Bozdağ: Türkiye’de Muhalefet Açığını Da İktidarın Kapatmasını İstiyorlar
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye’de sağlıklı bir muhalefet açığı olduğunu, bu açığı iktidarın kapatmasının beklendiğini söyledi.
Partisinin Merkez İlçe Başkanlığı 4. Olağan Kongresi’ne katılmak için Sivas’a gelen Bozdağ’ı, havaalanında Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin ve Vali Ali Kolat karşıladı. Valiliği ziyaret eden Bozdağ, daha sonra Belediye Nikah Salonu’nda gerçekleştirilen kongreye katıldı. Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, AK Parti döneminde hukuk devleti noktasında, demokratikleşme, ekonomik kalkınma ve dış politika konularında mesafe aldığını dile getirdi.
Türkiye’nin, bugün dünyanın imrenilen ülkelerinden biri olduğuna dikkat çeken Bozdağ, “Ama muhalefetin siyaset tarzı konusunda maalesef mesafe alamadık. Bütçe açığını kapatıyoruz, cari açığı kapatıyoruz, başka açıkları kapatıyoruz ama bu ülkede sağlıklı bir muhalefet açığını kapatamıyoruz. Bu ülkenin en önemli sorunlarından biri sağlıklı bir muhalefetin olmayışıdır. Ana muhalefetin planı, programı, projesi olur. Ama sayın Kılıçdaroğlu müfettiş gibi her hafta elinde bir dosya sallıyor. Dosyada zannedersiniz ki işsizliği çözecek, terörü halledecek bir projesi var. Falan şunu yapmış, bunu yapmış. Bu dedikoduyu herkes kahvede, günlerce yapıyor. Bari sayın genel başkan sen yapma. Dosyayı saklama, elinde tutma gönder savcılara, savcılar baksın içinde ne varsa. Cezayı gerektiren bir şey varsa onu cezalandırsın. Türkiye, hukuk ve demokrasi alanında pek çok engeli aştı. Dilerim ki sağlıklı muhalefetin yokluğu sıkıntısını da aşar. Şu an böyle bir sıkıntı var. Ciddi bir muhalefet, sağlıklı bir muhalefet yok. Biz şimdi cari açığı azaltıyoruz, bütçe açığını da kapatıyoruz ama muhalefet açığını da iktidarın kapatması demokraside olacak iş değil. Bunlar bekliyor ki muhalefet açığını da iktidar kapatsın. O zaman demokrasi olmaktan Türkiye çıkar. Sadece demokrasilerde özgür muhalefet vardır ama maalesef böyle bir muhalefet Türkiye’de yok.” diye konuştu.
"TÜRKİYE’DE BİR DÖNEM ÇETELER BAKANLIK PAZARLIĞI YAPIYORDU"
Mesut Yılmaz’ın başbakanlık yaptığı dönemde, Budapeşte’de yumruklu saldırıya uğramasını hatırlatan Bozdağ, vaktiyle bu ülkede çetelerin, mafyaların siyasi partilerin kongrelerinde genel başkan tayin ettiğini, hükümet kurulurken bakanlık pazarlıkları yapıldığını dile getirdi. Samimiyetlerinin çok ileri düzeyde olduğunu anımsatan Bozdağ, ilişkiler bozulduğunda yumruk atarak başbakanlara had bildirdiklerini ifade ederek, “Şimdi nerede bu çeteler, nerede bu mafyalar, nerede bu pazarlıklar kaldı mı?” diye sordu.
AK Parti’nin, başbakan ve arkadaşlarıyla beraber çetelerle, mafyayla, karanlık güçlerle, derin yapılarla her ne varsa hepsiyle, milletiyle hukuk içinde mücadele ede ede buralara geldiğini belirten Bozdağ, şöyle devam etti: “Birileri elimizden tutmadı, herkese her şeye rağmen milletle birlikte bu yolu yürüdük, bundan sonra da yürümeye devam edeceğiz. Bugün artık Türkiye eski Türkiye değil. Biz yola çıkarken hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedik ve öyle de yaptık. Demokrasi anlayışımız da değişti. Dün Türkiye’de konuşulamayan şeyler bugün konuşuluyor, tartışılamayan şeyler tartışılabiliyor, bugün bambaşka bir noktada. Dün belli konularla imtiyazlı kabul edilen veya imtiyazlı görülen kişiler artık kimsenin imtiyazı olmadığı ortada. Eğer birisi hakkında suç isnadı varsa, deliller, belgeler, bulgular da onu gösteriyorsa ve yargı orada hareket etmesi gerekiyorsa profesör olsun, işçi olsun, köylü olsun, general olsun, başka bir kişi olsun, sıfatı veya serveti ne olursa olsun, artık ona karşı da işleyen sağlıklı bir yargı sistemi var.
Türkiye’nin hukuk devleti olma yolunda da önemli adımları bu dönemde attık. Bir kişi, 10-15 sene yargılanır, hala bir ülkede sen suçlusun veya suçsuzsun denemezse orada sıkıntı var demektir. Siz yargılıyorsanız bir kişi 10 senede hala suçlu mu suçsuz mu olduğuna karar veremediyseniz, orada hukukta da yargıda da sıkıntı var demektir. Biz bunu eleştirdik, o nedenle de belli bir süreden sonra karar vermemiş olsa bile yargının insanların tutuklu kalmamasına ilişkin düzenlemeyi ilk defa biz getirdik o zaman eleştirildi.” şeklinde konuştu.
"KORKULARI VE KORKU SİYASETİNİ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE ATTIK"
AK Parti’nin en önemli başarılarından birisinin de bu ülkede korkuları yenmek olduğunu dile getiren Bozdağ, “Korkuları ve korku siyasetini tarihin çöplüğüne attık. Aman laiklik tehlikede, artık kaldı mı bu tartışmalar; irtica hortladı, irticacılar geliyor, dolanıyor, bunlar da kalmadı. Aman komünistler geliyor, kaldı mı bu tartışmalar. Aman ha onlardan korkun, bize oy verin diyen mantık artık tedavülden kalktı. Ama bu mantıkla hala devam edenler varsa bilmeleri lazım ki boşuna uğraşıyorlar. Türkiye, artık eski Türkiye değil. Değişim tam anlamıyla gerçekleşti ve biz bu ülkede korku siyasetini tarihin çöplüğüne attık. Korku siyaseti üretenler başarılı olamayacaklar.” şeklinde konuştu.
"BİZ OSMANLIYLA ANCAK GURUR DUYAR, ÖVÜNÜRÜZ"
Meclis Başkanı Cemil Çiçek öncülüğünde Milli Saraylar Daire Başkanlığı tarafından İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda, Sultan Abdulmecid’in 150. ölüm yıldönümü münasebetiyle Abdulmecid`i ve dönemini anma adı altında gerçekleştirilen uluslararası sempozyuma CHP’nin tepkisini eleştiren Bozdağ, ayağa kalkmalarına anlam veremediğini söyledi.
Meclis başkanının, Osmanlı padişahlarından birini anma sempozyumu düzenlediğini hatırlatan Bozdağ, “Ayıp mı, günah mıdır, suç mudur. Osmanlı bizim geçmişimiz, bizim tarihimiz, bizim atamız, dedemiz, ecdadımız. Biz ecdadımızı, atamızı, tarihimizi, geçmişimiz anmayacak mıyız. Türk tarihi Cumhuriyet`le mi başlıyor. Türkiye’nin tarihi yok mu. Yeri geldiğinde Yargıtay’ın, Danıştay’ın, Silahlı Kuvvetler`in kaçıncı yılını kutluyoruz. Yüzlerce yıl onları kutluyoruz. Öyleyse bu ülkede hizmeti olan tarihimizi, ecdadımızı da anacağız. Osmanlı`nın bu topraklarda hizmeti yok mu, bu toprakları yurt, vatan edinen böylesi büyük bir ulus olmasına en büyük katkıyı veren bizim ecdadımız Osmanlı`dır. Tarihimizi yırtıp atamayız. Kendi tarihlerine bakmaları lazım, ona da bakmıyorlar. Bu ülkeyi kuran kurucu lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı paşası. İsmet İnönü, Osmanlı`nın okullarında yetişmiş, bütün sıfatları Osmanlı döneminde kazanmış. Fevzi Çakmak Paşa, Kazım Karabekir, Osmanlı paşaları. Bu ülkeyi kuranlar Osmanlıların yetiştirdiği dedelerimizin yetiştirdiği yiğit ve kahraman vatan evlatları değil mi. Biz bununla ancak gurur duyar, övünürüz. Ama gelin görün ki dedesinden utanan bir nesil türedi, CHP de atasından utanan bir nesle kıymet verir mi bu millet. Biz atalarımızdan, dedelerimizden utanmıyoruz.” diye konuştu.