Ümit Boyner: Kıyı bölgesi iç bölge ayrımını anlamıyor, kabul etmiyoruz (1)

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, sosyolojik temeli tartışmalı kıyı bölgesi iç bölge ayrımına anlam veremediklerini, kabul etmediklerini dile getirdi. Toplumsal mutabakatın önemine işaret eden Boyner, ifrat ile tefrit a

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, sosyolojik temeli tartışmalı kıyı bölgesi iç bölge ayrımına anlam veremediklerini, kabul etmediklerini dile getirdi. Toplumsal mutabakatın önemine işaret eden Boyner, ifrat ile tefrit arasında denge noktasının bulunmasını istedi. TÜSİAD‘ın 41. Genel Kurul Toplantısı İstanbul‘da yapılıyor. Genel kurulda TÜSİAD YİK Başkanı Mustafa Koç’un görevini Erkut Yücaoğlu’na devretmesi bekleniyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın onur konuğu olduğu toplantıya TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve Mustafa Koç‘un yanı sıra çok sayıda üye katıldı. Toplantıda konuşan Ümit Boyner, seçim sürecini ve anayasa tartışmalarını değerlendirdi. Seçim kampanyalarının gergin bir ortamda geçmesini istemediklerini vurgulayan Boyner, “Ülkenin seçmen haritasına da yansıyan hayat tarzı farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimali beni kaygılandırıyor. Bu konuda ifrat ile tefrit arasında bir denge noktasını bulmak durumundayız. Bu ülkenin hangi coğrafyasında yaşıyor olursak olalım, çözmeye mecbur olduğumuz sorunlar ortak. Toplumsal mutabakata varamamanın hepimiz için ağır bir maliyeti olduğuna da inanıyorum. Bizleri bu topraklarda tutan ortak konular hızla artarken, sosyolojik temeli ciddi derecede tartışmalı bir kıyı bölgesi iç bölge ayrımını anlamıyoruz, kabul etmiyoruz.” dedi. Görüşlerinin olgunlaşmış, özgürlükçü bir anlayıştan beslendiğini vurgulayan TÜSİAD Başkanı, şunları kaydetti: “Bize göre modern devlet bireyin hak ve özgürlüklerini koruyan, bireyi odağına alan bir devlettir. Bireysel özgürlüklerimizin korunması da demokrasinin en önemli şartıdır. Türkiye‘nin bugün varmış olduğu noktada istikrarını perçinlemesi ve derinleştirmesi gerekir. Bunun şartları da aslında bellidir. Siyasal yapımızın, toplumsal hayatımızın ve bireysel haklarımızın çerçevesini yeniden ve özgürlükler-haklar matrisi içinde sürekli gözden geçirmek durumundayız. Artık on yıllardır Türkiye‘yi kemiren konularda, hele bunca açılım da yaptıktan sonra geri adım atmak, eski formüllerden medet ummak da söz konusu olmamalıdır. Seçim sürecinde tüm siyasi partilerimizin bu gerçeği hep hatırda tutarak eski alışkanlıklarından kurtulmalarını, rekabeti husumet haline getirmemelerini diliyorum.” Türkiye’nin iç ve dış siyasetinde yapacağı tercihlerin dünyanın gidişatını belirleyeceğinin altını çizen Ümit Boyner, “Türkiye‘nin demokrasisini derinleştirip derinleştiremeyeceği, etnik ya da mezhep temelli vatandaşlık sorunlarını nasıl aşacağı, vatandaş-devlet ilişkisini nasıl geliştireceği, dış politikasının rotası gibi konularda yapacaklarımız hep 21. yüzyılın gidişatını etkileyecek tercihler. Bu tercihleri yaparken, sorunlarımıza çözüm ararken mutlaka kendi normlarımıza uygun, özgün çözümler üretmeliyiz." tavsiyesinde bulundu. Boyner, Türk toplumunun hemen her alanda yaratıcı sentezler çıkarabilmesi gerektiğini belirtirken, "Ancak bu zamanda ‘Biz bize benzeriz.‘ diyerek içimize kapanamayız. İnsanlığın deneyimlerine, birikimine sırtımızı çeviremeyiz. Dünyanın bize sunduğu deneyim zenginliğinden, zamanın imbiğinden geçerek şekillenmiş örneklerden yararlanmak zorundayız. “ ifadelerini kullandı.