19 Cana 90 Yıl Hapis Talebi

Bursa`nın Mustafakemalpaşa ilçesinde meydana gelen grizu patlamasında 19 işçinin ölümüne sebep oldukları iddia edilen sanıkların davası karara kaldı.

19 Cana 90 Yıl Hapis Talebi
Aralarında maden sahibinin de bulunduğu 6 sanığın 15`er yıla kadar hapisleri isteniyor.

3. Ağır Ceza Mahkemesi`nde "taksirle birden fazla kişinin ölüme sebebiyet vermek" suçundan 20`şer yıla kadar hapisleri istenen işletme müdürü Hayrettin Çelik, taşeron firmanın sahibi Fahrettin Şolpan, ocak şefi Bayram Erdoğan, Bükköy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan ile diğer yönetim kurulu üyeleri Orhan Latif Ercan ve Kasım Karataş, bugün tekrar hakim karşısına çıktı.

Duruşmada söz alan müdahil vekili Ercan Sümer, dosyada 3 ayrı bilirkişi raporu olduğunu ifade ederek, "Davaya konu olan ocak grizulu ocaktır. Sanıklar alınması gereken tedbirleri yerine getirmemiştir. Bahçe sulama hortumlarıyla yapılan havalandırma tam bir rezalettir. Gaz ölçüm dedektörlerinden sadece biri çalışıyordu. Şirket yetkilileri bu olayda asli kusurludur. Cezalandırılmalıdır" dedi.

96 kişi adına davaya katıldıklarını anlatan diğer müdahil avukatı Mehmet Çetin ise, bunun basit bir kaza olmadığını ifade ederek, "Bu, ehliyetsiz bir sürücünün, frensiz bir kamyonla 150 kilometre hız yapıp kırmızı ışıkta geçerek 19 kişiyi öldürmesi gibi vahim bir durumdur" diye konuştu.

Mütalaasını veren Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aybek; Bükköy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan, Yönetim Kurulu üyeleri Orhan Latif Ercan ve Kasım Karataş ile ocak şefi Bayram Erdoğan, taşeron firmanın sahibi Fahrettin Şolpan ve işletme müdürü Hayrettin Çelik`in, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak" suçundan 15`er yıla kadar hapislerini istedi. Savcı, sanıklardan ocağa işçi bulan ve işçi olarak çalışan Ahmet Yalvaç`ın ise meydana gelen kazada bir kusurunun olmadığını belirterekberaatini istedi.

Sanık ve müdahil avukatlarına esas hakkında son savunmalarını hazırlamaları için mühlet veren mahkeme duruşmayı erteledi.

Dava çıkışında faciada ölen Ali Kazan`ın eşi Naile Kazan, 3 çocuğunun öğrenci olduğunu ifade ederek, "Küçük yavrum Van`daki deprem görüntülerinde hayatını kaybedenleri görünce, `Benim babam da bunlar gibi mi öldü? Artık geri gelmeyecek mi?` diye soruyor. Bizim acımız hala dinmedi. Adalete güveniyoruz. Bizim canımız gitti. Onlar da hapiste çürüsün" diye konuştu.

Hayatını kaybeden işçilerden Murat Hanay`ın eşi de gözyaşlarına boğuldu. Yakınları tarafından teselli edilmeye çalışılan kadın, "Adalet istiyorum, başka bir şey istemiyorum. Benim yüreğimin sızısı dinmez. Onlar da aynı şekilde can versin inşallah" diye feryat etti.

Murat Hanay`ın ağabeyi Nihat Hanay ise, "Onlar layık oldukları cezayı alırsa acımız bir nebze olsun azalır" diye konuştu.

Müdahil avukatlarından Mehmet Çetin ise, bu davanın dünyada milat olmasını istediklerini ifade ederek, "Maden ocağının yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin bu faciada sorumlu oldukları, bizim gibi savcı mütalaasında da ortaya konulmuştur. İddia makamı, 6 sanığın 15`er yıla kadar hapsini istedi. Biz bunun mahkeme tarafından 22 yıla kadar çıkarılacağını düşünüyoruz. Bu cezayla 96 kişinin acısı bir nebze de olsa dinecektir. Mahkemenin sanıklara hak ettikleri cezayı vereceğini düşünüyoruz. Bir sonrakicelseye karar çıkacak. Bugün Türkiye`de hala büyük eksikliklerle çalışan ocaklar varsa bunların engellenmesi lazım. Asgari ücretlerle yerin metrelerce altında çalışan kişiler en azından güvenli ocaklarda çalıştırılmalıdır. Bu manzaralar bugünün Türkiye`sinde olmamalı. Alkollü araç kullanan sürücüye `bilinçli taksir` hükümleri uygulanmaktadır. Siz grizulu ocakta kablolar sarkarken herhangi bir tedbir almıyorsanız patlama olması normaldir. Bu, bile bile adam öldürmeye yakındır, bilinçli taksirdir" dedi.
Kaynak: İHA