Bali: Avrupalı Refahla Vedalaşamadığı İçin Ekonomik Problemi Aşamıyor

Bali, “Aslında çare belli. Çok çalışacaksınız az harcayacaksınız. Sizin olmayan refahla vedalaşacaksınız” dedi. Bunların hiçbirini yapmadan problemden çıkmanın mümkün olmayacağını vurgulayan Bali, Avrupa’nın bazı ülkelerinde parasal politikalarda aşırı genişlemeye girmek gibi problemi yayan yaklaşımlar görüldüğüne dikkat çekti.
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD)’nin Rixos Downtown Hotel’de düzenlenen olağan toplantısına katılan Bali, Avrupa’daki ekonomik ve finansal gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Küresel ekonomik aktivitelerin yavaşlaması sonucu bazı ülkelerin kredi notlarındaki indirimin ve Avrupa ekonomilerindeki başta Yunanistan olmak üzere çok ciddi borç problemlerinin ikinci bir dip kaygısı oluşturduğuna dikkat çeken Adnan Bali, “Bu gelişmelerle birlikte risk algısında ciddi bir yükselme başladı. Yunanistan’ın temerrüde düşebileceği, Avrupa Birliği’nin kesintiye uğrayacağı ya da Yunanistan’ın birlik dışına çıkabileceği ihtimallerin olduğu bir finansal dalgalanma içine girmiş bulunuyoruz. Bu Türkiye’yi de doğal olarak etkiliyor. Ekonomistlerden finans dünyasına kadar açıklamalara baktığımızda kafalar daha da karışıyor. Aslında bu kadar kompleks görünen problemin basit olduğunu düşünüyorum. Hane halkı ve reel sektörün borçlarının kamuya mal edilmesi, bütçe ve borçlanma istatistiklerinin bozulmasına neden oldu. Borç sonuç olarak özellikle de hane halkı ve tüketim için kullanılıyorsa gelecekten ödünç alınmış bir refah. Geri ödeyemiyorsanız o refah size ait değil. Vedalaşmanız lazım.” diye konuştu.

“Ekonomi ve finans çevreleri iki yıldır Yunanistan’ı gözlüyor. Acaba tipik bir Yunanlının hayatında ne değişti?’ diye soran İş Bankası Genel Müdürü, 2001 kriz çıktığında Türk insanının hayatının baya değiştiğini dile getirdi. O dönemde İstanbul’un tersine göç yaşadığını hatırlatan Bali, şöyle devam etti: “Birçok insan yakınlarıyla aynı evi paylaştı. İşyerlerine araçlar paylaşılarak gidildi. Sadece çalışan değil, işveren de dahil. Trafikte in-cin top oynuyordu. Özel okullar öğrenci bulamıyordu. Biz refahla vedalaşmayı bildik. Türk insanı itaatkar yapısı nedeniyle gereğini yaptı. Bugün Avrupa’da refaha ilişkin şartlar değişmeden problemin çözülmesi bekleniyor. Bir ülkede ‘bir saat, bir de enayiler çalışır’ kültürü bir özdeyişe dönüşebilir mi? Ya da normal mesai saatlerine uymak ekstra ücret alma gerekçesi olabilir mi? Bunlarla vedalaşmazsanız problemden çıkamazsanız.”
Türkiye’nin çıkışının büyüme ile olduğunu, bu büyümede iş dinamizmi ve yeni pazar arayışlarının büyük rol oynadığını vurgulayan İş Bankası Genel Müdürü, seçim zamanında bile bozulmayan mali disiplini buna örnek gösterdi.

"MAKRO GÖSTERGELERDE ÖRNEK BİR ÜLKEYİZ, TEK ZAAFIMIZ CARİ AÇIK"
Turizm sektörüyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, turizmin 50’den fazla sektörü doğrudan veya dolaylı etkileyen bir sektör olduğunu hatırlattı. Turizmin Türkiye için özel bir sektör olduğuna işaret eden Bali, bu nedenle turizm sektöründe daha stratejik düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Bali, 80’li yıllardan bu yana turizmdeki gelişmelerin Türkiye’yi bölgenin bir yıldızı haline getirdiğini ifade ederken konuşmasını şöyle sürdürdü: “Makro ekonomi göstergelerinde örnek bir ülkeyiz. Tek zaafımız cari açık. Bu yıl itibariyle cari açık GSMH’nin yüzde 9’una varacak. Her yüksek büyüme, yüksek ithalat ve cari açığı da beraberinde getiriyor.”
Banka olarak turizme önem verdiklerini, bundan sonra da desteklemeye devam edeceklerini aktaran Bali, “Bu konuda turizme tek defada en büyük krediyi vermek suretiyle taahhüdümüzü ifade ettik.” dedi.

Rusya’da Bank Sofya’yı satın aldıklarını da hatırlatan Bali, bu bankanın ismini değiştirerek İş Bank yaptıklarını kaydetti. İngiltere’den Çin’e, Bahreyn’den Mısır’a Kuzey Irak’a kadar temsilcilikler açtıklarını anlatan Genel Müdür, Azerbaycan’da da şube açmayı planladıkları bilgisini verdi.