Doğan Kalafat`tan deprem açıklaması
Van`da dün akşam meydana gelen depremi değerlendiren Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Doğan Kalafat, "Bu bölgede 7 büyüklüğündeki depremden sonra yaklaşık 5`lik depremlerin olma olasılığı vardır.
Bunu kabul etmek lazım. Hasarlı binalar varsa girmeyin" dedi.
Kalafat, Van`da dün akşam meydana gelen depreme ilişkin Kandilli Rasathanesi`nde basın açıklaması yaptı. Depremin Van`a yaklaşık 12 kilometre, Edremit ilçesine ise yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta meydana geldiğini belirten Kalafat, "Deprem orta büyüklükte olduğu halde Van merkeze yakın olduğu için hasarlı binalarda hasarın artmasına ve bazı yıkımlara yol açmıştır. Deprem sonrası aktivitenin dağıldığı bölge kabaca ana depremin etkilediği fay düzlemini belirtmektedir. Ancak bu düzlemin etrafında yer alanilişkili fayların gerilme transferi nedeniyle tetiklenebilmesi ve büyüklüğü 5`in üzerinde depremler üretmesi mümkün olup, Edretmit-Van depremi bu çerçevede değerlendirilmektedir. 10 Kasım 2011 tarihi itibariyle yaklaşık 54 adet artçı deprem meydana gelmiştir. Yörede yaşayan halkımızın yapısı hasarlı binalara girmemesi ve bir şüphe durumunda kriz masası yetkililerine müracaat etmesi gereklidir. Deprem sonrası bölgeye kurduğumuz 16 geçici sismik istasyonun da katkılarıyla artçı depremler, toplam 20 istasyonile hassas bir şekilde izlenmektedir" diye konuştu.
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Doğan Kalafat, dün gece meydana gelen depremin Van ve Edremit`e daha yakın olduğunu belirterek, "Dolayısıyla daha önce de belirttiğim gibi büyük bir deprem sonrası bu alanın tamamındaki bütün faylar etkilenmiş durumda. Bir büyük deprem sonrasında genelde ağırlıklı olarak bölgedeki küçük faylar etkilenir ve birbirlerini tetikleyerek zaman zaman bu büyüklükte deprem olmasını neden olurlar. Bunu bu şekilde değerlendiriyoruz" dedi.
Doğan Kalafat, bir basın mensubunun sorusu üzerine de şunları söyledi; "Bu deprem aslında genel olarak baktığımızda 23 Ekim depreminden sonra meydana gelmiş bir deprem. Bunun da artçıları oldu. Ama genelde oradaki deprem oluş düzenini ve deprem aktivitesinin değişmesi sonucunda meydana geldi. Burada birçok parça var, çoğu kırıldı, enerjilerini boşalttı ama bu bölgede bundan sonra da orta büyüklükte depremlerin olma olasılığı var. Ana depremdeki stres rejimi yani hakim olan kuvvetten kuzey-güney sıkışma, doğu-batı açılma şeklinde. Bu son deprem bu sistem içerisine uygun birdeprem. Dolayısıyla ana depremin etkisiyle olmuş olan bir deprem olarak değerlendirmek gerekir." 17 Ağustos depreminin en büyük artçısının 5.9 olduğunu dile getiren Doğan Kalafat, "Ana depremden sonra en büyük artçı bir birim eksik olabilir. Genel olarak böyledir. 17 Ağustos`ta 7.4 büyüklüğünde bir deprem olmasına rağmen 5,9 büyüklüğünde en büyük artçısı oldu. Depremden sonra yaklaşık 8 tane 5`in üzerinde deprem oldu. Dolayısıyla o bölgedeki birçok küçük parçalar kırılmış oldu" dedi.
Doğan Kalafat, ana depremden sonraki ilk 3 haftanın çok önemli olduğunu belirterek, ana depremde yapılarda kısmen de olsa hasar olmuşsa, kesinlikle hasarlı binalara vatandaşların girmemesini, hasarlı binaların yanlarında ikamet etmemelerini söylediklerini belirtti. Kalafat, depremzedelerin, binalarının durumuna ilişkin gerekli bilgiyi almadan binalarına girmelerini söyledi.
Bölgede haritalanmış fayların yanında uydu fotoğraflarında görülmeyen fayların da olduğuna değinen Kalafat, şöyle devam etti: "Son yüzyıl içerisinde çalışmayabiliyor. Bunun dünyada da örnekleri var. Yani yüzeyde herhangi bir şekilde görülmeyebiliyor. Örneğin bu son olan deprem bunun gibi bir deprem. Dolayısıyla yüzeyde hiçbir izi olmadığı için ve son yüzyılda da çalışmadığı için bu fayla ilgili herhangi bir haritalanma yapılmamış. Bu bölgede 7 büyüklüğündeki depremden sonra yaklaşık 5`lik depremlerin olma olasılığı vardır. Bunu kabul etmek lazım. Onun için dikkat çekiyoruz, hasarlı binalar varsa girmeyin. Bunlar tamamen farklıve bağımsız, o yöreye has fay demetleri. Bunun İstanbul`daki depremlerle, Kuzey Anadolu veya Doğu Anadolu fayındaki depremlerle birebir ilişkisi yok."
Kaynak: İHA
Kalafat, Van`da dün akşam meydana gelen depreme ilişkin Kandilli Rasathanesi`nde basın açıklaması yaptı. Depremin Van`a yaklaşık 12 kilometre, Edremit ilçesine ise yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta meydana geldiğini belirten Kalafat, "Deprem orta büyüklükte olduğu halde Van merkeze yakın olduğu için hasarlı binalarda hasarın artmasına ve bazı yıkımlara yol açmıştır. Deprem sonrası aktivitenin dağıldığı bölge kabaca ana depremin etkilediği fay düzlemini belirtmektedir. Ancak bu düzlemin etrafında yer alanilişkili fayların gerilme transferi nedeniyle tetiklenebilmesi ve büyüklüğü 5`in üzerinde depremler üretmesi mümkün olup, Edretmit-Van depremi bu çerçevede değerlendirilmektedir. 10 Kasım 2011 tarihi itibariyle yaklaşık 54 adet artçı deprem meydana gelmiştir. Yörede yaşayan halkımızın yapısı hasarlı binalara girmemesi ve bir şüphe durumunda kriz masası yetkililerine müracaat etmesi gereklidir. Deprem sonrası bölgeye kurduğumuz 16 geçici sismik istasyonun da katkılarıyla artçı depremler, toplam 20 istasyonile hassas bir şekilde izlenmektedir" diye konuştu.
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Doğan Kalafat, dün gece meydana gelen depremin Van ve Edremit`e daha yakın olduğunu belirterek, "Dolayısıyla daha önce de belirttiğim gibi büyük bir deprem sonrası bu alanın tamamındaki bütün faylar etkilenmiş durumda. Bir büyük deprem sonrasında genelde ağırlıklı olarak bölgedeki küçük faylar etkilenir ve birbirlerini tetikleyerek zaman zaman bu büyüklükte deprem olmasını neden olurlar. Bunu bu şekilde değerlendiriyoruz" dedi.
Doğan Kalafat, bir basın mensubunun sorusu üzerine de şunları söyledi; "Bu deprem aslında genel olarak baktığımızda 23 Ekim depreminden sonra meydana gelmiş bir deprem. Bunun da artçıları oldu. Ama genelde oradaki deprem oluş düzenini ve deprem aktivitesinin değişmesi sonucunda meydana geldi. Burada birçok parça var, çoğu kırıldı, enerjilerini boşalttı ama bu bölgede bundan sonra da orta büyüklükte depremlerin olma olasılığı var. Ana depremdeki stres rejimi yani hakim olan kuvvetten kuzey-güney sıkışma, doğu-batı açılma şeklinde. Bu son deprem bu sistem içerisine uygun birdeprem. Dolayısıyla ana depremin etkisiyle olmuş olan bir deprem olarak değerlendirmek gerekir." 17 Ağustos depreminin en büyük artçısının 5.9 olduğunu dile getiren Doğan Kalafat, "Ana depremden sonra en büyük artçı bir birim eksik olabilir. Genel olarak böyledir. 17 Ağustos`ta 7.4 büyüklüğünde bir deprem olmasına rağmen 5,9 büyüklüğünde en büyük artçısı oldu. Depremden sonra yaklaşık 8 tane 5`in üzerinde deprem oldu. Dolayısıyla o bölgedeki birçok küçük parçalar kırılmış oldu" dedi.
Doğan Kalafat, ana depremden sonraki ilk 3 haftanın çok önemli olduğunu belirterek, ana depremde yapılarda kısmen de olsa hasar olmuşsa, kesinlikle hasarlı binalara vatandaşların girmemesini, hasarlı binaların yanlarında ikamet etmemelerini söylediklerini belirtti. Kalafat, depremzedelerin, binalarının durumuna ilişkin gerekli bilgiyi almadan binalarına girmelerini söyledi.
Bölgede haritalanmış fayların yanında uydu fotoğraflarında görülmeyen fayların da olduğuna değinen Kalafat, şöyle devam etti: "Son yüzyıl içerisinde çalışmayabiliyor. Bunun dünyada da örnekleri var. Yani yüzeyde herhangi bir şekilde görülmeyebiliyor. Örneğin bu son olan deprem bunun gibi bir deprem. Dolayısıyla yüzeyde hiçbir izi olmadığı için ve son yüzyılda da çalışmadığı için bu fayla ilgili herhangi bir haritalanma yapılmamış. Bu bölgede 7 büyüklüğündeki depremden sonra yaklaşık 5`lik depremlerin olma olasılığı vardır. Bunu kabul etmek lazım. Onun için dikkat çekiyoruz, hasarlı binalar varsa girmeyin. Bunlar tamamen farklıve bağımsız, o yöreye has fay demetleri. Bunun İstanbul`daki depremlerle, Kuzey Anadolu veya Doğu Anadolu fayındaki depremlerle birebir ilişkisi yok."