İzmir Ticaret Borsası`nın 120. Yıl Borsa Söyleşileri
Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Türkiye`nin hızla büyüyen bir ülke olduğunu ifade ederek, bedelli askerlik, yeni anayasa çalışmaları ve terör sorununa ilişkin yaşanan tartışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yıllardır bu sorunu çözemediğimizi anlatan Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü, sorunun çözülmesini istemeyen lobiler, kişiler var. TÜSİAD olarak bu soruna AB şemsiyesinden bakıyoruz. Kürt sorunu var diyorsak bireylerin hak ve özgürlükleri çerçevesinden bakılmalı ve çözüme ulaşılmalı. Bu Güneydoğu`nun sorunu değil. Kendilerini ifade etme şekilleri ne olacaksa AB normlarına göre olmalı. Terör ise ciddi bir sorun. Türkiye`nin bu iki sorunu birbirinden ayrıştırarak dengeli şekilde yürütmesi gerekiyor.Çok kötü bir yere gelindiğini ve toplum içindeki ayrışmanın yaşandığı süreci ben de kaygıyla izliyorum." ANAYASA YAZMA EGZERZİSİ YAPMADIK 1982 anayasasının devleti koruma amacıyla hazırlanan bir anayasa olduğunu öne süren Boyner, yeni anayasa çalışmalarına da değinerek TÜSİAD olarak 90`lı yıllardan itibaren çeşitli akademisyenlerle bir araya gelerek anayasa metinlerini oluşturduklarını söyledi. 1982 anayasasının özünde devleti koruyan bir anayasa olduğunu anlatan Boyner, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni anayasa çalışmalarında ise bireyin hak ve özgürlüklerini ortaya koyan bir anayasa olmalıdır. 21 Yüzyılın içinde olması gerekenleranayasada olmalıdır. Kural ve ilkeler, kişisel hak ve özgürlükler, üniter devlet yapısı, laiklik ve kuvvetler ayrılığı konuları olmalıdır. Biz hiçbir zaman anayasa yazma egzerzisine girmedik." ARAP BAHARI UZUN BİR KIŞA GİRİYOR Dünya ekonomisinin küresel bir krizle boğuştuğunu, bu sorunun içinden de küresel bir çözümle çıkılacağına işaret eden Boyner, milletler üstü örgütlerin AB`den medet umduklarını aktararak; Türkiye için `Geç kalmadık, ancak hızlı adımlar atmak zorundayız` ifadesini kullandı.
Finansal kirzle birlikte dünyanın sarmal bir kriz yaşadığını söyleyen Boyner, 2050 yılı için Dünya Ticaret Örgütü`ne sürdürülebilir büyüme raporu hazırladıklarını dile getirerek şöyle konuştu: "Dünya nüfusuna yeterli gelmiyor. Tüm dünya için rekabet çok önemli. Küçülen pastadan pay almak isteyen bir çok aktör var. Bunun için fark yaratmak zorundayız. Türkiye`nin borç yapılanmasına baktığımız zaman özellikle kamu ve bütçe dengelenmesinde problemsiz bir tablo görüyoruz. Arap baharı uzun bir kışa girecek.Türkiye olarak iş birliği içinde olduğumuz o ülkelerle risk alışverişi halindeyiz. Bunun için rekabet ve KDV gücümüzü artırarak yatırım yapılacak söz konusu ülkelere odaklanmalıyız." Boyner, Türkiye`nin dünya ekonomisinde 10.`uncu büyük ülke olma hedefini de değerlendirerek, 142 ülke arasında 17.`inci büyük ekonomiye sahip ülke olduğunu, rekabetçiliğe bakıldığında 59.`uncu sırada yer aldığını rekabetçiliğin içine inovasyonun eklendiği takdirde de 69.`uncu sırada yer aldığını belirterek Türkiye olarak insani gelişmişlik açısından ise 83.`üncü sırada olduğumuzu hatırlattı.
