Sinan Çetin 'evet' gerekçesini açıkladı

Sinan Çetin, 12 Eylül'de yapılacak olan referandumunda neden evet oyu kullanacağını açıkladı.

Sanat ve sinema dünyasının önemli isimlerinden Sinan Çetin, 12 Eylül'de yapılacak Anayasa referandumunda artık ordunun kendi alanı dışına çıkmaması için 'evet diyeceğini söyledi.

Anayasa reform paketini her haliyle olumlu bulan ünlü yapımcı ve yönetmen, özellikle darbeleri önleyecek, askere sivil yargı yolunu açacak maddelere sıcak bakıyor. Metnin kabulünün darbe girişiminde bulunanları ya da bulunacakları dizginleyeceğini vurgulayan Çetin, "Kendi milletine silah doğrultmayacak bir ordu için anayasa değişikliğine 'evet' diyeceğim." dedi.

Yargıda reformu öngören anayasa paketini Cihan'a değerlendiren Yapımcı ve Yönetmen Sinan Çetin, ordunun kendi görev alanının dışına çıkmaması dolayısıyla siyasete müdahale etmemesi gerektiğini belirtti. Ülkede iktidarın ya seçilmişlerin ya da atanmışların elinde olacağını kaydeden Sinan Çetin, şöyle dedi:

"Bizde silahlı ve silahsız memurlar var. Bu insanlar ülkenin kendilerine ait olduğunu zannediyor ve idare etmek istiyor. Halbuki onların görevleri belli. Siyasetle ilgilenmemeleri gerektiği tüzüklerinde yazılı. Atatürk de silahlı kuvvetlere 'Siyasetle ilgilenmeyip ülkenin sınırlarını koruyacaksınız.' demiş. Ancak tarihe bakıyoruz hiç de öyle olmamış. İstiklal Mahkemeleri'nden bu yana 6-7 Eylül'den 27 Mayıslar'a ve 12 Martlar'a kadar siyasetin ta göbeğinde olmuşlar. Zaman olmuş gazete genel yayın yönetmenini aramışlar, zaman olmuş sanayiciyi ve tüccarı tehdit etmişler. Maalesef bugün kendi karakollarını dahi koruyamayan bir hal içindeler. Ancak artık ülke yerine oturuyor. 12 Eylül 2010'da referanduma sunulacak anayasa metniyle ordu sınırlarına çekilecek, yargı ise siyasallaşmayacak.

Yargının silahlı memurların elinde olmamasını isteyen Çetin, anayasa paketinin bu anlamda yetersiz ancak olumlu olduğunu dile getirdi.

Çetin, "Türk ordusunun esas görevi sınırları beklemektir. Kendi görev alanına çekilecek, kendi milletine silah doğrultmayacak ve yönetmeye çalışmayacak bir ordu için anayasa paketine 'evet' diyeceğim. Anayasa değişikliğiyle darbeler olmayacak. Darbe yapmaya yeltenenlere seçilmişler 'dur' diyebilecek." ifadelerini kullandı.

"DEĞİŞİKLİĞİ KILIÇDAROĞLU YAPSA YİNE 'EVET' DERİM"


Ünlü yapımcı, muhalefetin ortaya attığı 'AK Parti anayasası' iddiasına karşı çıkarken, "Velev ki AK Parti'nin anayasası bana ne. Bunu Kemal Kılıçdaroğlu hazırlasa yine 'evet' derim. Sonuçta daha demokratik bir zemin yaratacak. Bu ülkede darbe yapanlar bir daha darbe yapmadan önce durup düşünecekler. 'Bu işlerle uğraşmayalım. Anayasa değişti, yarın bir gün başımız belaya girer.' diyecekler. Kendi milletine silah doğrultmak bu kadar kolay olmamalı. Ordu bizi korumak için var." yorumunu yaptı.

Anayasayla esasında yasama-yürütme ve yargının ayrıldığına işaret eden Sinan Çetin, CHP'nin muhalif tavrına da anlam veremiyor. Ana muhalefeti ideolojik körlükle suçlayan Çetin, koyu AK Parti karşıtlığını yersiz buluyor.

Çetin, pakete AK Parti getirdiği için muhalefet edenler için "Arkadaşlar endişeliler. Her fırsatta 'AK Parti ülkeyi irtica yuvası yapacak.' diyorlar. Zannediyorum başka bir şey de demiyorlar. Hiç iktidara gelmemiş. Sosyal Sigortalar Kurumu'nu kötü yönetmiş bir Kılıçdaroğlu'na daha fazla güveniyorlar. 7 yıldır iktidarda başarılı olan bir iktidara itimat etmiyorlar. Endişeler üzerine ideoloji kuruyorlar. Doktora gidip, endişelerini anlatsınlar. Psikiyatristler var, endişeleri karşısında kendilerine yardımcı olurlar." dedi.

KAĞIT FİLMİ

Sözü siyasi bir film olan ve fragmanı internette tıklanma rekorları kıran Kağıt'a getiren Sinan Çetin, yapımın içeriğini ile iletisini şu sözlerle anlattı:


"Kağıt, bence son yıllarda yapılmış en siyasi filmlerden biri. Bakınız, 20. yüzyıl tamamen siyasi cinayetler yüzyılı oldu. Devletler vatandaşlarına silah doğrultup yasal kağıtlara dayanarak öldürdü. 200 milyon insan katledildi. Bunlardan 160 milyonu yakın Komünist rejimlerce diğerleri de diktatörler tarafından öldürüldü. 20'nci yüzyıl hiç bu gözle görülmemişti. Elektriğin, videonun, cep telefonlarının ve internetin oluştuğu bir yüzyıl. Ancak millete siyasal iktidarın baskı yaptığı bir yüzyıl. Bir kağıt imzalıyorlar kellen gidiyor. Seni evden alıp öldürüyorlar. İşte Kağıt bunun hikayesidir.

Bireyin siyasal iktidarın karşısında yalnızlığı beni her zaman etkilemiştir. Bu Fazıl Say için de Recep Tayyip Erdoğan için de geçerli. Birey, siyasal iktidar karşısında kim tarafından korunacak. Yalnızlıktan nasıl kurtulacak. Bir memur, Erdoğan'ı da Hülya Avşar'ı da İbrahim Tatlises'i de bir kağıtla içeri koyabilir. Koyduğu da olmuştur. Başbakanları asmış, cinayetler işlemiştir. 12 Eylül'de gencecik çocuklar idam sehpasına yollanmıştır."

Türk halkının kağıtlardan çok çektiği için filmi ilgiyle izleyeceğini savunan Çetin, isim vermemekle birlikte 12 Eylül'ü tenkit eden, 'ti'ye alan filmler yapmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.