Dünyaca ünlü 25 fotoğrafçı, Türkiye'yi kadrajladı
Zaman Gazetesi 25. yılını birbirinden önemli etkinliklerle geride bırakıyor. 25. Yılın güzel sürprizlerinden biri de dünyanın önemli 25 fotoğraf ustasını bir araya getiren “Türkiye'de Zaman / Time in Turkey” projesi oldu. Zaman Gazetesi Fotoğraf Servisi'nin hazırladığı proje kapsamında gerçekleşen etkinlik Taksim, Galatarasay ve Tünel meydanları
Zaman Gazetesi 25. yılını birbirinden önemli etkinliklerle geride bırakıyor. 25. Yılın güzel sürprizlerinden biri de dünyanın önemli 25 fotoğraf ustasını bir araya getiren “Türkiye’de Zaman / Time in Turkey” projesi oldu. Birbirinden farklı tarz ve üsluplara sahip fotoğraf ustaları, Türkiye’yi kadrajladı.
Zaman Gazetesi Fotoğraf Servisi'nin hazırladığı proje kapsamında gerçekleşen etkinlik Taksim, Galatasaray ve Tünel meydanları ile Sismanoglio Megaro, Fotografevi, Fototrek Fotoğraf Merkezi ve Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde sergilenmeye başladı. Taksim The Marmara Otel'de yapılan kokteyl ise fotoğraf dünyasının önemli isimlerinin yanı sıra siyaset, yazar ve iş dünyasından birçok ismi bir araya getirdi. Gecede Türkiye’ye gelen fotoğrafçılarla yapılan video röportajlar gösterildi.
Gecenin açılış konuşmasını yapan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Zaman ailesinin 25 yıl boyunca akıp giden zamanı iyi değerlendirdiğini söyledi. Zamanın 1 milyon tirajla dev bir gazete olduğunu ifade eden Vali Mutlu, gazetenin zamanaı iyi ayak uydurduğunu ve güvenilir bir gazete olduğunu vurguladı. Zaman Gazetesi’nin sadece haber üretmediğini belirten Mutlu, “Zaman bu etkinlikle sanata da önem verdiğini gösterdi. Özellikle İstanbul temalı fotoğraflardan dolayı İstanbul Valisi olarak çok teşekkür ediyorum. Bu etkinlikten dolayı Zaman ailesini kutluyorum” dedi.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ise bir gazete için çeyrek yüzyılın uzun bir zaman olmasa da önemli bir zaman dilimi olduğunu ifade etti. Projenin önemli bir kültür çalıması olduğunu dile getiren Dumanlı, “Biz 25. yılda kalıcı bir proje yapalım dediğimizde fotoğraf editörümüz Selahattin Sevi bu teklifi getirdi. Kalıcı olsun diye bu sergiyi yapalım dedi. Dünyanın dört bir yanından gelen 25 fotoğraf sanatçısının gözüyle Türkiye’yi görmek ve sergiler kuşağı haline getirmek, ayrıca New York, Paris, Londra, Moskova gibi dünyanın merkezi kabul edilen yerlere taşımak kolay değildir.” Diye konuştu.
Zaman gazetesi Fotoğraf Editörü Selahattin Sevi de fotoğrafın bir gazetenin gözü ve kalbi olduğunu belirtti.
Özellikle foto muhabirlerinin ne kadar zor şartlarda çalıştığının anlaşıldığını kaydeden Sevi, “Bu vesileyle Van depreminde hayatını kaybeden iki meslektaşımızı rahmetle anıyoruz. Bu projeyi Zaman Gazetesi foto muhabirleri ve diğer meslektaşlarımızla daha ileriye götürmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.
Herkes kendi Türkiye’sini inşa etti
Birbirinden farklı tarz ve üsluplara sahip bu fotoğrafçılar Türkiye’de bir hafta gibi kısa bir süre Zaman’ın misafiri olarak bulundular.
Amaç ‘Dünya gözü’ ile büyük fotoğrafın küçük bir parçasını tamamlamaktı. Ortaya çıktı ki, herkes kendi Türkiye’sini inşa etmişti. Claudine Doury İstanbul ve Sakarya’da tekstil sektöründe çalışan kadınların portrelerini çekti. Projenin ilk fotoğrafçısı olması nedeniyle hem Zaman ekibi hem de Doury oldukça heyecanlıydı. National Geographic ve Geo dergileri için çalışan Ami Vitale, fotoğraflarıyla Kapadokya’nın turizmden uzak kültür ve insan odaklı yüzünü anlattı. Kapadokya’nın doğal güzelliği ve insanların sıcaklığı karşısında zaman zaman duygulandı Vitale. Hayatında ilk defa bir kömür madenine inen 64 yaşındaki Jane Evelyn Atwood ise hayatında bir kez olsun yapmak istediği bir şeyi gerçekleştiriyordu. Kömür madeni işçilerinin kömür karası hayatlarını siyah beyaz fotoğraflarla bize anlattı. Michel Vanden Eeckhoudt, Anadolu’nun son yörüklerinden Sarıkeçilerin konuğuydu. Toroslarda bir hafta geçirmek hiç de kolay değildi. Bunu bildiği için uyku tulumu ve kıyafetleriyle hazır gelmişti. Yörüklerin koyun sürüsünü koruyan Kangal köpekleriyle arkadaş olması ise iki gününü aldı. Türkiye’ye yabancı olmayan George Georgiou eşi Vanessa Winship ile birlikte yeni Anadolu’yu göstermek için yollardaydı. İstanbul’dan Kayseri’ye uzanan 2300 kilometrelik yolculuğunda köy ve şehir düğünlerine, şenliklere ve ilginç hayatlara tanıklık etti. Türkiye’de bulunduğu sırada, fotoğraf camiasının en prestijli ödüllerinden Henri Cartier Bresson Ödülü’nü almaya hak kazandığını öğrenen Vanessa Winship de farklı ülkelerden gelip, Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’na katılan 100 öğrencinin portresini çekti. 67 yaşındaki İsveçli fotoğrafçı, sempatik tavırlarıyla çalıştığı her yerde ilgi odağı oldu. Bitlis’in Ahlat ilçesindeki fotoğraf çalışmasına 2 yaşındaki bebeği Luna ile gelen Kathryn Cook bebek ve kariyer birlikte nasıl yürütülürün en güzel örneğini veriyordu. Proje bazı ilklere de imza attı. Yunanistan’ın bilge ve filozof fotoğrafçısı Nikos Economopoulos ise Leica’sı ve siyah beyaz filmle başladığı projesini dijital kamerası ile devam ettirdi, iphone renkleri ile de sonlandırdı. Reza ise herzamanki tarzının dışında yıllardır yaptığı denemeleri ilk kez ortaya çıkarıyordu.
Time Dergisi için yedi yılı aşkın bir süre Beyaz Saray'da foto muhabirliği yapan, ABD başkanı George W. Bush ile ilk birkaç aylık döneminde Barack Obama'yı takip eden Christopher Morris ise Tarabya Köşkünde bir hafta geçirdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ve çalışma ekibinin anlarını fotoğraflayan Morris bir ilke de imza atmış oldu. Yaptığı multimedya uygulamaları ile gazetecilik sektöründe çığır açan ve multimedeyanın babası sayılan Samuel Bollendorff Şanlıurfa, Batman ve Mardin’de suyun değiştirdiği hayatlara objektifini doğrulttu.
Baraj inşaatlarını gezen, çiftçilerin evlerine konuk olan Bollendoff Şanlıurfa’da sıra gecesine de katıldı. İki senedir Türkiye’de yaşayan ve futbolu hiç sevmeyen Carolyn Drake ise kadın gözüyle futbolu anlattı bizlere.
Olaylı Bursaspor Beşiktaş maçında zor anlar yaşayan Drake, Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamalarında Taksim’deydi.
Fotoğrafçıları Türkiye’deki çalışmaları boyunca Zaman foto muhabirleri yalnız bırakmadı. Onlarla birlikte günlerce yolculuk yapan foto muhabirleri için proje bir nevi okul görevi de gördü. Her bir fotoğrafçı meslek hayatındaki tecrübeleri ile Türkiye’deki izlenimlerini söyleşilerde meslektaşları ile de paylaştı.
Sergi 15 Aralık 2011 tarihine kadar gezilebilecek
Gerek katılımcıların saygınlığı ve bilinirliğiyle gerekse kapsamı itibariyle dünya fotoğraf çevrelerinde büyük takdir gören projenin fotoğrafları; 15 Kasım 2011 tarihinde Taksim Meydanı, Galatasaray Meydanı ve Tünel Meydanı ile bu meydanlar arasındaki Fotografevi, Fototrek Fotoğraf Merkezi, Sismanoglio Megaro ve Beyoğlu Belediyesi Sanat Galeri’sinde sergilenecek. 15 Aralık 2011 tarihine kadar açık kalacak olan sergi önümüzdeki yıl içerisinde Paris, Londra, Moskova ve New York gibi dünyanın önemli kültür sanat merkezlerine de taşınacak.
Fotoğraf tutkunlarını dolu dolu bir hafta bekliyor
Türkiye'de Zaman fotoğraf sergisi ile birlikte yine proje kapsamında İstanbul, dünyanın sayılı fotoğrafçılarına ve fotoğraf editörlerine ev sahipliği yapacak. Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü’ndeki söyleşiler, paneller ile Fotografevi ve Fototrek Fotoğraf Merkezi’nde yapılacak atölye çalışmaları ile fotoğraf tutkunlarını dolu dolu bir hafta bekliyor. İkinci dünya savaşı sırasında Life Dergisi'nde çalışan, başta efsane fotoğrafçı Robert Capa olmak üzere dönemin ünlü foto muhabirlerinin editörlüğünü yapan 1916 doğumlu John Godfrey Morris, foto muhabirliğinin tarihini anlatacak. California State Üniversitesi'nden Prof. Dr. Paul Martin Lester, foto muhabirliğinde etik; San Francisco Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ken Kobre ise foto muhabirliği ve video gazeteciliği konularında sunum yapacak. Fransız Le Monde Gazetesi'nin Fotoğraf Editörü Marie Sumalla gazetelerde; Alman Stern Dergisi Fotoğraf Editörü Andeas Trampe ise dergilerdeki foto muhabirliğinin önemini vurgulayacak. Daha çok savaş fotoğraflarıyla tanınmasına rağmen Time dergisi için 8 yıl boyunca Beyaz Saray'da foto muhabirliği yapan, ABD başkanı George W. Bush ile ilk birkaç aylık döneminde Barack Obama'yı takip eden Christopher Morris, siyaset sahnesinde foto muhabirliği konulu sunumunu yaparken; multimedya uygulamalarında dünyanın en yetkin isimlerinin başında gelen Fransız Agence VU fotoğrafçısı Samuel Bollendorff multimedya uygulamaları konulu atölye çalışması ile meslektaşlarıyla bir araya gelecek.
Zaman Gazetesi Fotoğraf Editörü Selahattin Sevi ise Türkiye'deki foto muhabirliğini anlatacak. Gael Turine ve Eric Bouvet ise farklı workshoplarda genç meslektaşları ile tecrübelerini paylaşacak. İsveçli fotoğrafçı Anders Petersen ve SIPA Ajansı editörlerinden Ferit Düzyol portfolyo değerlendirmelerinde bulunacak.
Zaman Gazetesi Fotoğraf Servisi'nin hazırladığı proje kapsamında gerçekleşen etkinlik Taksim, Galatasaray ve Tünel meydanları ile Sismanoglio Megaro, Fotografevi, Fototrek Fotoğraf Merkezi ve Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde sergilenmeye başladı. Taksim The Marmara Otel'de yapılan kokteyl ise fotoğraf dünyasının önemli isimlerinin yanı sıra siyaset, yazar ve iş dünyasından birçok ismi bir araya getirdi. Gecede Türkiye’ye gelen fotoğrafçılarla yapılan video röportajlar gösterildi.
Gecenin açılış konuşmasını yapan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Zaman ailesinin 25 yıl boyunca akıp giden zamanı iyi değerlendirdiğini söyledi. Zamanın 1 milyon tirajla dev bir gazete olduğunu ifade eden Vali Mutlu, gazetenin zamanaı iyi ayak uydurduğunu ve güvenilir bir gazete olduğunu vurguladı. Zaman Gazetesi’nin sadece haber üretmediğini belirten Mutlu, “Zaman bu etkinlikle sanata da önem verdiğini gösterdi. Özellikle İstanbul temalı fotoğraflardan dolayı İstanbul Valisi olarak çok teşekkür ediyorum. Bu etkinlikten dolayı Zaman ailesini kutluyorum” dedi.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ise bir gazete için çeyrek yüzyılın uzun bir zaman olmasa da önemli bir zaman dilimi olduğunu ifade etti. Projenin önemli bir kültür çalıması olduğunu dile getiren Dumanlı, “Biz 25. yılda kalıcı bir proje yapalım dediğimizde fotoğraf editörümüz Selahattin Sevi bu teklifi getirdi. Kalıcı olsun diye bu sergiyi yapalım dedi. Dünyanın dört bir yanından gelen 25 fotoğraf sanatçısının gözüyle Türkiye’yi görmek ve sergiler kuşağı haline getirmek, ayrıca New York, Paris, Londra, Moskova gibi dünyanın merkezi kabul edilen yerlere taşımak kolay değildir.” Diye konuştu.
Zaman gazetesi Fotoğraf Editörü Selahattin Sevi de fotoğrafın bir gazetenin gözü ve kalbi olduğunu belirtti.
Özellikle foto muhabirlerinin ne kadar zor şartlarda çalıştığının anlaşıldığını kaydeden Sevi, “Bu vesileyle Van depreminde hayatını kaybeden iki meslektaşımızı rahmetle anıyoruz. Bu projeyi Zaman Gazetesi foto muhabirleri ve diğer meslektaşlarımızla daha ileriye götürmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.
Herkes kendi Türkiye’sini inşa etti
Birbirinden farklı tarz ve üsluplara sahip bu fotoğrafçılar Türkiye’de bir hafta gibi kısa bir süre Zaman’ın misafiri olarak bulundular.
Amaç ‘Dünya gözü’ ile büyük fotoğrafın küçük bir parçasını tamamlamaktı. Ortaya çıktı ki, herkes kendi Türkiye’sini inşa etmişti. Claudine Doury İstanbul ve Sakarya’da tekstil sektöründe çalışan kadınların portrelerini çekti. Projenin ilk fotoğrafçısı olması nedeniyle hem Zaman ekibi hem de Doury oldukça heyecanlıydı. National Geographic ve Geo dergileri için çalışan Ami Vitale, fotoğraflarıyla Kapadokya’nın turizmden uzak kültür ve insan odaklı yüzünü anlattı. Kapadokya’nın doğal güzelliği ve insanların sıcaklığı karşısında zaman zaman duygulandı Vitale. Hayatında ilk defa bir kömür madenine inen 64 yaşındaki Jane Evelyn Atwood ise hayatında bir kez olsun yapmak istediği bir şeyi gerçekleştiriyordu. Kömür madeni işçilerinin kömür karası hayatlarını siyah beyaz fotoğraflarla bize anlattı. Michel Vanden Eeckhoudt, Anadolu’nun son yörüklerinden Sarıkeçilerin konuğuydu. Toroslarda bir hafta geçirmek hiç de kolay değildi. Bunu bildiği için uyku tulumu ve kıyafetleriyle hazır gelmişti. Yörüklerin koyun sürüsünü koruyan Kangal köpekleriyle arkadaş olması ise iki gününü aldı. Türkiye’ye yabancı olmayan George Georgiou eşi Vanessa Winship ile birlikte yeni Anadolu’yu göstermek için yollardaydı. İstanbul’dan Kayseri’ye uzanan 2300 kilometrelik yolculuğunda köy ve şehir düğünlerine, şenliklere ve ilginç hayatlara tanıklık etti. Türkiye’de bulunduğu sırada, fotoğraf camiasının en prestijli ödüllerinden Henri Cartier Bresson Ödülü’nü almaya hak kazandığını öğrenen Vanessa Winship de farklı ülkelerden gelip, Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’na katılan 100 öğrencinin portresini çekti. 67 yaşındaki İsveçli fotoğrafçı, sempatik tavırlarıyla çalıştığı her yerde ilgi odağı oldu. Bitlis’in Ahlat ilçesindeki fotoğraf çalışmasına 2 yaşındaki bebeği Luna ile gelen Kathryn Cook bebek ve kariyer birlikte nasıl yürütülürün en güzel örneğini veriyordu. Proje bazı ilklere de imza attı. Yunanistan’ın bilge ve filozof fotoğrafçısı Nikos Economopoulos ise Leica’sı ve siyah beyaz filmle başladığı projesini dijital kamerası ile devam ettirdi, iphone renkleri ile de sonlandırdı. Reza ise herzamanki tarzının dışında yıllardır yaptığı denemeleri ilk kez ortaya çıkarıyordu.
Time Dergisi için yedi yılı aşkın bir süre Beyaz Saray'da foto muhabirliği yapan, ABD başkanı George W. Bush ile ilk birkaç aylık döneminde Barack Obama'yı takip eden Christopher Morris ise Tarabya Köşkünde bir hafta geçirdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ve çalışma ekibinin anlarını fotoğraflayan Morris bir ilke de imza atmış oldu. Yaptığı multimedya uygulamaları ile gazetecilik sektöründe çığır açan ve multimedeyanın babası sayılan Samuel Bollendorff Şanlıurfa, Batman ve Mardin’de suyun değiştirdiği hayatlara objektifini doğrulttu.
Baraj inşaatlarını gezen, çiftçilerin evlerine konuk olan Bollendoff Şanlıurfa’da sıra gecesine de katıldı. İki senedir Türkiye’de yaşayan ve futbolu hiç sevmeyen Carolyn Drake ise kadın gözüyle futbolu anlattı bizlere.
Olaylı Bursaspor Beşiktaş maçında zor anlar yaşayan Drake, Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamalarında Taksim’deydi.
Fotoğrafçıları Türkiye’deki çalışmaları boyunca Zaman foto muhabirleri yalnız bırakmadı. Onlarla birlikte günlerce yolculuk yapan foto muhabirleri için proje bir nevi okul görevi de gördü. Her bir fotoğrafçı meslek hayatındaki tecrübeleri ile Türkiye’deki izlenimlerini söyleşilerde meslektaşları ile de paylaştı.
Sergi 15 Aralık 2011 tarihine kadar gezilebilecek
Gerek katılımcıların saygınlığı ve bilinirliğiyle gerekse kapsamı itibariyle dünya fotoğraf çevrelerinde büyük takdir gören projenin fotoğrafları; 15 Kasım 2011 tarihinde Taksim Meydanı, Galatasaray Meydanı ve Tünel Meydanı ile bu meydanlar arasındaki Fotografevi, Fototrek Fotoğraf Merkezi, Sismanoglio Megaro ve Beyoğlu Belediyesi Sanat Galeri’sinde sergilenecek. 15 Aralık 2011 tarihine kadar açık kalacak olan sergi önümüzdeki yıl içerisinde Paris, Londra, Moskova ve New York gibi dünyanın önemli kültür sanat merkezlerine de taşınacak.
Fotoğraf tutkunlarını dolu dolu bir hafta bekliyor
Türkiye'de Zaman fotoğraf sergisi ile birlikte yine proje kapsamında İstanbul, dünyanın sayılı fotoğrafçılarına ve fotoğraf editörlerine ev sahipliği yapacak. Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü’ndeki söyleşiler, paneller ile Fotografevi ve Fototrek Fotoğraf Merkezi’nde yapılacak atölye çalışmaları ile fotoğraf tutkunlarını dolu dolu bir hafta bekliyor. İkinci dünya savaşı sırasında Life Dergisi'nde çalışan, başta efsane fotoğrafçı Robert Capa olmak üzere dönemin ünlü foto muhabirlerinin editörlüğünü yapan 1916 doğumlu John Godfrey Morris, foto muhabirliğinin tarihini anlatacak. California State Üniversitesi'nden Prof. Dr. Paul Martin Lester, foto muhabirliğinde etik; San Francisco Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ken Kobre ise foto muhabirliği ve video gazeteciliği konularında sunum yapacak. Fransız Le Monde Gazetesi'nin Fotoğraf Editörü Marie Sumalla gazetelerde; Alman Stern Dergisi Fotoğraf Editörü Andeas Trampe ise dergilerdeki foto muhabirliğinin önemini vurgulayacak. Daha çok savaş fotoğraflarıyla tanınmasına rağmen Time dergisi için 8 yıl boyunca Beyaz Saray'da foto muhabirliği yapan, ABD başkanı George W. Bush ile ilk birkaç aylık döneminde Barack Obama'yı takip eden Christopher Morris, siyaset sahnesinde foto muhabirliği konulu sunumunu yaparken; multimedya uygulamalarında dünyanın en yetkin isimlerinin başında gelen Fransız Agence VU fotoğrafçısı Samuel Bollendorff multimedya uygulamaları konulu atölye çalışması ile meslektaşlarıyla bir araya gelecek.
Zaman Gazetesi Fotoğraf Editörü Selahattin Sevi ise Türkiye'deki foto muhabirliğini anlatacak. Gael Turine ve Eric Bouvet ise farklı workshoplarda genç meslektaşları ile tecrübelerini paylaşacak. İsveçli fotoğrafçı Anders Petersen ve SIPA Ajansı editörlerinden Ferit Düzyol portfolyo değerlendirmelerinde bulunacak.