Patara’da Suç İşleniyor

Antalya’nın Kaş İlçesi’ne bağlı Patara antik kentinde 2008 yılında hazırlanan koruma amaçlı imar planında yapımına onay verilen 400 villa ile ilgili basın toplantısı düzenleyen Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkan Yardımcısı Avukat Münip Ermiş, suç işle

IHA0378012-YRL/13-01-2011/378012/F:4 YRL- PATARA’DA SUÇ İŞLENİYOR- ANTALYA’NIN KAŞ İLÇESİ’NE BAĞLI PATARA ANTİK KENTİNDE 2008 YILINDA HAZIRLANAN KORUMA AMAÇLI İMAR PLANINDA YAPIMINA ONAY VERİLEN 400 VİLLA İLE İLGİLİ BASIN TOPLANTISI DÜZENLEYEN ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AVUKAT MÜNİP ERMİŞ, SUÇ İŞLENDİĞİNİ SÖYLEDİ(FOTOĞRAFLI)ANTALYA (İHA) - Antalya’nın Kaş İlçesi’ne bağlı Patara antik kentinde 2008 yılında hazırlanan koruma amaçlı imar planında yapımına onay verilen 400 villa ile ilgili basın toplantısı düzenleyen Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkan Yardımcısı Avukat Münip Ermiş, suç işlendiğini söylediTürkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz ile Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkan Yardımcısı Avukat Münip Ermiş, Arkeolog-Yazar Nermin Bayçın ve TTKD Kaş Sorumlusu Munise Ozan Orhan ile birlikte ANSAN Sanat Galerisi’nde basın toplantısı düzeledi.Anayasa ve yasaların güvencesi altındaki Patara’ya konut inşa etmeye çalışanlar ile buna izin veren kamu kurumları yöneticilerinin de suç işlemiş olacağını belirten Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkan Yardımcısı Avukat Münip Ermiş, "Bu suça karışanlar 2 ile 5 yıl arasında hapis cezası ile yargılanabilecek. Suçun oluştuğuna dair kanıtların elimize ulaşması halinde Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağız" diye konuştu.PATARA MECLİSİ REKLAM MALZEMESİ YAPILIYORPatara antik kentinin ranta kurban gittiğini belirten Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz ise buradaki bir binanın tarihteki ilk demokratik meclis olduğu öne sürülerek, inşa edilmek istenen villaların yüksek fiyattan satışı için reklam yapıldığını iddia etti. Reklam malzemesi yaratılması amacıyla bilimin de bilim dışı yöntemlerle kullanıldığını ileri süren Gündüz, rant kaygılarıyla bazı kişilerin bölgede sessiz sedasız arsa topladığını savundu.PATARA ALLİANOİ OLMASINGündüz, tarihe saygı, geleceği koruma, üreme alanları bu bölgede bulunan nesli tükenmekte olan caretta caretta türü deniz kaplumbağalarını koruma ve küresel ısınmaya karşı vicdani sorumluluk duygusuyla Patara’da yaşananlara itiraz ettiklerini belirterek, mücadele için sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla ’Patara Bizim Grubu’nu oluşturacaklarını bildirdi. Grup için hazırlıkları sürdürdüklerini söyleyen Gündüz, "Gözümüz kulağımız Patara’dadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin sit alanları koruma konusunda zafiyeti var. Patara, Allianoi’nin kaderine terk edilmesin. Toplum vicdanını harekete geçmeye davet ediyoruz" dedi.193 KİLOMETREKARELİK ÖÇK ALANI TEHDİT ALTINDATTKD Kaş Sorumlusu Munise Ozan Orhan da Patara’nın 1990 yılında Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇK) ilan edildiğini hatırlatarak, Eşen Çayı’nın suladığı 193 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip Patara ve çevresinin ekolojik, doğal, tarihi ve kültürel değerleri hakkında bilgiler verdi. Orhan, yapılaşmayla tüm bu değerlerin tehdit altında olduğunu vurguladı.GERÇEKDIŞI ÖNEMSETME ÇABASIBasın toplantısına yazılı açıklamalarıyla destek veren Prof. Dr. Sencer Şahin ve Araştırmacı Yazar Giray Ercenk de Patara’daki villa tartışmasıyla ilgili görüşlerini aktardılar. Akdeniz Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sencer Şahin, açıklamasında Patara çevresinde yaratılan bu günkü arsa spekülasyonlarının temelinde, antik Patara kentine yüklenen, ama gerçekle en küçük ilişkisi olmayan bir önemsetme çabasının yattığını öne sürdü. Prof.Dr. Şahin, ’dünyanın demokratik ilk parlamento binası Patara’da yapılmış,demokrasi burada doğmuş, binanın yeri de tespit edilmiş, Amerikan Kongre binası da Patara’daki bu parlamento binasının bir kopyasıymış, bu keşfin dünyaya ilan edilmesi gerekiyormuş’ şeklindeki bu önemsetme çabası üzerine TBMM’nin harekete geçerek dünyanın ilk parlamento binası denen yapıya sahip çıktığını, restorasyonunu üstlenerek 2011 yılında dünya parlamenterlerini Patara’ya davet ederek bu keşfin dünyaya ilan edilmesini programına aldığını vurguladı.Patara’ya yüklenmek istenen tarihi önemin ardından ören yerine bakan ve özellikle restore edilmiş binayı gören noktalardaki arazilerin rant yaptığını öne süren Prof.Dr.Şahin açıklamasında ayrıca şu görüşlere yer verdi:"İşin bilimsel açıdan aslına bakıldığında, Patara antik kenti bırakınız demokrasinin doğduğu yer olmayı, tam tersine demokrasinin sefilleştiği bir kenttir. Çünkü başkentlik yaptığı Likya eyaleti üçüncü sınıf bir Roma valisinin emir kuluydu. Bu valinin ’olur’u alınmadan hiçbir karar yürürlüğe konamazdı. Tarihin ilk parlamento binası olarak kamu parasıyla restore edilen bina yıkıntısı ise bir odeion’du (konser salonu.) Likya Federal Devleti’nin meclisi, yılda sadece bir kez tiyatroda toplanırdı. Bunların hepsinin kanıtı ya da yazılı belgesi var. Ama kamu parasıyla restore edilen binanın parlamento binası, ya da meclis binası olduğuna ilişkin tek bir kanıt, tek bir belge yok. Öyle ise durup dururken Patara’ya neden böyle uydurma bir tarihi önem yüklendi? İşte bu sorunun cevabını bugün arsa spekülasyonu yapan patronların geçmişteki planlarında aramak gerekir. Daha da elim olanı işin siyasi boyutudur. Roma İmparatorluğu gibi emperyalist bir devletin üçüncü sınıf bir valisinin yönetimine verilmiş Likya Federal Devleti ile tam bağımsız olduğuna inanmak istediğimiz TBMM ile arasında paralellik kurulmuş olmasıdır."PATARA DÜNYA ÖLÇEĞİNDE DEĞERLİ BİR ÖRNEKAnadolu Akdeniz’inin önemli liman kenti olan Patara’nın, coğrafyanın üretimi, sosyolojiyi, inancı ve tarihi belirlediğine ilişkin savın doğruluğunu belgeleyen dünya ölçeğinde çok değerli bir örnek olduğunu belirten Araştırmacı Yazar Giray Ercenk ise, açıklamasında Kaş ve Kalkan yöresi bugün, yabancıların mülk almak için yarıştığı bir bölge durumunda olduğuna dikkat çekti. Bölgedeki yoksul halkın, ata yurdu mülklerini yok pahasına sattığına değinen Ercenk, "Patara’nın arkeolojik ve doğal sit alanı bağlamında korunması için, Antalya’da, Kaş’ta faaliyet gösteren; çevreye ve tarihe duyarlı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile birlikte zor üretim ve yaşam koşulları içinde olmasına karşın duyarlı yöre halkının, koruma adına birlikte sergiledikleri özverili uğraş hatırlardadır. Patara’nın bugünkü duruma gelmesinde bu iki kesimin katkısının yadsınmaz. Bin yıldan buyana, yörenin sıcağına, bataklığına, sivrisineğine katlanan Gelemiş halkının, turizmle birlikte değer kazanan Patara çevresinden uzaklaştırılması için verilen onca kavganın, suçlamaların, mahkemelerin ardından; ancak zenginin zadeganın alabileceği 400 adet villa yapmak neyin nesi, anlamak mümkün değil. Patara düze çıktıktan sonra, taliplileri arttı. Antik kente nazır mülk sahibi olma bir yana, yakın olmak bile büyük ayrıcalık şimdilerde. Halk dışarı, zengin zadegân içeri.Gönül isterdi ki; yörenin bin yıldır sahibi olan halkın, kabul edilebilir makul taleplerine bile, arkasına STK’ları alarak karşı çıkarken adeta aslan kesilenlerin; kentin, sit alanı içinde olup olmadığı tam belli olmayan yakın bir yerinde 400 villa yapımına sessiz kalmalarını anlayan varsa beri gelsin" dedi.
Kaynak: İHA