Kemal Kılıçdaroğlu: Akan kanı biz durduracağız

30 yıldır kim bu akan kanı durduramadı? 30 yıldır ne yaptı bunlar. Size söz veriyorum, biz şiddeti engelleyeceğiz. Barışı egemen kılacağız.

30 yıldır kim bu akan kanı durduramadı? 30 yıldır ne yaptı bunlar. Size söz veriyorum, biz şiddeti engelleyeceğiz. Barışı egemen kılacağız.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Van mitinginde yaptığı konuşmada 30 yıldır akan kanın durdurulamadığını belirterek, “Size söz veriyorum, biz şiddeti engelleyeceğiz, akan kanı durduracağız. Barışı ve hoşgörüyü, kardeşliği, bu topluma egemen kılacağız” dedi.

CHP Grup Başkan Vekili Hakkı Süha Okay ile birlikte Van’a özel uçakla gelen Kılıçdaroğlu, Van Ferit Melen Havalimanı’nda CHP MYK üyesi Gürsel Tekin, CHP Bursa Milletvekili Abdullah Özer ve Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür ile CHP il yönetimi tarafından karşılandı. Kılıçdaroğlu’nun konuşma yaptığı alan çevreresindeki binalara keskin nişancılar yerleştirilirken, parti otobüsünün çevresi ise polis kordonunu altına alındı.

Kemal Kılıçdaroğlu, Beşyol Meydanı’nda bulunan Defdardarlık Caddesi’nde yaklaşık 1000 kişiye hitap etti. Kılıçdaroğlu, konuşmasına, Van’ın hayatında önemli bir kent olduğunu, ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak Van’a geldiğini anlatmakla başladı. Van’da CHP’nin oylarının düştüğünü, sorumluluğunu da kendilerinde olduğunu belirtti.

İktidara geldiklerinde hedeflerini anlatan Kılıçdaroğlu, şiddeti önleyeceklerini, akan kanı durduracaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

BDP’liye övgü
“Bizim derdimiz, hedefimiz şu, herkes çalışacak, herkes üretecek, herkes evine alın teri ile kazandığı ekmeği götürecek. Bize diyorlar ki siz bu bölge için ne düşünüyorsunuz ve zamanı gelince Recep Bey der ki ‘siz hiç iktidar olmadınız’ Doğru, tek başına iktidar olmadık. Ama sormak isterim Vanlı kardeşlerime, biz iktidar olmadık, 30 yıldır kimler iktidar? 30 yıldır kim bu akan kanı durduramadı, dönüp de bir kendilerine baksınlar. 30 yıldır ne yaptı bunlar. Size söz veriyorum, biz şiddeti engelleyeceğiz, akan kanı durduracağız. Barışı ve hoşgörüyü, kardeşliği, bu topluma egemen kılacağız. Eğer siz insanı insan olarak düşünmezseniz, insana değer vermezseniz, ‘insan insandır başımızın üstünde yeri vardır’ demezseniz, bunları engelleyebilir misiniz? Yerine göre Recep Bey der ki, ‘Ya sev ya terk et’ biz öyle bir şey söyledik mi? Söyleyen adam bu ülkeni Başbakanı, sormayacak mıyız, sen kim oluyorsun da bu ülkenin yurtaşına ‘Ya seveceksin, ya bu ülkeyi terk edeceksin’ diyeceksin. Biz bunu söylüyoruz.

Batman’da da konuşan Kılıçdaroğlu, 1000 kişilik bir topluluğa seslendi. Kılıçdaroğlu, “Biz insanların artık ölmesini istemiyoruz. Bu ülkede paylaşılmayan ne var? 30 yıldır bu ülkede kavga var. Her şeyi askere havale ettiler. Olay askeri bir olay değil. Olay siyaset kurumunun küçümsemesi ve olaya farklı bakmamasıdır. Biz bunu yıkacağız. Ben hiç bir zaman, ’ya sev ya terket’ demedim. Bu ülkeyi terketmesi gereken biri varsa o da sayın Başbakan’dır. Ben Recep bey gibi yırtık ayakkabıyla siyasete girip köşeyi dönmedim. Haramilerin iktidarını yıkmak için yetki istemeye geldim.”

Muğlalı Kışlası’nın adını değiştirin...

Kılıçdaroğlu, Ahmet Arif’in 33 kurşun şiirine de konu olan Van’ın Özalp İlçesi’ndeki Orgeneral Mustafa Muğlalı Kışlası’nada değindi. Kılıçdaroğlu, “Başbakan’dan rica ediyorum. Hükümetsin, Başbakansın toplumun duyarlılığı var. 33 köylünün kurşuna dizildiği bir yerde, adını bir kışlaya verme. Onu değiştirin, istirham ediyoruz. Biz devletin kin tutmayacağını biliyoruz. Devlet kin tutmamalı ve yurttaşına eşit davranmak ve kucaklamak zorundadır” diye konuştu.

33 kurşun olayı!
Van’daki jandarma sınır taburuna adı verilen Orgeneral Mustafa Muğlalı, 1943 yılında yaşanan ve 32 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın bir numaralı sorumlusu olarak görülür. Çapulculuk ve kaçakçılık suçlamasıyla yakalanan 33 kişi’den biri kaçmayı başarır. 1949’da askeri mahkemede yargılanan Org. Muğlalı ise 32 kişinin öldürülmesinden sorumlu bulunarak idama mahkûm edilir. Daha sonra Yargıtay bu kararı 20 yıl ağır hapse indirse de, Muğlalı 1951 sonunda cezaevinde kalp krizi sonucu ölür. Muğlalı’nın adı, ölümünden 53 yıl sonra Van Jandarma Sınır Taburu’nun bulunduğu kışlaya verilir.