Ak Parti‘li Kılıç‘tan Yargıtay‘a Eleştiri

AK Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Ceza Muhakemesi Kanunu‘nun (CMK) tutukluluk sürelerini yeniden düzenleyen 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle ilgili olarak, ‘‘6.5 yıl önce çıkan bir kanun 1 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu kanunun yürürlüğe gireceğini sağır sultan biliyor da Yargıtay bilmiyor mu?‘‘ dedi.

Kılıç, parti çalışmaları için geldiği Samsun‘un İlkadım ilçesi Pazar Mahallesi‘nde esnaf ziyaretinde bulundu. 

Ziyaret sırasında gündeme ilişkin konularla ilgili konuşan Kılıç, ‘‘Biz büyük bir ülkeyiz, güçlü bir ülkeyiz, bütün dünyanın gözü kulağı üzerinde olan heyecan yaratan dikkat çeken önemli bir ülkeyiz‘‘ dedi.

Son günlerdeki cezaevlerinden tahliyelerle ilgili, bugüne kadar söylenmesi gerekenleri söylediklerini ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:

‘‘6.5 yıl önce çıkan bir kanun, 1 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu kanunun yürürlüğe gireceğini sağır sultan biliyor da Yargıtay bilmiyor mu? Yargıtay‘da biliyor. Televizyonlardan günlerdir bakıyorum. Hizbullah davası sanıkları serbest bırakıldı. Davul zurnayla karşılandı diye günlerdir yayın yapılıyor. Hatta haddini aşarak, utanmadan sıkılmadan Hizbullahçıların serbest bırakılmasında, AK Parti‘ye pay çıkarmaya, bu sorumluluğu AK Parti‘nin sırtına yüklemeye çalışan medya organları var. Bu tabloyu gördükten sonra, rahatlıkla şunu ifade edebiliyorum. Tutuklu sanıkların ceza dosyaları karara bağlanmadan, tutukluluk süreleri bittiği gerekçesiyle sokağa bırakılmasında AK Parti karşıtı bir arayış kesinlikle söz konusu, yapılan yayınları gördüğümüz zaman bunu net olarak anlayabiliyoruz. Çünkü kanun 6.5 sene önce yürürlüğe girdi. Her senesinde bin tane ağır ceza doyasını Yargıtay karara bağlamış olsaydı. 6.5 senede 6 bin 500 dosya karara bağlanmış olurdu.‘‘

Tahliyelerin ardından ‘‘Hükümet nerede‘‘ diye bağıranlar olduğunu belirten Suat Kılıç, ‘‘Hükümet burada işinin başında. Bu dosyaları incelenmesi karara bağlaması gereken Yargıtay nerede?‘‘ diye konuştu.

Kılıç, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker‘in ‘‘yargı, siyasi meta haline gelmesin, yani yargı siyasetin aracı olmasın‘‘ dediğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘‘Doğru, yargı siyasetin aracı olmasın, Samsun‘dan Yargıtay Başkanına sesleniyorum. Siyaset de yargının oyuncağı olmasın. Dilediğinde iktidar partisine bile kapatma davası açabilen bir yüksek yargının, cinayet, tecavüz, terör dosyalarını karara bağlayamamış olması akıl alır bir durum, inandırıcı bir durum, samimi bir durum değildir. İstediğinde cımbızla çekerek, istediği dosyaları, hemde dosya aslı üzerinden değil, fotokopileri üzerinden karara bağlayabilen bir Yargıtay‘ın söz konusu son bir hafta içinde salıverilenler olduğunda ‘personelim yok, imkanım, zamanım yok, dosya yükü çok‘ demesi inandırıcı bir durum değildir.‘‘

-‘‘BİZ BU İKTİDARI YOL ÜSTÜNDE BULMADIK‘‘-

Herkesin eteğindeki taşı ortaya dökmek mecburiyetinde olduğunu belirten AK Parti Grup Başkanvekili Kılıç, ‘‘Biz bu iktidarı yol üstünde bulmadık. Biz milletin oylarıyla iktidara geldik. Hemde iki defa üst üste, milletin tercihi ile milleti iradesiyle iş başına geldik‘‘ dedi.

Kılıç, yakın zamana kadar Yargıtay‘da yeni dairelerin açılmasını isteyenlerin, bugün Yargıtay‘da yeni dairelerin açılmasından vazgeçmelirinin son derece düşündürücü olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

‘‘Hakim, savcı açığı var diyenlerin Adalet Bakanlığı tarafından hakim, savcı alımı için yapılan sınavları Danıştay‘ın durdurması karşısında, ses çıkarmamış olmaları son derece düşündürücüdür. Yargıtay‘daki iş yükünün azalması için bölge adliye mahkemelerinin kurulması şarttır. Kaçınılmazdır. Ama iki sene önce bunları isteyen Yargıtay‘ın bugün bunlar olsa da olmasa da olur gibi bir tavır içine girmiş olması, akla belli soruları getirmektedir. Bu soruların neler olduğu ve cevabının da neler olduğu yüksek yargı başkanı ve yöneticileri tarafından çok iyi bilinmektedir.‘‘

-‘‘GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR‘‘