ETA'nın ateşkesi

ETA ilk kez ateşkes ilan etmiyor. Bağımsız bir vatan için şiddet yöntemleri kullanarak mü...


ETA ilk kez ateşkes ilan etmiyor. Bağımsız bir vatan için şiddet yöntemleri kullanarak mücadele eden ayrılıkçı Bask örgütü, kısa süre önce ‘silahlı saldırı eylemleri’ni durdurduğunu iddia eden bir açıklama yayımladı. Bunun ne kadar süreceğiyse kasten belirsiz bırakıldı.
İspanyol siyasetçiler ETA’nın attığı bu adımı ‘yetersiz’ olarak niteledi. Bu durum hiç şaşırtıcı değil. ETA’nın ‘kalıcı’ ateşkesleri bile kısa süreli olmasıyla meşhurdur. En sonuncu ateşkes 2006’da ilan edildi ve dokuz ay sürdü; bu sürenin sonunda örgüt Madrid Havaalanı’na iki insanın ölümüne yol açan bir bomba yerleştirdi. Bazıları bu kez de benzer bir samimiyetsizlik olduğu kanısında. Onlara göre ETA’nın adımı siyasi süreci zora sokma ve bu sürecin destekçilerini de gözden düşürme çabasından ibaret; örgütün amacı Bask ayrılıkçılığının tartışmasız savunucusu olarak tekrar ortaya çıkabilmek.
Aynı ölçüde akla yakın bir açıklama da ETA’nın tükenmenin eşiğine geldiği yönünde. Güvenlik birimlerinin içine sızdığı ve iç çatışmalarla sarsılan örgüt 2006’dan bu yana en önemli liderlerinden beşini kaybetti; süreç, son muhtemel lideri Mikel Kabikoitz Carrera Sarobe’nin mayısta tutuklanmasıyla doruğa çıktı. 2008’den bu yana yaklaşık 240 etarra (ETA üyelerine verilen yerel isim) tutuklandı. Ve Fransa-İspanya sınırının iki tarafındaki koordineli denetimler, örgütten kaynaklı tehdidi tamamen ortadan kaldırmasa da asgariye indirdi.

İki rahatsızlık
ETA eski kanlı varlığının bir gölgesi haline gelmiş olabilir; fakat bazı Baskların duyduğu rahatsızlıkları kullanarak ayakta kalmayı sürdürüyor. Bilhassa iki rahatsızlığın giderilmesi gerekiyor. Her tür terör ve şiddeti yasadışı kılmak doğru. Fakat siyasi düşüncenin ifadesini suç haline getirmek uzun vadede kendine zarar verir. Bask ayrılıkçılığının siyasetteki tezahürü Batasuna, ETA’ya halka ait paraları aktarırken yakalandığı 2003’ten bu yana yasadışı. Parti kendisini ve ETA’yı kalıcı bir ateşkese bağladığı takdirde (ideal olanı bunun Kuzey İrlanda’ya barış getirmek için kullanılan ‘Mitchell prensipleri’ çerçevesinde yapılması), bu yasak kaldırılmalı. Yasağı uzatmak, ETA’nın sallantıdaki desteğini arttırmaktan başka işe yaramaz.
İkinci rahatsızlık Etarra’ların Bask’taki ailelerinden çok uzaktaki hapishanelere gönderilmesi. Adaletsizlik olarak görülen bu durum ETA için para toplayanların işini kolaylaştırıyor. Mahkûmları Bask ülkesindeki hapishanelere geri getirmek bu durumu ortadan kaldıracaktır. Bu  hamle için zaman uygun. Bask bölgesinde ayrılıkçılığa halk desteği eriyor. İki yıl önce anaakım milliyetçiler Bask hükümetinden çıkarıldı. Biraz beceriyle İspanyol siyasetçiler de ETA’yı ülkenin siyaset sahnesinden çıkarabilir. (Başyazı, 6 Eylül 2010)