36 Bin Megawatt Hidroelektrik Santrali Potansiyelinin 17 Bini Değerlendiriliyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürü Mustafa Çetin, Türkiye`nin 36 bin megawatt hidroelektrik santrali potansiyelinin 17 bin megawattını değerlendirebildiğini söyledi.


Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Denizli Şubesi ve Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) işbirliği ile 6. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu düzenlendi. Sempozyumda konuşan Çetin, Türkiye`nin, yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesinde önemli mesafeler aldığını ifade etti. Çetin, Türkiye`nin 2002 yılı sonunda sadece toplam 17 megawatt gücünde iki rüzgar santraline sahipken bugün 45 adet rüzgar santraline ve 1600 megawatt güce eriştiğini vurguladı. Hidroelektrik santrallere de 2002 yılı sonunda 12 bin megawattlık kurulu gücü var iken bugün 16 bin 917 megawatt`a yaklaştığını belirten Çetin, "Şu anda yaklaşık 36 bin megawattlık hidroelektrik santrali potansiyelimizin yaklaşık 17 bin megawattı değerlendirilmiş durumda. 20 bin megawatta yakın değerlendirilecek hidroelektrik santrali potansiyelimiz daha var. Bakanlık olarak diyoruz ki; 20 bin megawattlık santralin, örneğin 5 bin megawattı için mi çevre sıkıntılı? Tarihi eserlerimiz, kültürel varlıklarımız, tabiat varlıklarımız, ne diyorsanız. Bize deyin ki; kırmızı noktamız bunlar, nedenleri de bunlar. Biz bu kırmızı noktada bunu yapmayalım, ama hiç olmasa bunun dışındaki projelerde yol alabilelim. Yani bu projelerde tıkanıklık yaşanmasın." dedi.

Bakanlığın enerji yatırımlarında yerli sanayinin teşvik edilmesine önem verdiğini belirten Çetin, bu konuda geçen yıl yeni bir düzenleme yaptıklarını bu düzenlemeyle, özellikle rüzgar santralı yatırımlarının büyük bir bölümü dışa bağımlı olduğu için yerli sanayide üretilmesi amacıyla ilave teşvik mekanizmaları getirdiklerini anlattı. Elektik Üretim AŞ Genel Müdürü Halil Alış ise, Türkiye`nin 2030 yılına kadar enerji arz güvenliğinde sıkıntılar yaşayacağını öne sürdü. Enerji ihtiyacının 2009-2011 yılları arasında 43 bin megawatttan 49 bine çıktığını, 2011-2012 yılları arasında bakıldığında ise bu ihtiyacın 51 bin 500`lere çıkacağına dikkat çeken Alış, “Artan bu enerji ihtiyacı için 2 milyon megawattla kaynak çeşitliğinde bir sepet oluşturduğumuzda, Türkiye`nin arz güvenliğinin karşılanamayacağı yönünde endişelerim var. Türkiye`nin 2030 yılına kadar arz güvenliğinde sıkıntılar yaşayacağı inancındayım.” şeklinde konuştu. Halil Alış şunları kaydetti: "Şimdi siz buzdolabını, çamaşır makinenizi, televizyonunuzu özel sektöre yaptırıyorsunuz ve yavaş yavaş savunma sanayini de özel sektörün inisiyatifine bırakıyorsunuz. Ama enerjiyi, özellikle elektrik enerjisini özel sektörün eline bırakamayız, diyemezsiniz. Bu benim şahsi kanaatim, bu benim görüşümdür. Özel sektör, Türkiye`de özellikle serbest piyasanın gerekliliğine inanıldığı andan itibaren 20 bin megawatt potansiyeli devreye sokmuştur."