Kaza kurbanları yan yana gömüldü
ANKARA'nın Beypazarı İlçesi'nde dün meydana gelen trafik kazasında yaşamlarını yitiren 11 mevsimlik işçinin cenazeleri, memleketleri Mardin'ın Mazıdağı İlçesi'nin üç ayrı köyünde gözyaşları arasında toprağa verildi. Katliam gibi kazanın kurbanları açılan çukurda yan yana hazırlanan mezarlara gömüldü.
Beypazarı yakınlarında dün içinde bulundukları minibüsün karşı yönden geler TIR’la çarpışması sonucu meydana gelen kazada yaşamlarını yitiren 11 mevsimlik işçinin cenazeleri, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyelerden temin edilen 4 cenaze aracılığıyla saat 05.00 sıralarında Mardin’in Mazıdağı İlçesi’ne getirildi.
Kazada hayatını kaybedenlerden Nurullah, Hamdullah, Hüseyin, Yahya ve Keziban Eyebe kardeşler Gürgöze Köyü’nde, Veysi, Aysel ve Evin Çakır kardeşler Ömürlü Köyü’nde, Memduh, Cemile ve Neşe Ekinci kardeşler ise Karalan Köyü’nde, köy camilerinde öğlen namazının ardından kılınan cenaze namazlarından sonra gözyaşları ve ağıtlar arasında toprağa verildi.
Cenazelerle birlikte Ankara’dan Mazıdağ’a gelen Ak Parti Mardin Milletvekili Mehmet Halit Demir, 11 hemşehrisinin hayatlarını kaybetmeleriyle büyük bir acı yaşadığını söyledi. Demir, kazada 5 çocuğunu kaybeden Meryem ve Yusuf Eyebe’ye başsağlığı ve sabır dileklerini iletti.
Gürgöze Köyü’nde yaşayan ve kazada 11 çocuğundan 5’ini kaybeden Meryem Eyebe, en büyük isteğinin çocuklarını okutmak olduğunu belirterek, maddi imkansızlıklar nedeniyle bu arzusunu yerine getiremediğini söyledi. Yoksulluk nedeniyle 8 yıl önce Beypazarı’na göç ettiklerini belirten Meryem Eyebe, "Kazanın olduğu minibüste koltuklar bile yoktu. Çocuklarım çok zor şartlar altında çalışıyorlardı. Okutamadığım çocuklarım, koltukları olmayan minibüste tahtalar üzerinde işe gidiyordu. Ben bu acıya nasıl dayanırım? 5 yavrumu birden kaybettim" dedi.
Cenazelerin defnedilmesi törenlerine katılan Mazıdağı Belediye Başkanı BDP’li Hasip Aktaş da büyük bir acı yaşadıklarını belirterek, "Altının üstündeyiz ama fakir bir milletiz. Fakirliğimiz sonucu insanlarımız batıya göç ediyor. Acımız büyük. Bu insanlar da ekmek paralarını kazanmak için Ankara’ya yerleşmişlerdi. Burada çalışacak bir işleri olsaydı bugün bu insanlar hayatta olurlardı" dedi.
Köylerde yaşayanlar da bölgede çok sayıda ailenin ekonomik yoksulluk nedeniyle tarım işçisi olarak elverişsiz koşullarda güvencesiz olarak göç ettikleri batı illerinde çalışmak zorunda kaldıklarını anlattı. Günlük 15-20 lira yövmiye ile çalışmak zorunda kaldıklarını dile getiren köylüler, "Bu durumun düzeltilmesini istiyoruz. Her yıl çok sayıda tarım işçisi bu koşullar nedeniyle trafik kazalarında yaşamını yitiriyor. Canından oluyor. Eyebe Ailesi’nin köyde 2 dönüm arazisi vardı. Bu arazi 11 nüfusa yetmediği için mecburen göç ettiler. Bu aile 5 çocuğunu bu koşullar nedeniyle kaybetti" dedi.
Kazada hayatını kaybedenlerden Nurullah, Hamdullah, Hüseyin, Yahya ve Keziban Eyebe kardeşler Gürgöze Köyü’nde, Veysi, Aysel ve Evin Çakır kardeşler Ömürlü Köyü’nde, Memduh, Cemile ve Neşe Ekinci kardeşler ise Karalan Köyü’nde, köy camilerinde öğlen namazının ardından kılınan cenaze namazlarından sonra gözyaşları ve ağıtlar arasında toprağa verildi.
Cenazelerle birlikte Ankara’dan Mazıdağ’a gelen Ak Parti Mardin Milletvekili Mehmet Halit Demir, 11 hemşehrisinin hayatlarını kaybetmeleriyle büyük bir acı yaşadığını söyledi. Demir, kazada 5 çocuğunu kaybeden Meryem ve Yusuf Eyebe’ye başsağlığı ve sabır dileklerini iletti.
Gürgöze Köyü’nde yaşayan ve kazada 11 çocuğundan 5’ini kaybeden Meryem Eyebe, en büyük isteğinin çocuklarını okutmak olduğunu belirterek, maddi imkansızlıklar nedeniyle bu arzusunu yerine getiremediğini söyledi. Yoksulluk nedeniyle 8 yıl önce Beypazarı’na göç ettiklerini belirten Meryem Eyebe, "Kazanın olduğu minibüste koltuklar bile yoktu. Çocuklarım çok zor şartlar altında çalışıyorlardı. Okutamadığım çocuklarım, koltukları olmayan minibüste tahtalar üzerinde işe gidiyordu. Ben bu acıya nasıl dayanırım? 5 yavrumu birden kaybettim" dedi.
Cenazelerin defnedilmesi törenlerine katılan Mazıdağı Belediye Başkanı BDP’li Hasip Aktaş da büyük bir acı yaşadıklarını belirterek, "Altının üstündeyiz ama fakir bir milletiz. Fakirliğimiz sonucu insanlarımız batıya göç ediyor. Acımız büyük. Bu insanlar da ekmek paralarını kazanmak için Ankara’ya yerleşmişlerdi. Burada çalışacak bir işleri olsaydı bugün bu insanlar hayatta olurlardı" dedi.
Köylerde yaşayanlar da bölgede çok sayıda ailenin ekonomik yoksulluk nedeniyle tarım işçisi olarak elverişsiz koşullarda güvencesiz olarak göç ettikleri batı illerinde çalışmak zorunda kaldıklarını anlattı. Günlük 15-20 lira yövmiye ile çalışmak zorunda kaldıklarını dile getiren köylüler, "Bu durumun düzeltilmesini istiyoruz. Her yıl çok sayıda tarım işçisi bu koşullar nedeniyle trafik kazalarında yaşamını yitiriyor. Canından oluyor. Eyebe Ailesi’nin köyde 2 dönüm arazisi vardı. Bu arazi 11 nüfusa yetmediği için mecburen göç ettiler. Bu aile 5 çocuğunu bu koşullar nedeniyle kaybetti" dedi.