Oecd, 2010 Türkiye İnceleme Raporu'nu Açıkladı (1)

OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, Türkiye'nin ekonomik krizle çok iyi başa çıktığını belirterek, öngördükleri büyüme hedeflerine ulaşan tek ülkenin Türkiye olduğunu dile getirdi

OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, Türkiye'nin ekonomik krizle çok iyi başa çıktığını belirterek, öngördükleri büyüme hedeflerine ulaşan tek ülkenin Türkiye olduğunu dile getirdi. "Bu neticelerden gurur duyduk" diyen Gurria, Türkiye'ye üzerinde çalışılmış bir mali kural ve kaliteye odaklı bir mali denetim sistemi önerdiklerini bildirdi. Gurria, "Türkiye'nin bu reformları bir üst viteste ele alması ve biraz daha hızlanması gerekir" dedi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), 2010 Türkiye İnceleme Raporu'nu açıkladı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bugün OECD Genel Sekreteri Angel Gurria ile Başbakanlık Merkez Bina'da bir görüşme yaptı. Görüşmenin ardından Babacan ve Gurria, ortak basın toplantısı düzenledi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, OECD'nin yaklaşık 40 ülke ekonomisi hakkında 2 yılda bir geniş analizler içeren inceleme raporları yayınladığını hatırlattı. Bu raporların sadece durum tespiti
değil öneriler de içerdiğine işaret eden Babacan, bu önerilerden bugüne kadar çok faydalandıklarını söyledi.
OECD'nin raporuna ilişkin bilgi veren Gurria ise, Türkiye'nin küresel ekonomik krizden çok başarılı bir şekilde çıktığına işaret etti. Temel ekonomik büyümeyi sağlamak açısından bunun Türkiye'nin önünde altın bir fırsat olduğunu belirten Gurria, büyüme konusunda pek çok ülkenin tahmin edildiği kadar başarılı olamadığını ancak Türkiye'nin bir istisna olduğunu vurguladı. Türkiye'nin krizle çok iyi başa çıktığını belirten Gurria, bunda 2000'li yıllarda yapılan reformların da önemli katkısı olduğunu söyledi.
Gurria, "Siz aslında yıllardır bu krize hazırlanıyordunuz. Türkiye yatırımcıların güvenini kazandı ve bu güveni muhafaza etti. Biz bu neticelerden gurur duyduk. Son derece olumlu bir tablo görüyoruz. Zaten böyle bir tablo olacağını tahmin etmiştik" şeklinde konuştu.
İşsizliğin tüm ülkeler için büyük bir problem olduğunu dile getiren Gurria, buna karşın Türkiye'nin krizin yol açtığı iş kayıplarını gittikçe bertaraf etmeye başladığını belirtti. Türkiye'deki politika yapıcıların önündeki en önemli problemin güçlü ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak olduğunu ifade eden Gurria, raporda yer verilen önerilere dikkat çekti. Makroekonomik hassasiyet alanlarını azaltmak gerektiğini dile getiren Gurria, Türkiye'de bunun başarılabileceğini söyledi. Mali modernizasyonun
tamamlanması önerisini getirdiklerine işaret eden Gurria, bunun Türkiye'nin kredibilitesini daha da geliştirebileceğini ve risk algısını daha da azaltabileceğini söyledi. Risk algısının azalmasının bütün ekonomiyi olumlu etkileyeceğini belirten Gurria, bütün sektörlerin bundan fayda sağlayacağını ifade etti. Sermaye ve işletme maliyetlerinin azaltılmasının ekonomiye dinamizm kazandıracağını bildiren Gurria, üzerinde çalışılmış bir mali kural ve kaliteye odaklı bir mali denetim sistemi de önerdiklerini,
bunlarda süratle ilerleme kaydedilmesini ümit ettiklerini söyledi. Hükümetin mali bütünleştirme sürecine kendini adamış şekilde çalıştığını gördüklerini belirten Gurria, mali kuralın rakamsal hedeflere ulaşılmasını kolaylaştıracağını belirtti. Meclis'e sunulacak düzenlemelerin bir anlamda piyasalara verilecek mesajlar olacağını dile getiren Gurria, Türkiye'nin uluslararası piyasalarda risk primini sürekli azaltan bir ülke olduğunu, kriz döneminde bile kredi derecelendirmesi artırılan tek ülkenin Türkiye
olduğunu vurguladı. Gurria şunları kaydetti:
"Türkiye, yatırımcıların cazibe alanı olmaya gittikçe daha fazla yaklaşan bir ülke. Türkiye'de makroekonomik hassasiyetler üzerinde çalışılıyor olması çok önemli. Cari açık ve iş sektörünün ürün kalitesini artırması önem taşıyan konular. Bu alan Türkiye'de hala kısıtlı. İnovasyonun daha güçlü olması lazım. İşgücü maliyetleri konusu, Türkiye'nin önünde kaldırılması gereken risklerden biri. Bunlar için bir üst viteste Türkiye'nin bu reformları ele alması ve biraz daha hızlanması çok önemli."

"KAYIT DIŞI EKONOMİ TÜRKİYE'NİN AYAĞINA BAĞ"
Kayıt dışılıktan çıkışı kolaylaştırmak gerektiğini vurgulayan Gurria, kayıt dışı konusunun Türkiye'nin uluslararası piyasalardaki rekabet edebilirliğini olumsuz etkilediğini söyledi. Kayıt dışı ekonominin Türkiye'nin önünde bir engel, ayağında bir bağ olduğunu bildiren Gurria, kayıt dışı sektörün yüzde 80'nin, yarı kayıt dışı sektörün ise yüzde 40'nın verimliliği sağlayamadığını vurguladı. Vergi yükünün daha adaletli dağıtılması, işgücü üzerindeki vergilerin azaltılması gerektiğini kaydeden Gurria, işgücü
piyasasının çok katı kurallara bağlı olmaktan çıkarılması ve esnekliğin sağlanmasının önemli olduğunu söyledi. Gurria, maliyetli kıdem tazminatı rejimi, geçici istihdama sınırlama getirilmesi ve yüksek asgari ücretin de sıkıntı doğurduğunu ifade etti. Bu reformlar için güçlü bir siyasi iradeye ihtiyaç olduğunu kaydeden Gurria, OECD'nin, Türkiye'nin gelecekteki büyümesine de destek vereceğini dile getirdi. Gurria, "Öngörülebilir makro ekonomik politikalar, daha düşük işgücü maliyeti, daha fazla tasarruf,
daha az dengesizlik, arzu edilen hedeflerdir. Bunlar Türkiye'nin başarabileceği şeylerdir" dedi.
(ZÇ-CC-E)