Demirtaş ve Bdp yönetimi `kck`lıyız` diyerek kendilerini ihbar etti

Barış ve Demokrasi Partisi Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Filiz Koçali ile İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, KCK operasyonlarını protesto etmek amacıyla kendilerini ihbar etti.

Demirtaş ve Bdp yönetimi `kck`lıyız` diyerek kendilerini ihbar etti
Demirtaş, Koçali ve Tuncel`in, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na sundukları dilekçede, “Anılan faaliyetler suç olarak kabul ediliyor ise ben de aynı suçları işledim. Kendimi ihbar ediyorum” ifadeleri yer aldı. Demirtaş, 1 Mart’a kadar devam edecek bu kampanyanın BDP’nin değil, hukukun üstünlüğüne, adil yargılanma hakkına, demokratik siyaset hakkına sahip çıkma kampanyası olduğunu söyledi.

Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelen BDP’liler Başsavcı Vekili Fikret Seçen’le görüşmek istedi. Ancak, Seçen’in adliyede olmaması nedeniyle avukatları aracılığıyla savcı Hüseyin Ayar’a dilekçelerini verdi. KCK operasyonlarını protesto etmek amacıyla kendilerini ihbar eden milletvekillerinin de aralarında olduğu 20 kişi, kendilerinin de aynı suçları işlediklerini belirtti.
Savcılığa sunulan dilekçede şu ifadeler yer aldı: “14 Nisan 2009 tarihinden bu yana partimiz üye ve yöneticilerine karşı gözaltı, tutuklama ve cezalandırma operasyonları kesintisiz yürütülmektedir. KCK adı altında yapılan bu operasyonlarda tutuklanan ve yargılanan başta Parti Yöneticileri Milletvekilleri, Belediye ve İl Genel Meclis Başkanları ve üyeleri, Belediye Meclis üyeleri, Kadın ve Gençlik Meclisi üyeleri olmak üzere genel olarak tüm üye ve yöneticilerimizin, İnsan Hakları savunucularının, sendikacıların, gazetecilerin, akademisyenlerin yürüttükleri faaliyetlere katıldım ve katılmaya devam ediyorum. Anılan faaliyetler suç olarak kabul ediliyor ise ben de aynı suçları işledim. Kendimi ihbar ediyorum.”
Adliye çıkışında açıklama yapan Selahattin Demirtaş, “İlk etapta 20 yönetici arkadaşımızla birlikte dilekçelerimizi, avukatımız aracılığıyla savcılığa teslim ettik. Savcılık işlem yapar mı ne yapar bundan sonra adli süreç nasıl işler kendilerini bekleyeceğiz. Eğer dilekçelerimizde ifade ettiğimiz şeyleri detaylı olarak bizden talep eder, davetiye çıkarırsa savcılıklara gider detaylı beyanlarda bulunabiliriz.” dedi.
Savcının bundan sonraki işlemlerine göre hareket edeceklerini belirten Demirtaş, “Biz kampanyamızı başlattık. 1 Mart’a kadar da bütün il, ilçe teşkilatlarımızı, bizimle dayanışma içinde olan herkesi biz bu kampanyaya davet ediyoruz. Bu sadece BDP’ye sahip çıkma kampanyası değil, hukukun üstünlüğüne, adil yargılanma hakkına, demokratik siyaset hakkına sahip çıkma kampanyasıdır. Bunun bu şekilde anlaşılması gerekir.” diye konuştu.


GÖRÜNTÜLERDE TERSLİK YOK
Gazetecilerin “Öldürülen terörist Mensur Güzel’in kardeşi Şeyma Güzel’in, Milletvekili Sebahat Tuncel’in yanında gözaltına alınmasına dair görüntüleri” hatırlatması üzerine Demirtaş, “Görüntülerde bir tuhaflık yok. Bir milletvekilimiz, bir parti çalışanımızı, gençlik meclisi üyemizi, aynı zamanda aktif bir çalışanımızı, resmi üyemizi kendi aracıyla havaalanına bırakıyor. Yaklaşık 1 yıl önce gerçekleşmiş bir olay bu. O sırada aranıyor olduğu için de polis tarafından havaalanında gözaltına alınıyor. Bunda bir tuhaflık yok. Tuhaflık şu ki, bir yıl önceki bir olayla ilgili görüntüyü polis bir yıl sonra başka bir olay vesilesiyle medyaya servis ediyor ve bir milletvekilimizi partimizi siyasi linçe tabi tutmaya çalışıyor. Sorgulanması gereken budur. Acaba havaalanında güvenlik kameralarının görüntüleri ekmek peynir gibi dağıtılıyor mu böyle? Güvenlik kamera görüntülerini isteyen bütün basın mensupları alıp izleyebiliyor mu? Nasıl sızdırılıyor, nasıl veriliyor, nasıl manipüle ediliyor? Orada bir tuhaflık yok, orda bir terslik yok. Terslik işleyişle ilgilidir, terslik bu manipülasyonla ilgilidir.” şeklinde konuştu.