Hsyk Başkan Vekili Kadir Özbek:
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, bazı hakim ve savcıların internete düşen ses kayıtlarına ilişkin olarak, "Niye bunların peşinde birileri dinleme aygıtlarıyla bunları tespit etme ihtiyacını duydular
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, bazı hakim ve savcıların internete düşen ses kayıtlarına ilişkin olarak, "Niye bunların peşinde birileri dinleme aygıtlarıyla bunları tespit etme ihtiyacını duydular. Öcalan veya benzerleri ile pazarlık edebilecek ne de böyle bir şeyi gerçekleştirme şansları da yok" dedi.
HSYK Başkanvekili Özbek, HSYK'ya girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin 12 Eylül'de gerçekleştirilecek referandum öncesinde HSYK'nın son toplantısını yaptığını anımsatması üzerine Özbek, kararnamenin geri çekilen bölümünün Adalet Bakanlığı tarafından getirilmesini beklediklerini ifade etti. Bakanlığın kararnameyi geri getirmesi durumunda bugün görüşebileceklerini ifade eden Özbek, "Kendilerinin bir çalışma yaptıklarını söylediler. 224 tane hakim ve savcı arkadaşımızın durumlarını
görüşüp değerlendireceklerini ifade ettiler. Bu sayının doğru olmadığını özellikle söylüyorum. Çünkü onların içinde 56 tanesi zaten kararnamede çıkmıştı. Yani o sayı gerçekleri yansıtmıyor. O sayı mazeret ve benzeri şekilde bir takım sağlık sorunları olan arkadaşlarımızı da içeriyordu. Uzun bir çalıştırmayı gerektirmeyecekti. Zaten bu konuda bilgi ve belgeler kendi ellerinde. Bugüne kadar tamamlanması gerekiyordu. Bunların getirilmemiş olması da bir yerde kendilerinin kararnameyi ötelemek istediğini
gösteriyor" diye konuştu.
Bir gazetecinin son günlerde internet sitelerine de düşen bazı hakim ve savcılara ilişkin ses kayıtlarını anımsatması üzerine Özbek şunları söyledi:
"Ayrıntılarını bilmiyorum elbette ki içeriğini tahsis etmek mümkün değil. Yalnız üzerinde durulması gereken şey bu arkadaşlarımız neden dinlendiler. Niye bunların peşinde birileri dinleme aygıtları ile bunları tespit etme ihtiyacını duydular. Ve niye servis yapıldı. İki insan baş başa görüşürken çok özel şeyleri konuşurlar. Bunlar tasvip edilir, edilmez ancak onları gizlice tespit etmek yasalarımıza göre suçtur. Asıl bunun üzerinde durulması gerekir. Ayrıntılarını bilmediğimi söyledim ancak bu
arkadaşlarımızın ne konumları, ne imkanları itibariyle Öcalan veya benzerleri ile pazarlık edebilecek ne de böyle bir şeyi gerçekleştirme şansları da yok. O sebeple birilerinin kendi aralarında yaptıkları kritik olarak değerlendiriyorum. Bunu bu şekilde kamuoyuna yansıtıp yargı aleyhine kullanılması son derece yanlıştır, maksatlıdır. Bize bu tür şeyleri ifade ettiğimiz zaman siyaset yapmakla suçluyorlar. Adalet Bakanının dün akşam buna benzer ifadelerini duyduk. Bu da bizim açımızdan bir şanssızlık. Geçen
seneden bahsettiğim gibi savunma konumuna düşürülmüş yargı mensubu olarak kendimizi savunmaya çalışıyoruz."
"Dinlemelere ilişkin bir girişimde bulunacak mısınız" şeklindeki soruya Özbek, bu konuda Yargıtay'ın başkanlık divanının olduğunu anımsattı. Özbek kendilerinin bu konuda girişimde bulunma gibi bir yetkide olmadığını ifade etti. Bir gazetecinin Hanifi Avcı'nın olay yaratan kitabını okuyup okumadığı yönündeki sorusu üzerine, Özbek, "Bazı kısımlarını okudum. İçeriği çok önemli olduğu gibi zamanlaması da çok önemli. Onun üzerinde de durmak lazım. Ancak okuduğum birçok bölümü gerçekleri ifade ediyor" yanıtını
verdi.
HSYK Başkanvekili Özbek, HSYK'ya girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin 12 Eylül'de gerçekleştirilecek referandum öncesinde HSYK'nın son toplantısını yaptığını anımsatması üzerine Özbek, kararnamenin geri çekilen bölümünün Adalet Bakanlığı tarafından getirilmesini beklediklerini ifade etti. Bakanlığın kararnameyi geri getirmesi durumunda bugün görüşebileceklerini ifade eden Özbek, "Kendilerinin bir çalışma yaptıklarını söylediler. 224 tane hakim ve savcı arkadaşımızın durumlarını
görüşüp değerlendireceklerini ifade ettiler. Bu sayının doğru olmadığını özellikle söylüyorum. Çünkü onların içinde 56 tanesi zaten kararnamede çıkmıştı. Yani o sayı gerçekleri yansıtmıyor. O sayı mazeret ve benzeri şekilde bir takım sağlık sorunları olan arkadaşlarımızı da içeriyordu. Uzun bir çalıştırmayı gerektirmeyecekti. Zaten bu konuda bilgi ve belgeler kendi ellerinde. Bugüne kadar tamamlanması gerekiyordu. Bunların getirilmemiş olması da bir yerde kendilerinin kararnameyi ötelemek istediğini
gösteriyor" diye konuştu.
Bir gazetecinin son günlerde internet sitelerine de düşen bazı hakim ve savcılara ilişkin ses kayıtlarını anımsatması üzerine Özbek şunları söyledi:
"Ayrıntılarını bilmiyorum elbette ki içeriğini tahsis etmek mümkün değil. Yalnız üzerinde durulması gereken şey bu arkadaşlarımız neden dinlendiler. Niye bunların peşinde birileri dinleme aygıtları ile bunları tespit etme ihtiyacını duydular. Ve niye servis yapıldı. İki insan baş başa görüşürken çok özel şeyleri konuşurlar. Bunlar tasvip edilir, edilmez ancak onları gizlice tespit etmek yasalarımıza göre suçtur. Asıl bunun üzerinde durulması gerekir. Ayrıntılarını bilmediğimi söyledim ancak bu
arkadaşlarımızın ne konumları, ne imkanları itibariyle Öcalan veya benzerleri ile pazarlık edebilecek ne de böyle bir şeyi gerçekleştirme şansları da yok. O sebeple birilerinin kendi aralarında yaptıkları kritik olarak değerlendiriyorum. Bunu bu şekilde kamuoyuna yansıtıp yargı aleyhine kullanılması son derece yanlıştır, maksatlıdır. Bize bu tür şeyleri ifade ettiğimiz zaman siyaset yapmakla suçluyorlar. Adalet Bakanının dün akşam buna benzer ifadelerini duyduk. Bu da bizim açımızdan bir şanssızlık. Geçen
seneden bahsettiğim gibi savunma konumuna düşürülmüş yargı mensubu olarak kendimizi savunmaya çalışıyoruz."
"Dinlemelere ilişkin bir girişimde bulunacak mısınız" şeklindeki soruya Özbek, bu konuda Yargıtay'ın başkanlık divanının olduğunu anımsattı. Özbek kendilerinin bu konuda girişimde bulunma gibi bir yetkide olmadığını ifade etti. Bir gazetecinin Hanifi Avcı'nın olay yaratan kitabını okuyup okumadığı yönündeki sorusu üzerine, Özbek, "Bazı kısımlarını okudum. İçeriği çok önemli olduğu gibi zamanlaması da çok önemli. Onun üzerinde de durmak lazım. Ancak okuduğum birçok bölümü gerçekleri ifade ediyor" yanıtını
verdi.