23 Aralık 1930 tarihinde İzmir’in Menemen ilçesinde askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın şehit edilmesini anlatan "Kubilay" filmi 29 ekimde vizyona girdi. Yönetmenliğini Ahmet Akıncı’nın yaptığı, başrollerini Arda Kural ve Selahattin Taşdöğen’in üstlendiği filmde, Atatürk’ü ise Yalçın Mıhçı canlandırdı. Atatürk’e benzerliğiyle dikkat çeken Yalçın Mıhçı, filmin galası için Kayseri’ye geldi. Bugüne kadar Atatürk’ü canlandıran oyunculara yaklaşık 8 saat makyaj yapıldığını, kendisine ise Atatürk’e çok benzediği için neredeyse makyaj yapılmadığını ifade eden Mıhçı, "Kubilay’ı ve cumhuriyeti anlatan bir filmde Atatürk’ü oynadım. Bugüne kadar yapılan bütün galalarda, ’Cumhuriyet için çekilmiş en güzel filmdi’ denildi. Benim için çok büyük bir mutluluk. Çünkü böylece amacına ulaşmış oldu Kubilay filmi. Atatürk’ücanlandırmak için bana bu teklif geldiğinde çok heyecanlandım. Ben çocukluğumdan beri Atatürk’ün ruhunun içimde yaşadığını biliyorum. Milli Kütüphane’de, Anıtkabir’de kimsenin bilmediği doneler bana sunuldu, onları çekme şansımız oldu. Atatürk’ün ruhu içimde yaşadığı için onu çok iyi oynadığımı düşünüyorum. Atatürk’ü canlandıran diğer oyunculara 8 saat makyaj yapılırken, benim yalnızca kaşıma ekleme yaptılar. Onu oynamak başka bir şey. Rastgele yapılacak şey değil, onu çok iyi oynayabilmek önemlidir"şeklinde konuştu. Kendisinin aynı zamanda müzisyen olduğunu ve 500’e yakın bestesinin bulunduğunu söyleyen Mıhçı, bu sebepten dolayı Atatürk’ü seslendirmede hiç zorluk yaşamadığını belirtti. Videolar izleyerek seslere çalıştığını ifade eden Mıhçı Atatürk’ün ses tonuyla, "Türk milleti zekidir" dedi. Mıhçı, 10 Kasım ve 29 Ekim’de Anıtkabir’de aslanlı yolu 2,5 saatte yürüdüğünü, insanların Atatürk’e olan benzerliğinden dolayı kendisiyle ilgilendiklerini belirterek, film setinde yaşadığı bir olayda çok duygulandığını ifade etti. Mıhçı, "Filme hazırlanırken, sette çalışanların çocukları gelmişti. 8 ila 14 yaş arası çocuklar, beni Atatürk’e benzettiler. Bir saçımı elliyor, biri gözüme bakıyor, ’Atatürk’üm elleyebilir miyim’ diyor. Sonra dediler, ’Öğretmenimiz kandırmış bizi, Atatürk ölmemiş’ diye. BuAtatürk’ün özleminin benim üzerimdeki bir etkisiydi" diye konuştu. Yalçın Mıhçı, Kayseri Terminali’nde etrafını saran insanlarla fotoğraf çekilirken, küçük bir çocuğun da resmini imzaladı.
