Erdoğan: 2020‘De Kendi Uçağımızı Üreteceğiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘2020‘de inşallah kendi uçağımızı üreteceğiz. Devamlı dünyanın değişik ülkelerine buradan parça üreten değil, kendi uçağını kendisi yapan ülke durumuna ulaşacağız‘‘ dedi.

Erdoğan, 360 oda ve borsa başkanının katılımıyla Ukrayna‘nın başkenti Kiev‘de Intercontinental Oteli‘nde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, ‘‘Ukrayna ile ilişkileri her alanda güçlendirerek, işbirliğini daha da pekiştirerek on yıl içinde 40 milyar dolar rakamını yakalamış olacağız‘‘ diye konuştu.

Ziyaretinde iki ülkenin arasındaki ticaret hacmini artırmayı hedeflediklerini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

‘‘Biz küçük düşünemeyiz. Büyük davaların insanları büyük düşünür. Küçük düşünenlerle de bir yere varılmaz. Biz hem büyük düşüneceğiz, planlarımızı büyük yapacağız ve ona göre de büyük oynayacağız. Türkiye bu ivmeyi yakalayan bir ülkedir.

Bizi ziyadesiyle gururlandıran bir başka nokta da sizin içinde bulunduğunuz heyecandır. Türk müteahhitleri Ukrayna‘da 3 milyar dolar civarında bir projeyi üstlenmiş durumda. 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası‘nı Ukrayna düzenliyor. Bugün Başkan ile de konuştum. Türk firmalarına yapılacak davetler olabilir. Bu yatırımlara iş adamlarımız girebilir. İş adamlarımızın sorunlarını kendilerine aktardım. Kendileri de yardımcısına gerekli talimatları verdiler ve takibini istediler. Özellikle gümrük kapılarında yaşananların aşılması için Başbakan ve Devlet Başkanı nezdinde kendilerine ilettik.‘‘

Ziyaretin, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerde bir dönüm noktası olacağını vurgulayan Erdoğan, ‘‘Savunma sanayi, özellikle uzay araştırmacılığında beraber atılacak adımlar var. Bilişim teknolojisinde atılacak adımlar var. Turizmde atılacak adımlar var. Tüm iş adamlarımız hakikaten muhataplarını burada yakalarlarsa biz siyasiler olarak bu iş noktasında bize düşen ne ise onları yapar ve varsa engeller bunları da temizleriz‘‘ diye konuştu. 

Dünyada ağır şekilde seyreden küresel krize rağmen Türkiye ekonomisinin 2010 yılında son derece başarılı bir performans sergilediğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, büyüme oranlarının beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini bildirdi. 

Türkiye‘nin, dünyada ilk sıralarda, Avrupa‘da ise 1. sırada yer aldığına dikkati çeken Erdoğan, 4. çeyrek büyüme oranının Martta açıklanacağını, bu çeyrek rakamlarının da beklentileri karşılayacağını söyledi.

Böylece Türkiye‘nin 730 milyar dolarlık bir milli gelir rakamına ulaşmış olacağını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

‘‘Bugün bir rakam aldım arkadaşlarımdan, 1-24 Ocak döneminde Türkiye ihracatı 7 milyar dolardır. Geçen yılın aynı dönemine göre artış yüzde 22‘dir. Durmak yok, yola devam diyoruz, devamlı artıyor. Enflasyonda son 42 yılın en düşük oranını yakaladık. Merkez Bankası rezervimiz altın hariç, 82 milyar dolar. Bakınız 8 yıl önce 27 milyar dolardı. Şimdi 82 milyar dolar. IMF‘ye olan borcumuz 23 milyar dolardı, şu anda 5.7 milyar dolar. Bir taraftan yükselmesi gerekende yükseltiyoruz, indirilmesi gerekende indiriyoruz.‘‘

Milli gelirde 8 yılda 3 kattan fazla artış sağladıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

‘‘Artık 73 milyonun Türkiye‘si olmayacağız. 82 milyonun Türkiye‘si olacağız. En az üç çocuk olacak derken de boşuna söylemiyorum. Bu çok önemli, bunu hafife almayın. Her gittiğimiz yerde ne diyoruz? ‘Genç nüfusumuz var‘ diyoruz. Biz genç nüfusumuzla ekonomiye dinamizm verdiğimizi söylüyoruz. Nüfusun yaşlanmasından dertliler. G-20‘de Medvedev ile konuşuyoruz. Ben üç çocuk tavsiye ediyorum. Bir de baktım Rusya‘ya döndükten sonra o da üç çocuk istedi. Bunları da açıkladı. Fakat bunlar batıda var. Bunlar yapılıyor. Ekonomi ne demek biliyor musun? Ekonomide bazıları der ki, emek, sermaye... Ekonomi insandır, diğerleri insanın türevidir... Tüketim yine onunla var, yoksa yok... 

Bir defa nüfus olarak en zengin ülkeler içinde totalde kim var? Çin, Hindistan var. Ama kişi başına düşen milli gelirde şöyledir, böyledir. Sayıldığında kimler sayılıyor, bunlar sayılıyor. Biz, yere sağlam basan bir anlayışla yürümek zorundayız. Kişi başına düşen milli gelirimiz de 12 yıl sonra 25 bin dolara ulaşacak. Dünyanın 17 büyük ekonomisi olan Türkiye, o gün dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alacak. Hep beraber bunu başaracağız.‘‘

ATAK helikopterinin yapıldığını, test uçuşunun gerçekleştirildiğini anlatan Başbakan Erdoğan, 2013‘de seri üretime başlanacağını belirtti.

Türkiye‘nin yakalandığı ivmenin bozulmaması için azami bir hassasiyet içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, popülizmin istikrar ve güvenin en ciddi düşmanı olduğunu söyledi.

Bazılarının, ısrarla barajın iyice aşağı çekilmesi konusunu gündeme getirdiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

‘‘Biz özellikle ülkemizin ekonomik yapısını bir tehdit altına sokmak istemiyoruz. Bakın bizim ülkemiz tek partili iktidarlarda hep tırmanmıştır. Koalisyon dönemlerinde de hep geri kalmıştır.

Bu bir koalisyon kültürü olarak sadece bize ait değil, batıda şu anda koalisyon kültürü içinde başarılı olduğunu söyleyenler, ‘Biz yanlış yaptık‘ diyorlar. Görüşmelerimizde bunu bizzat söylüyorlar. Ve kaynağı belirsiz her popülist harcama faizlerin ve enflasyonun yükselmesinden yatırım ortamının bozulmasına, güvenin zedelenmesinden istikrarın kaybolmasına kadar son derece yıkıcı sonuçlar doğurabilir. 

Bazıları vadediyor ya, ‘Biz gelince şunu yapacağız, bunu vereceğiz‘... Bunu söylediğin zaman insana sorarlar... ‘Kaynağını nereden bulacaksın?‘ Şu cevap veriliyor. Hani diyorsunuz ya deniliyor, ‘Dünyanın ilk 20 ülkesi arasındayız.‘ Değerli arkadaşlar, biz ilk 20 ülke arasına bu tür böyle sallaya sallaya gelmedik. Kuru sıkı atarak gelmedik. İşi sıkı tutarak geldik. 26. ülkeydik 17. ülke konumuna geldik. Kuru sıkı atarak buna devam edersek bir anda sen faizleri yine fırlatırsın, enflasyonu yine fırlatırsın ve elde ne var ne yok hepsi gider. 

Bu ülkeye ihanet etmeyin, yazıktır günahtır buralara kolay gelmedik. Tüm gerçekler ortada, 8 yıl boyunca milletimize, işverenlerimize, girişimcilerimize böyle bir fatura ödetmekten hassasiyetle kaçındık. Başarıyı da bu disiplinin üzerine inşa ettik.‘‘

Hükümet olarak ne seçim döneminde ne sonrasında bu disiplinden asla taviz vermeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, Türkiye‘nin yakaladığı bu büyüme ivmesinin geriye gitmesine asla müsaade etmeyeceklerini söyledi.

Aynı hassasiyeti iş adamlarından, girişimcilerden, yatırımcılardan da görmenin memnuniyeti içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: 

‘‘Popülist söylemlerinin iş çevrelerinde satın alınmadığını, dikkate alınmadığını, kale alınmadığını memnuniyetle müşahede ediyoruz. Ama en az popülizm kadar tehlikeli olan, en az popülizm kadar güven ve istikrar zeminini tehdit eden, iç politikayı dizayn etmeye yönelik tahriklere de sizlerin dikkatlerini çekmek isterim. Seçim öncesinde, seçmenin tercihini etkilemeye dönük, milli hassasiyetleri kaşıyarak iç politikayı dizayn etmeye dönük girişimler olduğunu görüyoruz. Terör örgütü ile o malum çetelerin işbirliği ve iletişim içinde seçim öncesinde yeniden taşeronluk yüklendiklerine dair işaretler alıyoruz. Elbette güvenlik güçlerimiz bu noktada üzerlerine düşeni yerine getireceklerdir ama milletimizin de hassasiyeti, inanıyorum ki iş dünyasının bu tezgahları görmesini ve bu tezgahların bozulması noktasında demokrasiye daha fazla omuz vermelerini özellikle rica ediyorum. 

8 yıl boyunca biz şu anlayışla çok sık karşılaştık: ‘AK Parti hükümetten uzaklaştırılsın da Türkiye‘ye ne olursa olsun. Bu hükümet yıpransın da ekonomiye ne olursa olsun, AK Parti kaybetsin de Türkiye, vatandaş, iş adamı nasıl bir fatura öderse ödesin.‘ Bu çarpık anlayışın karşısında durmak eminim ki, en az benim kadar, hükümetimiz kadar, bu anlayış karşısında fatura ödemesi mukadder olan kesimlerin de sorumluluğudur.‘‘

Kaynak: AA