deprem olarak ifade edilen küçük sarsıntılar (artçılar dışında) oluyor. Bunların çoğunu hissetmiyoruz. Bu verilerinde günlük olarakdeğerlendirilmesi çok önemli. Çeşitli matematiksel hesaplamaların ardından özellikle Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinin bazı kesimlerinde olması muhtemel depremleri aylar, haftalar ve zaman zaman günler öncesinden yüksek olasılıklarla tespit edebiliyorum." İran`ın büyük bir deprem riski altında olduğunu ifade eden Özat, şunları söyledi: "İran`da iki büyük deprem bekliyorum. Bunlardan biri en geç Mayıs 2012`ye kadar 6.4`ün üzerinde bir deprem. İkincisi 6.8`in üzerinde bir deprem tehlikesi daha var. Bu depremler ülkenin Güneydoğu ve doğu eyaletlerini vuracak. Ayrıca, ikinci olarak batısında risk yüksek. 2012`nin ilk yarısında ve 2012`nin 2. yarısında İran bu depremlerden yüksek ihtimallerle etkilenebilir. Elimde bölgeyle ilgili çok sayıda veri olmaklabirlikte daha detay bilgilere ulaşmakta güçlük çekiyorum. O bilgilerde olursa çok daha yüksek olasılık verebilirim ve bölgeyi de daha dar alan olarak (70 km. kare) kestirebilirim." Özat, bu depremlerin 7`sini olmadan aylar önce basına duyurduğunu da anımsatarak sözlerine şöyle devam etti: "Vatandaşlarımız deprem profesörlerimizin açıklamalarını ve bilgilerini dikkate almalı, asla bilimcilere saygısızlık etmem. Benimde bilimsel verilere göre defalarca sonuç aldığım tespitlerim var. Bunları kamuoyuna açıklama gereği duyuyorum. Bu hem bilimsel hem de vicdani bir sorumluluk." Özat, ayrıca jeoloji bölümüne girmek için hazırlık yaptığını da sözlerine ekledi. TAHMİN ETTİĞİ DEPREMLER 23 Temmuz 2003 5.2 Buldan Denizli. 26 Temmuz 2003 Buldan-Denizli 5.6: 2 yaralı, 48 ev orta derecede hasarlı.25 Mart 2004 Aşkale-Çat-Erzurum 5.1: 9 ölü, 20 yaralı, 1280 ev ve bina hasarlı. 14 Nisan 2004 tarihinde Bolu 4.6, 4 kişi panik nedeniyle yaralanmıştı. 19 Nisan 2004 Tekirdağ açıkları (Marmara Denizi) 4.5, 04 Ağustos 2004 Gökova Körfezi-Muğla 5.4. 11 Ağustos 2004 5.5 Sivrice-Elazığ, 12 yaralı ve bazı evlerde hasar oluşmuştu.21 Aralık 2004 günü 5.1 Ula-Muğla, bazı evlerde hafif hasar oluşmuştu. 12. Mart 2005 Karlıova Bingöl 5.7, 16 yaralı ve onlarca hafif orta hasarlı bina. 22 Ekim 2005 Seferihisar açıkları (İzmir) 5.9, 1 ölü, 19 yaralı, Urla ilçesinde bazı evler kullanılamaz hale gelmişti. 21 Ocak 2007 günü Tutak Ağrı: 5.0: Bazı evlerde hasar oluştu. 17 Şubat 2009`da Simav-Kütahya depremi 5.0, 1 ölü, bazı ev ve binalarda çatlak oluşmuştu. 08 Mart 2010 Karakoçan-Elazığ 6.0: 41 ölü, 71 yaralı, 10 köyde yıkım oldu. 26 Mart 2010İzmir açıkları (Ege Denizi) 4.7, 03 Ekim 2010 Marmara Denizi orta çukuru 4.5, 14 Ekim 2010 Kaş Antalya açıkları 4.5. 03 Kasım 2010 Saros Körfezi (Çanakkale) 5.3, 18-23 Ekim 2011 Erciş Van 7.2, 644 ölü, binlerce yaralı ve binlerce bina yıkıldı. 9 Kasım 2011 Edremit Van 5.6, 40 ölü.
Kaynak: İHA