Tarık Dursun K`ya Vefa Gecesi
Türkiye Edebiyatçılar Derneği ve Foça Belediyesi işbirliğiyle 21-22-23 Ekim 2011 tarihlerinde düzenlenen Foça Edebiyat Günleri açılış töreni Foça Beşkapılar kalesinde yapıldı.
Konuşmacıların sözleri, katılımcıların ilgisi, hediyeler ve alkışlarla açılış töreni Tarık Dursun K`ya vefa gecesine dönüştü. Sunuş konuşmasını Edebiyaçılar Derneği Yürütme Kurulu üyesi ve etkinlik koordinatörü Lale Dilligil yaptı ve etkinliğe emeği geçen herkese teşekkür etti.
Foça Edebiyat Günleri`nin onur konuğu gazeteci yazar ve sinemacı Tarık Dursun K., hazırladığı konuşma metniyle izleyenleri hem güldürdü hem de hüzünlendirdi. Türkiye Edebiyatçılar Derneği Genel Başkanı Gökhan Cengizhan, Foça`da bulunmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek "Ancak, buruk bir mutluluk bu. Keşke ülkemiz iç güvenliği bu kertede sorunlu bir dönemden geçmeseydi ve keşke ülkemiz halkları ve insanları arasındaki kardeşlik ilişkileri bu kertede sorunlu bir dönemde gelişmeseydi" sözleriyle konuşmasına başladı. İşte adına edebiyat denilen eylemin tam bu noktada devreye girmesi gerektiğini anlatan Cengizhan, şunları söyledi: "Kültürün, edebiyatın,sanatın alabildiğine geriye çekildiği bir dönemden geçiyoruz. Şiddetin dili edebiyatın dilini dönderiyor. Bastırıyor. Bu koşullarda halk edebiyatının sesini insanlara duyurmak ve çağırmak gerekiyor. Bize göre edebiyat yapıtları entelektüel bir çalışmanın ürünüdür. Para için yazılan bir edebiyata pazarın gerekleri egemen oluyorsa orada edebiyat farklı olmuş demektir. Edebiyat yapıtlarına başka bir alanın bulaşması pazar, piyasa, rekabet, reklam ve benzeri olguların yazara ve yazısına egemen olmasıylaedebiyat edebiyat olmaktan çıkacaktır. Kendi özgür anlamını yitirecektir. Foça`nın büyük usta Tarık Dursun K.`nın şahsında edebiyata sahip çıkması büyük bir olaydır. Belediyenin bu olayın gerçekleşmesinde verdiği emek çok büyüktür. Teşekkür ederiz." Lale Dilligil`in "Mutlaka söyleyecekleri vardır" diyerek kürsüye davet ettiği Tarık Dursun K.`nın "Yazacaklarım vardı. Yazdım." yanıtının ardından onun yazdıklarını okumak üzere mikrofona yazar Ahmet Önel geldi. "Çok sayın baylar, çok sayın bayanlar, çok sayın nineler, dedeler, baba yarısı amcalar, ana yarısı teyzeler, halalar, ağabeyler, karındaşlarımız, kız kardeşlerimiz, emek alan, emek satan, gayrı safi milli hasıladan pay alan, pay almayan işçi kardeşlerim, çok sayın yönetenler, yönetilenler, oybilincine varamamış millet mensupları, eşitliğin ne olduğunu bilmeyen öğrenmek istemeyen güneşsiz demokrasinin gönülsüz havarileri, çok sayın yönetilenler, iflah olmaz ve doymak bilmez kemirenlerle yine aynı iştahı sürdürüp sizi, beni, onu afiyetle çok sayın bir şekilde sömürenler, köylüler, tahsildarlar, bankacılar, makinistler, şoförler, ev kadınları, gemiciler, şarkıcılar, ressamlar, şairler, besteciler, güfteciler, kötü yola düşmüş kadınlar, ak bıyıklarını adı Musa boyu kısaca buran Leblebici Horhor veçok sevgili çok sayın İsmail dayı. Merhaba. Hoşgeldiniz. Adım Tarık Dursun. Soyadım da var. Kullanmıyorum. K. deyip geçiyorum" sözleri uzun uzun alkışlandı
Önel, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanın başına gelen, yitirilen nice nice olguları kimileri kaleme alır, yazar sizde okursunuz. Siyasal, toplumsal, geçim meçim kaygıları, hayatta kalabilmek için hepimizin ölümcül çaba harcadığımız şu dünyada bir lokma ekmek, hepsi ama hepsi hikayenin temel malzemesidir. Ben bir hikayeciyim. Hepinize iyi günler iyi hikayeler diliyorum." Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ da konuşmasında ülkemizin zor günlerden geçtiğini belirterek şunları söyledi: "Şehitlerimize Allah`tan rahmet, yakınlarına ve tüm milletimize baş sağlığı diliyorum. Ulusumuzun bu zor günlerden daha güçlü bir şekilde çıkacağına inanıyorum. Edebiyatçılar Derneği bizi, Foça`yı sanat bakımından daha ileride nasıl olur şeklinde bir sürece sürükledi. Foça bir sanat kenti. Şair ve yazarların bu kentte buluşması mutluluk verici. Bu ilk buluşmamız. Dilerim geleneksel halegelir ve yıllar boyunca devam eder." Uzun yıllar kendisiyle birlikte çalışan yazar Aydoğan Yavaşlı da Tarık Dursun K.`nın yazarlığı ve kişiliği ile ilgili bir konuşma yaptı. Aydoğan Yavaşlı, edebiyatın ve siyasetin geldiği noktalara da değindiği konuşmasında şöyle dedi: "Eğer bu coğrafyada kültür ve sanat yoksa, üstüne üstlük küçümseniyor, değer verilmiyorsa o coğrafyaya ilkel, geri kalmış yaftasını kolaylıkla asabiliriz. Eğer o coğrafyada aydınlarını, yazar ve şairlerini bir otelde kıstırıp yakanlar, ressam bıçaklayanlar, müzikkonserlerini basanlar, sergi açılışına bile tahammül edemeyenler el üstünde tutulurken emperyalizmin kuklaları ve bölücülerle mücadele edenler Silivri hapishanelerinde çürütülüyorsa işimiz çok ve çetin demektir. Biz işimizi yapıyoruz." HERKESİN HİKAYESİNİ YAZDI Tarık Dursun K.`nın da bunu yaptığını anlatan Yavaşlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Nerede ezilen, horlanan, sömürülen insanlar varsa onların hikayelerini, romanlarını yazdı. Nerede aşk varsa, içten bir bakış, bir dokunuş, bir öpüş varsa onu yazdı. Kasabaları, köyleri kentleri yazdı. Berberleri, balıkçıları, sarhoşları, mahallenin bıçkın delikanlılarını, harbi kabadayıları, külhanbeylerini, tütüncüde çalışan elleri katranlı kızları, oğlanları yazdı. Kimse İzmir`i onun kadar sokak sokak, onun kadar güzelyazamadı. Çünkü, o gerçek bir Gavur İzmir`lidir. Türk edebiyatının bu, adam gibi adamının önünde saygıyla eğiliyorum. Sen çok yaşa Tarık Dursun K." Konuşmaların ardından onur konuğu Tarık Dursun K.ya; Aydoğan Yavaşlı, 1926 yılında Yeni Dünya mecmuasında yayınlanan Atatürk resmi ile üç çeyrek asırlık dostu Şuayip Sorulmaz`ın vefatından bir hafta önce çekilmiş bir fotoğrafını verdi. Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ ve Edebiyatçılar Derneği Genel Başkanı Gökhan Cengizhan tarafından da anı plaketleri takdim edildi. Programda yer alan klasik müzik dinletisi şehitlere saygı gerekçesiyle iptal edilirken, edebiyatçılar ve konuklar Tarık Dursun K.`yı FoçaKalesi`nden alkışlarla uğurladı.
Kaynak: İHA
Foça Edebiyat Günleri`nin onur konuğu gazeteci yazar ve sinemacı Tarık Dursun K., hazırladığı konuşma metniyle izleyenleri hem güldürdü hem de hüzünlendirdi. Türkiye Edebiyatçılar Derneği Genel Başkanı Gökhan Cengizhan, Foça`da bulunmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek "Ancak, buruk bir mutluluk bu. Keşke ülkemiz iç güvenliği bu kertede sorunlu bir dönemden geçmeseydi ve keşke ülkemiz halkları ve insanları arasındaki kardeşlik ilişkileri bu kertede sorunlu bir dönemde gelişmeseydi" sözleriyle konuşmasına başladı. İşte adına edebiyat denilen eylemin tam bu noktada devreye girmesi gerektiğini anlatan Cengizhan, şunları söyledi: "Kültürün, edebiyatın,sanatın alabildiğine geriye çekildiği bir dönemden geçiyoruz. Şiddetin dili edebiyatın dilini dönderiyor. Bastırıyor. Bu koşullarda halk edebiyatının sesini insanlara duyurmak ve çağırmak gerekiyor. Bize göre edebiyat yapıtları entelektüel bir çalışmanın ürünüdür. Para için yazılan bir edebiyata pazarın gerekleri egemen oluyorsa orada edebiyat farklı olmuş demektir. Edebiyat yapıtlarına başka bir alanın bulaşması pazar, piyasa, rekabet, reklam ve benzeri olguların yazara ve yazısına egemen olmasıylaedebiyat edebiyat olmaktan çıkacaktır. Kendi özgür anlamını yitirecektir. Foça`nın büyük usta Tarık Dursun K.`nın şahsında edebiyata sahip çıkması büyük bir olaydır. Belediyenin bu olayın gerçekleşmesinde verdiği emek çok büyüktür. Teşekkür ederiz." Lale Dilligil`in "Mutlaka söyleyecekleri vardır" diyerek kürsüye davet ettiği Tarık Dursun K.`nın "Yazacaklarım vardı. Yazdım." yanıtının ardından onun yazdıklarını okumak üzere mikrofona yazar Ahmet Önel geldi. "Çok sayın baylar, çok sayın bayanlar, çok sayın nineler, dedeler, baba yarısı amcalar, ana yarısı teyzeler, halalar, ağabeyler, karındaşlarımız, kız kardeşlerimiz, emek alan, emek satan, gayrı safi milli hasıladan pay alan, pay almayan işçi kardeşlerim, çok sayın yönetenler, yönetilenler, oybilincine varamamış millet mensupları, eşitliğin ne olduğunu bilmeyen öğrenmek istemeyen güneşsiz demokrasinin gönülsüz havarileri, çok sayın yönetilenler, iflah olmaz ve doymak bilmez kemirenlerle yine aynı iştahı sürdürüp sizi, beni, onu afiyetle çok sayın bir şekilde sömürenler, köylüler, tahsildarlar, bankacılar, makinistler, şoförler, ev kadınları, gemiciler, şarkıcılar, ressamlar, şairler, besteciler, güfteciler, kötü yola düşmüş kadınlar, ak bıyıklarını adı Musa boyu kısaca buran Leblebici Horhor veçok sevgili çok sayın İsmail dayı. Merhaba. Hoşgeldiniz. Adım Tarık Dursun. Soyadım da var. Kullanmıyorum. K. deyip geçiyorum" sözleri uzun uzun alkışlandı
Önel, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanın başına gelen, yitirilen nice nice olguları kimileri kaleme alır, yazar sizde okursunuz. Siyasal, toplumsal, geçim meçim kaygıları, hayatta kalabilmek için hepimizin ölümcül çaba harcadığımız şu dünyada bir lokma ekmek, hepsi ama hepsi hikayenin temel malzemesidir. Ben bir hikayeciyim. Hepinize iyi günler iyi hikayeler diliyorum." Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ da konuşmasında ülkemizin zor günlerden geçtiğini belirterek şunları söyledi: "Şehitlerimize Allah`tan rahmet, yakınlarına ve tüm milletimize baş sağlığı diliyorum. Ulusumuzun bu zor günlerden daha güçlü bir şekilde çıkacağına inanıyorum. Edebiyatçılar Derneği bizi, Foça`yı sanat bakımından daha ileride nasıl olur şeklinde bir sürece sürükledi. Foça bir sanat kenti. Şair ve yazarların bu kentte buluşması mutluluk verici. Bu ilk buluşmamız. Dilerim geleneksel halegelir ve yıllar boyunca devam eder." Uzun yıllar kendisiyle birlikte çalışan yazar Aydoğan Yavaşlı da Tarık Dursun K.`nın yazarlığı ve kişiliği ile ilgili bir konuşma yaptı. Aydoğan Yavaşlı, edebiyatın ve siyasetin geldiği noktalara da değindiği konuşmasında şöyle dedi: "Eğer bu coğrafyada kültür ve sanat yoksa, üstüne üstlük küçümseniyor, değer verilmiyorsa o coğrafyaya ilkel, geri kalmış yaftasını kolaylıkla asabiliriz. Eğer o coğrafyada aydınlarını, yazar ve şairlerini bir otelde kıstırıp yakanlar, ressam bıçaklayanlar, müzikkonserlerini basanlar, sergi açılışına bile tahammül edemeyenler el üstünde tutulurken emperyalizmin kuklaları ve bölücülerle mücadele edenler Silivri hapishanelerinde çürütülüyorsa işimiz çok ve çetin demektir. Biz işimizi yapıyoruz." HERKESİN HİKAYESİNİ YAZDI Tarık Dursun K.`nın da bunu yaptığını anlatan Yavaşlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Nerede ezilen, horlanan, sömürülen insanlar varsa onların hikayelerini, romanlarını yazdı. Nerede aşk varsa, içten bir bakış, bir dokunuş, bir öpüş varsa onu yazdı. Kasabaları, köyleri kentleri yazdı. Berberleri, balıkçıları, sarhoşları, mahallenin bıçkın delikanlılarını, harbi kabadayıları, külhanbeylerini, tütüncüde çalışan elleri katranlı kızları, oğlanları yazdı. Kimse İzmir`i onun kadar sokak sokak, onun kadar güzelyazamadı. Çünkü, o gerçek bir Gavur İzmir`lidir. Türk edebiyatının bu, adam gibi adamının önünde saygıyla eğiliyorum. Sen çok yaşa Tarık Dursun K." Konuşmaların ardından onur konuğu Tarık Dursun K.ya; Aydoğan Yavaşlı, 1926 yılında Yeni Dünya mecmuasında yayınlanan Atatürk resmi ile üç çeyrek asırlık dostu Şuayip Sorulmaz`ın vefatından bir hafta önce çekilmiş bir fotoğrafını verdi. Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ ve Edebiyatçılar Derneği Genel Başkanı Gökhan Cengizhan tarafından da anı plaketleri takdim edildi. Programda yer alan klasik müzik dinletisi şehitlere saygı gerekçesiyle iptal edilirken, edebiyatçılar ve konuklar Tarık Dursun K.`yı FoçaKalesi`nden alkışlarla uğurladı.