Maliye Bakanı Şimşek: "Vergi Artışı İhtiyacımız Yok"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe ihtiyaçları çerçevesinde herhangi bir vergi artışı ihtiyacı olmadığını belirterek, ‘‘Böyle bir niyetimizde yok‘‘ dedi.
Şimşek, Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına katılmak üzere gittiği İsviçre‘nin Davos kasabasında, CNBC-e televizyonunda soruları yanıtladı.
Vergi oranlarına ilişkin soru üzerine Şimşek, tedbirlerin çalıştığının ortada olduğunu ifade ederek, maliye politikası ayağında, maliyenin bütçe ihtiyaçları çerçevesinde, herhangi bir vergi artışı ihtiyacı olmadığını belirtti. Şimşek, ‘‘Böyle bir niyetimiz de yok. Yani ne vergileri artıracağız, ne de kısa vadede ciddi bir indirime gideceğiz. Türkiye‘deki dengeler bizim için önemli. Tedbirleri aldık ama bu tedbirler yeterli olmaz. Her zaman tabii ki, seçenekleri açık tutmak lazım. Hiçbir zaman makro ihtiyati anlamda, ekstra tedbir almayız diyemem. Ama şu anda bana kalırsa bir ihtiyaç yok‘‘ diye konuştu.
Bütçeyi yüzde 4.5‘luk son derece mütevazi, muhafazakar büyüme varsayımına dayandırdıklarını kaydeden Şimşek, bütçedeki gelir dayanağının, milli gelirdeki nominal artışa paralel olduğunu söyledi.
Şimşek, nominal artışta bir enflasyon hedefinin, bir de reel büyüme hedefinin bulunduğunu belirterek, tamamen performans öngörmediklerini, abartılı bir performansı bütçeye koymadıklarını kaydetti ve ‘‘Geçen seneki gibi çok yüksek oranlı büyümenin olmaması ihtimali yüksek‘‘ dedi.
Bakan Şimşek, ilk defa bir hükümetin seçimlere birkaç ay kala, ekonomide Türkiye‘nin uzun vadeli istikrarı için, Türkiye‘nin geleceği için, Türkiye‘nin menfaati için ekonomiyi yavaşlatma adımları attığını da söyledi.
Gelir vergisine ilişkin düzenlemelere yönelik soru üzerine de Şimşek, seçimden önce de kayıt dışılığın temel bir öncelik olduğunu ve bu konuda da çok ciddi adımlar atıldığını anlattı.
Bakan Şimşek, Türkiye‘de toplam vergilerin milli gelire oranının, 2008‘de yüzde 23,5 iken, 2009‘da neredeyse yüzde 24,6‘ya ulaştığını ifade ederek, muhtemelen 2010‘da milli gelire oranda bir iyileşme olduğunu söyledi.
2003‘den bu yana, 540 bin gayrimenkul sahibini sistem içine aldıklarını kaydeden Şimşek, ‘‘Bunlar, kayıt dışı anlamında önemli adımlardır‘‘ dedi.
-‘‘KAPSAMLI BİR GELİR VERGİSİ REFORMUNA İHTİYAÇ VAR‘‘-
Şimşek, Türkiye‘nin çok kapsamlı bir gelir vergisi reformuna ihtiyacı olduğuna işaret ederek, bu yönde bazı çalışmaların yapıldığını ancak, küresel krizin ve seçimlerin araya girdiğini söyledi.
Bu türden kapsamlı tasarıların zamanı olmadığını ifade eden Şimşek, ancak, çalışmaları devam ettirdiklerini kaydetti.
-‘‘VERGİ DENETMEN SAYISINI İKİYE KATLAMIŞ OLACAĞIZ‘‘-
Bakan Şimşek, vergi denetmen sayısını yakında ikiye katlamış olacaklarını bildirdi. Sistemin alt yapılarını geliştirdiklerini ifade eden Şimşek, ‘‘Hem insan kaynağı olarak hem teknolojik alt yapı olarak hem de kanun ve mevzuat anlamında çok önemli adımlar attık. Dolayısıyla bunun sonuçlarını zamanla göreceğiz ama göreceğiz, o anlamda ben ümitliyim. Türkiye‘nin daha katedeceği çok mesafe var. Bazı sorunları çözmede ciddi başarı da gösterdik ama daha yapılacak çok şey var‘‘ dedi.
-ELEKTRİKLİ OTO-
Elektrikli otoda vergi düzenlemelerine yönelik soru üzerine, elektrikli otoda vergi düzenlemesine yönelik bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını ve Ekonomi Koordinasyon Kurulu‘na sunacaklarını belirterek, daha sonra da gerekli yasal düzenlemeyi yapacaklarını söyledi.
Şimşek, niyetlerinin sektörü desteklemek olduğunu belirterek, Maliye olarak yapıcı olacaklarını kaydetti. Maliye Bakanlığı olarak Türkiye‘nin üretken kapasitesini artıracak, ihracatını artıracak, sektörel yaklaşımlara açık olduklarını ifade eden Şimşek, ‘‘Biz sadece Hazineci mantığıyla bakmıyoruz. Bizim için önemli olan iş, aştır‘‘ dedi.
-‘‘TÜRKİYE‘YE İLGİ YOĞUN‘‘-
Bakan Şimşek, Türkiye‘nin makro ekonomik temelleri güçlenmeye devam ettiğini belirterek, dolayısıyla uzun vadeli yatırımcı açısından sorun olmadığını söyledi.
Davos‘da 2 gün kalacağını ve randevu taleplerinin hepsini karşılayamayacağını da belirten Şimşek, 49 uluslararası firmanın randevu talebi bulunduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:
‘‘Türkiye‘ye ilgi çok yoğun, çok iyi. Zaten bu türden ilgi yani istihdam yaratacak, katma değer yaratacak, Türkiye‘nin üreten kapasitesini, ihracatını artıracak yatırımların peşindeyiz. Öbür türlü yatırımlara da biz doğal olarak bir sınırlama koymuyoruz, ama mümkün olduğunca Türkiye‘yi daha dengeli götürmeye çalışıyoruz.‘‘
-‘‘AVRUPA BİZİM İÇİN ÖNEMLİ‘‘-
Bakan Şimşek, Avrupa‘nın mali sorunlarına ilişkin soru üzerine de Avrupa‘nın Türkiye için çok önemli olduğunu ve Avrupa‘daki problemlerin, kamu borç stoğunun sürdürülebilirliğine ilişkin kaygıların büyümeyi etkilediği ölçüde Türkiye‘ye de yansıyacağını söyledi. Şimşek, şöyle devam etti:
‘‘Şu anda problemlerin yaşandığı ülkeler, hani biraz kıyıda kenarda kenar mahaller olur ya Avrupa‘nın kenar mahallelerinde de sıkıntılar var. Fakat bu 4-5 ülkeye baksanız bu ülkelerin Türkiye‘nin ihracatı anlamında, Türkiye‘ye turist sağlama anlamında, Türkiye‘ye yabancı doğrudan sermaye girişimi anlamında payı yüzde 5‘leri aşmaz. Yani etkisi sınırlıdır.
Bizim için önemli olan, çekirdek Avrupa ülkeleridir. Yani Almanya bizim için çok kritik bir ülkedir. Almanya ekonomisinin sağlıklı olması çok kritiktir. Dolayısıyla ne kaygılıyız, ne de ilgisiziz. Aslında oldukça ihtiyatlıyız. Arupa‘daki sorun kısa vadeli bir sorun değil, orta uzun vadeli sorun. Çözümü bayağı acı reçeteler gerektiriyor bazı ülkeler açısından. Bazı tedbirler aldılar ama hala piyasalar ikna olmadı.‘‘
‘‘Borcunu ödeyemeyecek ülkeler var mı‘‘ şeklindeki soruya, ‘‘Olabilir‘‘ yanıtını veren Şimşek, bu olasılığı piyasaların fiyatlandırdığını söyledi.
Kaynak: AA
Vergi oranlarına ilişkin soru üzerine Şimşek, tedbirlerin çalıştığının ortada olduğunu ifade ederek, maliye politikası ayağında, maliyenin bütçe ihtiyaçları çerçevesinde, herhangi bir vergi artışı ihtiyacı olmadığını belirtti. Şimşek, ‘‘Böyle bir niyetimiz de yok. Yani ne vergileri artıracağız, ne de kısa vadede ciddi bir indirime gideceğiz. Türkiye‘deki dengeler bizim için önemli. Tedbirleri aldık ama bu tedbirler yeterli olmaz. Her zaman tabii ki, seçenekleri açık tutmak lazım. Hiçbir zaman makro ihtiyati anlamda, ekstra tedbir almayız diyemem. Ama şu anda bana kalırsa bir ihtiyaç yok‘‘ diye konuştu.
Bütçeyi yüzde 4.5‘luk son derece mütevazi, muhafazakar büyüme varsayımına dayandırdıklarını kaydeden Şimşek, bütçedeki gelir dayanağının, milli gelirdeki nominal artışa paralel olduğunu söyledi.
Şimşek, nominal artışta bir enflasyon hedefinin, bir de reel büyüme hedefinin bulunduğunu belirterek, tamamen performans öngörmediklerini, abartılı bir performansı bütçeye koymadıklarını kaydetti ve ‘‘Geçen seneki gibi çok yüksek oranlı büyümenin olmaması ihtimali yüksek‘‘ dedi.
Bakan Şimşek, ilk defa bir hükümetin seçimlere birkaç ay kala, ekonomide Türkiye‘nin uzun vadeli istikrarı için, Türkiye‘nin geleceği için, Türkiye‘nin menfaati için ekonomiyi yavaşlatma adımları attığını da söyledi.
Gelir vergisine ilişkin düzenlemelere yönelik soru üzerine de Şimşek, seçimden önce de kayıt dışılığın temel bir öncelik olduğunu ve bu konuda da çok ciddi adımlar atıldığını anlattı.
Bakan Şimşek, Türkiye‘de toplam vergilerin milli gelire oranının, 2008‘de yüzde 23,5 iken, 2009‘da neredeyse yüzde 24,6‘ya ulaştığını ifade ederek, muhtemelen 2010‘da milli gelire oranda bir iyileşme olduğunu söyledi.
2003‘den bu yana, 540 bin gayrimenkul sahibini sistem içine aldıklarını kaydeden Şimşek, ‘‘Bunlar, kayıt dışı anlamında önemli adımlardır‘‘ dedi.
-‘‘KAPSAMLI BİR GELİR VERGİSİ REFORMUNA İHTİYAÇ VAR‘‘-
Şimşek, Türkiye‘nin çok kapsamlı bir gelir vergisi reformuna ihtiyacı olduğuna işaret ederek, bu yönde bazı çalışmaların yapıldığını ancak, küresel krizin ve seçimlerin araya girdiğini söyledi.
Bu türden kapsamlı tasarıların zamanı olmadığını ifade eden Şimşek, ancak, çalışmaları devam ettirdiklerini kaydetti.
-‘‘VERGİ DENETMEN SAYISINI İKİYE KATLAMIŞ OLACAĞIZ‘‘-
Bakan Şimşek, vergi denetmen sayısını yakında ikiye katlamış olacaklarını bildirdi. Sistemin alt yapılarını geliştirdiklerini ifade eden Şimşek, ‘‘Hem insan kaynağı olarak hem teknolojik alt yapı olarak hem de kanun ve mevzuat anlamında çok önemli adımlar attık. Dolayısıyla bunun sonuçlarını zamanla göreceğiz ama göreceğiz, o anlamda ben ümitliyim. Türkiye‘nin daha katedeceği çok mesafe var. Bazı sorunları çözmede ciddi başarı da gösterdik ama daha yapılacak çok şey var‘‘ dedi.
-ELEKTRİKLİ OTO-
Elektrikli otoda vergi düzenlemelerine yönelik soru üzerine, elektrikli otoda vergi düzenlemesine yönelik bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını ve Ekonomi Koordinasyon Kurulu‘na sunacaklarını belirterek, daha sonra da gerekli yasal düzenlemeyi yapacaklarını söyledi.
Şimşek, niyetlerinin sektörü desteklemek olduğunu belirterek, Maliye olarak yapıcı olacaklarını kaydetti. Maliye Bakanlığı olarak Türkiye‘nin üretken kapasitesini artıracak, ihracatını artıracak, sektörel yaklaşımlara açık olduklarını ifade eden Şimşek, ‘‘Biz sadece Hazineci mantığıyla bakmıyoruz. Bizim için önemli olan iş, aştır‘‘ dedi.
-‘‘TÜRKİYE‘YE İLGİ YOĞUN‘‘-
Bakan Şimşek, Türkiye‘nin makro ekonomik temelleri güçlenmeye devam ettiğini belirterek, dolayısıyla uzun vadeli yatırımcı açısından sorun olmadığını söyledi.
Davos‘da 2 gün kalacağını ve randevu taleplerinin hepsini karşılayamayacağını da belirten Şimşek, 49 uluslararası firmanın randevu talebi bulunduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:
‘‘Türkiye‘ye ilgi çok yoğun, çok iyi. Zaten bu türden ilgi yani istihdam yaratacak, katma değer yaratacak, Türkiye‘nin üreten kapasitesini, ihracatını artıracak yatırımların peşindeyiz. Öbür türlü yatırımlara da biz doğal olarak bir sınırlama koymuyoruz, ama mümkün olduğunca Türkiye‘yi daha dengeli götürmeye çalışıyoruz.‘‘
-‘‘AVRUPA BİZİM İÇİN ÖNEMLİ‘‘-
Bakan Şimşek, Avrupa‘nın mali sorunlarına ilişkin soru üzerine de Avrupa‘nın Türkiye için çok önemli olduğunu ve Avrupa‘daki problemlerin, kamu borç stoğunun sürdürülebilirliğine ilişkin kaygıların büyümeyi etkilediği ölçüde Türkiye‘ye de yansıyacağını söyledi. Şimşek, şöyle devam etti:
‘‘Şu anda problemlerin yaşandığı ülkeler, hani biraz kıyıda kenarda kenar mahaller olur ya Avrupa‘nın kenar mahallelerinde de sıkıntılar var. Fakat bu 4-5 ülkeye baksanız bu ülkelerin Türkiye‘nin ihracatı anlamında, Türkiye‘ye turist sağlama anlamında, Türkiye‘ye yabancı doğrudan sermaye girişimi anlamında payı yüzde 5‘leri aşmaz. Yani etkisi sınırlıdır.
Bizim için önemli olan, çekirdek Avrupa ülkeleridir. Yani Almanya bizim için çok kritik bir ülkedir. Almanya ekonomisinin sağlıklı olması çok kritiktir. Dolayısıyla ne kaygılıyız, ne de ilgisiziz. Aslında oldukça ihtiyatlıyız. Arupa‘daki sorun kısa vadeli bir sorun değil, orta uzun vadeli sorun. Çözümü bayağı acı reçeteler gerektiriyor bazı ülkeler açısından. Bazı tedbirler aldılar ama hala piyasalar ikna olmadı.‘‘
‘‘Borcunu ödeyemeyecek ülkeler var mı‘‘ şeklindeki soruya, ‘‘Olabilir‘‘ yanıtını veren Şimşek, bu olasılığı piyasaların fiyatlandırdığını söyledi.