``bir Taşla 3 Kuş Vuruldu``
Proje sayesinde, ileride yaşlı hasta bakıcılığı yapacak öğrenciler teorik bilgilerini pratiğe dökme fırsatı yakalarken, hastalar profesyonel bir bakım hizmeti alma şansı, hasta yakınları ise kendilerine ayıracak zaman buldular -Proje kapsamında çekilen belgesel, ilk kez hastalar ve yakınları için gösterime girerken, projenin Türkiye`ye örnek olması hedefleniyor (Fotoğraflı - görüntülü) MERSİN (A.
A) - 02.11.2011 - Kerem Kocalar - Mersin Üniversitesi`nde hayata geçirilen ve toplumda alzheimer hastalığıyla ilgili farkındalık oluşturmayı hedefleyen ``40 Işık 40 Umut`` projesi kapsamında 40 öğrenci 3 ay boyunca alzheimer hastalarıyla zaman geçirdi
Toplumda alzeimer hastalığıyla ilgili farkındalık oluşturulması amacıyla yürütülen proje sayesinde ileride yaşlı hasta bakıcılığı yapacak öğrenciler, teorik bilgilerini pratiğe dökme şansını yakalarken, hasta yakınları kendilerine ``nefes alacak`` zaman buldu, hastalar ise profesyonel bakım alma fırsatı yakaladı
Proje koordinatörü Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aynur Özge, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bilim İlaç sponsorluğunda, sağlık meslek yüksek okulu, psikoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Güzel Sanatlar ve İletişim fakültelerinin desteklerini alarak hayata geçirdikleri projeyle, topluma yarar sağlayabilmeyi amaçladıklarını söyledi
Projede bakımları oldukça zor olan alzheimer hastalarını hedef aldıklarını ifade eden Özge, yaşlı bakımıyla ilgili alanlarda eğitim alan öğrencilerin, hedef hasta gruplarıyla etkileşiminin çok önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ``Biz çoğunlukla meslek yüksek okullarında yaşlı bakım hizmetleri programlarında öğrenim gören öğrenciler olmak üzere 40 öğrenciyi, projeye dahil ettik. Bu kişilere hastaya davranış, alzheimer hastalığının önemi gibi konularda özel eğitim verildi. Bunun ardından da öğrencilerimiz, 3 ay süreyle tüm zamanlarını, sorumluluğu kendilerine verilen hastalarla geçirdiler. 3 ay boyunca, hasta ne istiyorsa, bilimsel gerçekler doğrultusunda onu yaptılar. Yani hasta, profesyonel bir hizmet alma fırsatı yakaladı. Öğrenciler ise derslerde gördükleri teorik bilgileri pratiğe dökme fırsatı yakaladılar. Ama bunların dışında en önemlisi, hastayı bir an olsun yalnız bırakamayan, çok az evden dışarı çıkabilen yakınları, kendilerine ayıracak zaman buldular. Bakıcılar, çocuklarımıza yaşlısını teslim edip, dışarı çıkma, arkadaşlarıyla bir arada olabilme fırsatıı yakaladılar.`` Özge, proje çerçevesinde 40 hastanın ve yakınlarının, zaman zaman düzenlenen sosyal etkinliklerde bir araya getirildiğini dile getirerek, ``Bu da hem hasta yakınlarının deneyimlerini birbirleriyle paylaşmalarını sağladı hem de hastalar açısından sosyalleşme olanağı yaratılmış oldu`` dedi
-Proje örnek oluyor- Çalışmaların tamamını amatör bir ruh ve samimi bir çabayla hayata geçirdiklerini kaydeden Özge, ``Sonuç olarak hasta yakınları, 3 ayın sonunda öğrencilerimizle olan ilişkilerini bitirmediler. Halen öğrencilerimiz o ailenin torunu ve evladı gibiler. Bizimle bir araya gelen hasta yakınları, `bize, bizi anladığınızı ve yalnız olmadığımızı gösterdiniz` diyorlar. Tüm bunlar da projenin gerçekten amacına ulaştığını gösteriyor`` diye konuştu
Özge, projeyi diğer illerde de uygulamayı hedeflediklerini belirtti
-Projenin belgesel filmi çekildi, kitabı da hazırlanıyor- Projenin sonunda çalışmaların tüm sürecini kapsayan ve İletişim Fakültesi öğrencilerince hazırlanan yaklaşık 20 dakikalık bir belgesel oluşturulduğunu da anlatan Özge, belgeselin çalışmaya dair kalıcı bir kanıt olacağını, bu sayede belgeseli izleyen herkesin, aklında alzheimer hastalığına dair bir farkındalığın oluşacağını söyledi
Özge, belgeselin ilk kez hastalar ve yakınları için Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Yerleşkesi Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezinde gösterildiğini, gösterim sırasında da duygusal anların yaşandığını kaydetti
Ayrıca projedeki hastaların yaşam hikayelerini konu alan ``Damdan düşenler`` adlı bir kitabın da hazırlandığını anlatan Özge, eserin farkındalık yaratılması noktasında ayrı bir misyon üstlendiğine işaret ederek, ``Kitabı hazırlayan Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Nesrin Canbek Mengi`ye çok teşekkür ederiz. Bu kitap, benzer sorunla karşılaşan diğer insanlara yol gösterici nitelikte. Projeyle, hastalık süresince insanların yalnız olmadıklarını ve yapılacak daha çok şeyin olduğunu göstermek istedik`` diye konuştu
(KRM-ERS)
Kaynak: AA
Toplumda alzeimer hastalığıyla ilgili farkındalık oluşturulması amacıyla yürütülen proje sayesinde ileride yaşlı hasta bakıcılığı yapacak öğrenciler, teorik bilgilerini pratiğe dökme şansını yakalarken, hasta yakınları kendilerine ``nefes alacak`` zaman buldu, hastalar ise profesyonel bakım alma fırsatı yakaladı
Proje koordinatörü Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aynur Özge, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bilim İlaç sponsorluğunda, sağlık meslek yüksek okulu, psikoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Güzel Sanatlar ve İletişim fakültelerinin desteklerini alarak hayata geçirdikleri projeyle, topluma yarar sağlayabilmeyi amaçladıklarını söyledi
Projede bakımları oldukça zor olan alzheimer hastalarını hedef aldıklarını ifade eden Özge, yaşlı bakımıyla ilgili alanlarda eğitim alan öğrencilerin, hedef hasta gruplarıyla etkileşiminin çok önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ``Biz çoğunlukla meslek yüksek okullarında yaşlı bakım hizmetleri programlarında öğrenim gören öğrenciler olmak üzere 40 öğrenciyi, projeye dahil ettik. Bu kişilere hastaya davranış, alzheimer hastalığının önemi gibi konularda özel eğitim verildi. Bunun ardından da öğrencilerimiz, 3 ay süreyle tüm zamanlarını, sorumluluğu kendilerine verilen hastalarla geçirdiler. 3 ay boyunca, hasta ne istiyorsa, bilimsel gerçekler doğrultusunda onu yaptılar. Yani hasta, profesyonel bir hizmet alma fırsatı yakaladı. Öğrenciler ise derslerde gördükleri teorik bilgileri pratiğe dökme fırsatı yakaladılar. Ama bunların dışında en önemlisi, hastayı bir an olsun yalnız bırakamayan, çok az evden dışarı çıkabilen yakınları, kendilerine ayıracak zaman buldular. Bakıcılar, çocuklarımıza yaşlısını teslim edip, dışarı çıkma, arkadaşlarıyla bir arada olabilme fırsatıı yakaladılar.`` Özge, proje çerçevesinde 40 hastanın ve yakınlarının, zaman zaman düzenlenen sosyal etkinliklerde bir araya getirildiğini dile getirerek, ``Bu da hem hasta yakınlarının deneyimlerini birbirleriyle paylaşmalarını sağladı hem de hastalar açısından sosyalleşme olanağı yaratılmış oldu`` dedi
-Proje örnek oluyor- Çalışmaların tamamını amatör bir ruh ve samimi bir çabayla hayata geçirdiklerini kaydeden Özge, ``Sonuç olarak hasta yakınları, 3 ayın sonunda öğrencilerimizle olan ilişkilerini bitirmediler. Halen öğrencilerimiz o ailenin torunu ve evladı gibiler. Bizimle bir araya gelen hasta yakınları, `bize, bizi anladığınızı ve yalnız olmadığımızı gösterdiniz` diyorlar. Tüm bunlar da projenin gerçekten amacına ulaştığını gösteriyor`` diye konuştu
Özge, projeyi diğer illerde de uygulamayı hedeflediklerini belirtti
-Projenin belgesel filmi çekildi, kitabı da hazırlanıyor- Projenin sonunda çalışmaların tüm sürecini kapsayan ve İletişim Fakültesi öğrencilerince hazırlanan yaklaşık 20 dakikalık bir belgesel oluşturulduğunu da anlatan Özge, belgeselin çalışmaya dair kalıcı bir kanıt olacağını, bu sayede belgeseli izleyen herkesin, aklında alzheimer hastalığına dair bir farkındalığın oluşacağını söyledi
Özge, belgeselin ilk kez hastalar ve yakınları için Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Yerleşkesi Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezinde gösterildiğini, gösterim sırasında da duygusal anların yaşandığını kaydetti
Ayrıca projedeki hastaların yaşam hikayelerini konu alan ``Damdan düşenler`` adlı bir kitabın da hazırlandığını anlatan Özge, eserin farkındalık yaratılması noktasında ayrı bir misyon üstlendiğine işaret ederek, ``Kitabı hazırlayan Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Nesrin Canbek Mengi`ye çok teşekkür ederiz. Bu kitap, benzer sorunla karşılaşan diğer insanlara yol gösterici nitelikte. Projeyle, hastalık süresince insanların yalnız olmadıklarını ve yapılacak daha çok şeyin olduğunu göstermek istedik`` diye konuştu
(KRM-ERS)