Mersin’de Turizm Alt Yapı Çalışmaları Sürüyor

Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mersin’in stratejik olarak belirlenmiş ve kalkınması adına tanımlanmış üç temel sektör ve başlığından birinin turizm olduğunu hatırlatarak, "Amacımız; bir boyutlu ve kısıtlı bir turizm anlayışı değil geniş, genel ve sü

Mersin ve Çevresi Turizm Alt Yapı Birliği (METAB) toplantısı, Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu başkanlığında İl Özel İdare Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Mersin’de 2011 yılında turizm adına yapılacak olan çalışmaların değerlendirildiği toplantıda konuşan Güzeloğlu,METAB’ın 2010 yılının son çeyreğinde kurumsallaşma, tüzük ölçeğinde çalışmalarını yeniden tanımlama, yetki ve sorumluluklarını daha geniş bir boyuta taşıma adına çok önemli kararlar aldığını anlattı. METAB’ın tüzüğünü değiştirerek daha büyük ve geniş ölçekli hizmet yapabilme kapasitesine ulaştığı bilgisini veren Vali Güzeloğlu, yine buna bağlı olarak merkezi yönetim, ilgili bakanlıklar ve bölge ölçeğindeki kuruluşlarla daha sıkı iletişim ve ilişki kurulmasının altyapısının da oluşturulduğunun altını çizdi.Bu bağlamda yapılan en önemli çalışmanın turizm gelişme alanı olarak tanımlanan bölgelerde altyapıların, hali hazır haritaların ve jeolojik tetkiklerinin tamamlanması olduğunu ifade eden Güzeloğlu, “Bugün bu çerçevede turizm alanı olarak ilan edilmiş bütün alanlarda 2011 yılının ilk çeyreğinde; altyapı, hali hazır harita ve diğer tüm teknik çalışmaları tamamlayıp yatırımcılarımıza yatırım yapılabilir noktada bir hazırlığı bitirmiş olacağız. Özellikle ulusal ve uluslararası turizm yatırımcılarımızın bu alanlardaki yatırımlarını gerçekleştirmeleri ve yatırıma konu etmeleri için geçtiğimiz toplantıda kararlaştırılan, METAB’ı genel olarak Mersin’i tanıtan, ilin turizm özelliklerini vurgulayan ama özellikle de turizm merkezlerini her düzeydeki yatırımcıya teknik, fiziksel ve turizm değerleriyle anlatan bir kitapçık çalışmasını başlatmıştık. Bugün ham haliyle bilgisi sunulacak olan bu kitapçık, çok gecikmiş bir çalışma olarak METAB’ın 2011 yılı başlarken bir eksikliği gidermesi ve yatırım alanında tüm yatırımcılarımıza çok önemli bir katkı sunması açısından önemli olacaktır. İnanıyorum ki, devam eden süreçte, turizm anlamında Mersin’in çok önemli üstünlüklerini, METAB olarak daha ileriye ve iyiye götürmek ve bunları yatırım ikliminde ulusal ve uluslararası yatırımcılarla buluşturmak mümkün olacaktır” diye konuştu.Mersin’in stratejik olarak belirlenmiş ve kalkınması adına tanımlanmış üç temel sektör ve başlığından birinin turizm olduğunu hatırlatan Güzeloğlu, hükümetin de bu anlamda çok önemli desteği ve proje anlamında katkısı olduğunu vurgulayarak, devam eden bu büyük altyapı yatırımlarının da turizm potansiyelinin geliştirilmesine ve Doğu Akdeniz kıyı şeridinde Mersin’in turizm noktasında Türkiye ve dünya turizmine bir marka olarak katkı bulmasına dönük olduğuna işaret etti. Bugün Tarsus Kazanlı bölgesinde Türkiye’nin en büyük turizm tahsis ve yatırım alanlarından birinde çalışmaların devam ettiğini kaydeden Güzeloğlu, “7 bin 600 yatak kapasiteli, kongre ve golf turizmini içeren, bölgesinde ekonomik ve sosyal gelişmeyi ve kalkınmayı çok olumlu yönde etkileyecek bir proje hızla sürmektedir. METAB olarak biz bu projenin hem destekleyicisi hem de birçok boyutta geliştiricisi olacağız” şeklinde konuştu.Yine bu bölgenin hemen yakınında çalışmaları kamulaştırma anlamında devam eden Çukurova Uluslararası Bölgesel Havalimanı, Doğu Akdeniz Sahil Yolu denilen Antalya-Mersin bağlantısı, Mersin-Karaman bağlantısı ve bir dizi buna bağlı ek projelerle birlikte düşünüldüğünde turizm kapasitesinin geliştirilmesini ve alt yapının iyileştirilmesini amaçlayan çok önemli çalışmaların mevcut olduğunu anlatan Güzeloğlu, toplantıda bu konuları genel olarak bir kez daha değerlendirme fırsatı bulacaklarını söyledi.Mersin’in deniz ve güneş turizminin yanında kültür, inanç, ekolojik turizm, sağlık turizmi, kongre ve golf turizmi ve bir bütün olarak turizmin her alanında kültüre dayalı tüm boyutlarında iddialı bir kent olduğunu belirten Güzeloğlu, METAB’ın da bu bağlamda çok önemli bir fonksiyonu olduğunu dile getirerek, “Devam eden çalışmalarımızda bu süreci daha iyi bir noktaya getirmeyi amaçlıyoruz” dedi.Mersin’de turizm adına eksiklikleri tamamlamak adına çok önemli çalışmaları da başlattıklarını anlatan Güzeloğlu, “Bilindiği gibi turizm planlamasında ve turizme dönük çalışmalarda, bugün itibariyle yasal altyapıda bölgesel havza ve plan anlayışının öne çıkmıştır. Turizmi sadece bir kent ve bir merkez olarak değil, bir bütüncül havza ve alan yönetimi içerisinde tanımlamak ve planlamak hem bir zorunluluk hem de çağdaş bir yönetim anlayışının gereği olarak ortaya konulmuştur” diye konuştu.Bu kapsamda geçtiğimiz pazar ve pazartesi tam gün olmak üzere hem alanda incelemeler hem de atölye çalışmaları ve ortak akıl toplantıları gerçekleştirildiğini söyleyen Güzeloğlu, şöyle devam etti; "Bu toplantılarda Mersin Valiliği olarak davet ettiğimiz alanında Türkiye’nin çok önemli iki bilim insanı yer aldı. Bunlardan biri Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Prof. Dr. Ruşen Keleş, diğeri ise ODTÜ’den Doç Dr. Neriman Güneş idi. Bu kişiler bölgesel havza yönetiminde Turizm Bakanlığı ile örnek bir çalışmayı başlatan ve Türkiye çapında çok önemli iki bilim insanıdır. Mersin’de havza ölçeğinde bu çalışmaları böylece başlatmış olduk. Şüphesiz bu çalışmalarda Valilik olarak bizim koordinemizde ve himayemizde MEÜ Mimarlık Fakültesi ve ilgili eleman ve görevlileri Prof. Dr. Tamer Gök ile birlikte yer almaktalar. Ayrıca tüm kurumlarımızın bölge ve il müdürlükleri yer almaktalar. Amaç; bir boyutlu ve kısıtlı bir turizm anlayışı değil geniş, genel ve sürdürülebilir bir bakış açısıyla turizmin çeşitlendirilmesidir. Belirlenen havza modellemesinde şu anda alan çalışmaları devam etmekte, ama öne çıkan boyutuyla Erdemli- Silifke bölgesi bir bütün olarak ’antik bölge’ olarak tanımlanmış, bu çerçevede bir değerlendirmeye konu edilmesi ve geliştirilmesi planlanmıştır. Bunun içinde doğal güzellikleri bir bütün olarak bir senaryo çerçevesinde turizm değerleri yer almaktadır. Bu etaplar daha sonra Anamur ve çevresi, Mut ve çevresi, Tarsus ve çevresi olarak da çeşitlendirilecektir. Bu yüzden bunlar kısa dönemde çok önemli ve Türkiye için örnek bir başlangıç olduğunu belirtmek istiyorum.”
Kaynak: İHA