Yazar Akhanlı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi

Yazar Erdoğan Akhanlı'nın, 1989'da Eminönü'nde bir döviz bürosunun soyulması sırasında bir kişinin öldürülmesi olayının talimatını verdiği iddiasıyla

Yazar Erdoğan Akhanlı'nın, 1989'da Eminönü'nde bir döviz bürosunun soyulması sırasında bir kişinin öldürülmesi olayının talimatını verdiği iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi. Geçtiğimiz ay yurt dışından Türkiye'ye giriş yaptığı sırada olaydan 21 yıl sonra yakalanan Akhanlı, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi – Yeniden Kuruluş Birliği – Halk Kurtuluş Güçleri isimli örgütte üst düzey sorumlu olduğu iddia edilmişti.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar tarafından hazırlanan 3 sayfalık iddianamede, 20 Ekim 1989'da Eminönü'nde bir döviz bürosunun 3 kişi tarafından soyulmaya çalışıldığı ve olayda döviz bürosunun sahibi İbrahim Yaşar Tutum'un öldürüldüğü belirtildi. Soyguna karışan kişilerin kaçarken iki adet çantayı olay yerinde bıraktıkları anlatılan iddianamede, çantalarda ele geçirilen notun olayın meydana geldiği işyerinde çalışan Mehmet Fatih Çalışkan'a ait olduğu belirtildi. 10 Ekim 1992'de Çalışkan'ın verdiği ifadede, notu kendisinin yazıp Hamza Kopal'a verdiğini belirttiği ifade edildi. Çalışkan'ın İbrahim Yaşar Tutum'un öldürülmesi eyleminin Hamza Kopal ve arkadaşları tarafından yapıldığını tahmin ettiğini söylediği anlatıldı. Çalışkan'ın 10 Kasım 1992 tarihinde verdiği yazılı ifadede ise, "Hamza Kopal'a, çalıştığı işyeri ile ilgili istihbari bilgileri Kopal'ın baskısı ile verdim. Bu bilgilere göre işyerini soymak isteyeceklerini tahmin etmiştim" şeklinde ifadelerinin yer aldığı kaydedildi. Bunun üzerine ifadesi alınan Hamza Kopal, Erdoğan Akhanlı'nın kendisini TKP-YKB-HKB adlı örgüt içinde faaliyet gösteren kişi ile tanıştırdığını, Akhanlı'nın kendisinden Çalışkan'ın çalıştığı işyeri ile ilgili bilgi toplamasını istediğini anlattı. Çalışkan'ın topladığı bilgileri Kopal'ın Erdoğan Akhanlı'ya ilettiği anlatılan iddianamede, olaya ilişkin bilirkişi raporları da yer aldı.

Raporda, şüphelilerin kaçarken bıraktıkları çantalarda, zengin kişi ve işyerlerine yönelik örgütsel nitelikli istihbari bilgilerin ele geçirildiği, belgelerin sonunda, "Şimdilik bilinenler bunlar, yakın zamanda daha ayrıntılı rapor verilecektir" şeklinde yazdığı kaydedildi. Çantada yer alan eylem krokisinde ise, "Eyleme katılacak herkes tekrar kesinlikle hedefi kontrol etmeli. Kaçış yönü oklarla gösterilmiştir. İşaretli olan dükkanda ruhsatlı silah vardır. Başka kimsede yok. Tefecinin emekli komiser ve silahlı gezdiği biliniyor." yazdığı ve 4 ayrı yere ait krokiler ele geçirildiği belirtildi.

Hakkında yakalama kararı çıkarılan ve 10 Ağustos 2010'da tutuklanan Erdoğan Akhanlı'nın olaydan beri arandığı kaydedilen iddianamede, öldürülen İbrahim Yaşar Tutum'un oğlu Mustafa Tutum'un emniyette Erdoğan Akhanlı'yı teşhis edemediği ifade edildi.

İddianamede, Akhanlı'nın Türkiye Halk Kurtuluş Partisi – Yeniden Kuruluş Birliği – Halk Kurtuluş Güçleri isimli terör örgütü üyesi olduğu, örgüt içinde Doğan kod adını kullandığı, örgütte sorumlu düzeyde yer aldığı ve talimatları doğrultusunda örgüte gelir elde etmek amacına yönelik İbrahim Yaşar Tutum'un döviz bürosunun soyulduğu anlatıldı. Tutum'un öldürüldüğü olayın örgütsel disiplin ve hiyerarşi içinde gerçekleştirildiği ifade edildi.

İddianamede Akhanlı'nın suç tarihinin 1989 yılı olması nedeniyle eski TCK kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Kanununun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve Büyük Millet Meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men'e cebren teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.